• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Ağustos 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hukuk devleti-İbrahim Sinemillioğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hukuk, örgütlü toplum yapısının ortaya çıktığı ilk çağlardan beri en azından ismen vardır. Mutlakiyetle yönetilen monarşilerde veya küçük klanlarda bile her olumsuzluğun iyi kötü bir müeyyidesi vardır. Kısastır, diyettir, kırbaçtır, recmdir. Ama bu kuralın varlığı, ille de uygulanmasını gerektirmez. Egemen isterse cezayı kaldırır, değiştirir, hafifletir ya da ağırlaştırır. Tarihteki Hamurabi Kanunları, günümüz modern hukukunca hala birçok kurumu korunan Roma Hukuku, Kilise Hukuku, İslam Hukuku tarih içinde toplumun sevk ve idaresinde temel rol oynamışlardır. Bununla birlikte çoğu kez keyfi uygulamalarla karşılaşılmıştır.

Devletin veya kıralın yetkilerinin – özellikle vergi ve cezalandırma siyaseti alanlarında- kısıtlanmasına 1215 İngiltere’sinde rastlıyoruz. Magna Carta, kralın yetkilerine, birçok kısıtlama getirmiş ve İngiliz Hukuku’nun en önemli belgesi olmuştur.

Aydınlanma çağında devletin işlevi ve insan hakları alanındaki felsefi gelişmeler, fertle devlet arasında bir toplumsal sözleşme halini alan anayasaların toplum hayatına girmesine yol açmıştır. Avrupa ve Amerika’da anayasalar dönemine geçilmiştir.

Batıda 1789 Fransız Devrimi’yle başlayan özgürlükçü gelişmeler, doğu toplumlarında ve ülkemizde daha geç görülegelmiştir. 1807’de Sultan 2. Mahmut ile bir kısım “Ayan” arasında akdedilen Senedi İttifak, Osmanlı Devleti’nde devlete karşı bir kesimin haklarını korur gibi gözüken ilk belgedir. Batının baskısıyla kabul edilen Tanzimat ve Islahat fermanları, ancak gayrimüslimlere bazı rahatlamalar getirdi.

1876’da kabul edilen Teşkilatı Esasiye Kanunu, ilk Osmanlı Anayasası’dır. Ne var ki bir yıl bile yürürlükte kalmadan rafa kaldırıldı ve 1908’e kadar 2. Abdülhamit yine bildiği gibi yönetti.

1908’de Hukuk Devleti olduk mu? Tabii ki hayır, yine padişah yerine İttihat ve Terakki Fırkası’nın keyfi idaresine kalmıştı ülke. Ermeni ve Süryanilerin uğradığı belalar, Balkan ve 1. Dünya Savaşı ve sonuçta devletin parçalanması en çok hukuk devletinin ayaklar altına alınmasının sonucudur.

Cumhuriyetin kuruluşu ile kabul edilen 1924 Anayasası, 1921’deki TBMM Hükümeti’nin çıkardığı ve en azından toplumsal eşitliği savunan 21 Anayasası’nın ilkelerini, tek ulusun üstünlüğüne dayalı hale getirdi. Anayasada yer alan her insan hakkı ile ilgili madde, “ammenin menfaati” bahanesiyle adeta kullanılmaz hale getirilerek keyfiliğin yolu açık tutuldu.

Devletin tek etnisiteye dayalı karakterini ve bünyesinde barındırdığı Diyanet İşleri Başkanlığını muhafaza ederek diğer halklara ve inançlara hayat hakkı tanımamak bir yana bırakılırsa özellikle bazı özgürlükler ve yargı denetimi bakımından oldukça ileri bir metin olan 1961 Anayasası, “Topluma geniş geldiği” düşüncesiyle “özgürlüklere şal örtme” düzeyine getirildi ve 12 Eylül faşizminin eseri olan 1982 Anayasası Türkçe dışındaki dillerin konuşulmasını bile yasakladı.

Aslında Türkiye Cumhuriyeti bugün hala 1982 Anayasası’yla yönetilmekte. Ancak yapılan onlarca değişiklikle tanınmaz hale getirilen bu Anayasa, 2017 değişikliğiyle kabul edilip 16 Nisan 2017’de şaibeli bir halk oylamasıyla ve Yüksek Seçim Kurulu marifetiyle kabul edilen şekli aldı. Bizi, adı var, ama kendisi kayıp bir hukuk devleti bilmecesiyle karşı karşıya bıraktı.

İzninizle birkaç soruyla hukuk devletini irdeleyelim:

*Bir gecede çıkarılan kararnamelerle yargıda, medyada, akademide, orduda, kamunun çeşitli alanlarında yüzbinlerce kişiyi işsiz ve aç bırakan devlete hukuk devleti diyebilir miyiz?

*İşinden edilenlerin ailelerini de açlığa mahkum ederek çalışma alanı dışına çıkaran devlet hukuk devleti olur mu?

*Cezaevlerinde yedi yüzü aşkın bebek bulunan bir devleti mi hukuk devleti?

*Dünyanın hapiste en çok gazetecisi olan devleti mi hukuk devleti?

*Devletin tüm imkânlarını kullanarak seçim mitingleri yapan parti başkanının cumhurbaşkanı olduğu devlete hukuk devleti denir mi?

*Anayasa Mahkemesi’nin,Yargıtay’ın, Danıştay’ın kararlarını tanımayıp “bunları tanımıyorum, saygı da duymuyorum” denen ve bu kurumların kararlarına uyulmayan devlet hukuk devleti mi?

*Olağanüstü Hal kaldırılmasına rağmen Anayasa’ya aykırı bir biçimde hükümlerini üç yıl boyunca yürürlükte bırakmak hukuk devletiyle bağdaşır mı?

*Devletin tüm ihalelerini belli kişilere vermek ve bunların denetimini engellemek hukuk devletinin neresinde var?

*Sayılmakla bitmez ama son olarak en güncel konuya değinelim. Merkez Bankası Başkanı’nın görevden alınması yasada açıkça belirtilmiştir; ticaretle uğraşması veya yasayla verilmiş görevleri ifa etmesinin olanaksızlaşması dışında süresi dolmadan görevden alınamaz der. Anayasanın 104/20 maddesi ise kanunda açıkça yer alan konularda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkarılamıyacağı hükmünü koymuş. Süresi dolmadan başkan, “hedeflerin tutturulamadığı”gerekçesiyle ve kararnameyle alındı. Halbuki daha iki gün önce Maliye Bakanı tüm ekonomik hedeflerinin tuttuğunu söylemişti.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Bununla da yetinmeyen aynı jandarma, arkadaşımıza ‘Siz Kürtlerin, bu ülkede hiçbir hakkı yoktur. Tek bir hakkınız var; o da el...

Amedliler ‘yeni sürece’ dair sözünü söyledi

Birlik olunmadan ekolojik denge olur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Mevsim olarak ekolojik döngünün en sıcak ayını yaşıyoruz. Ama bu sıcaklık ekolojik döngünün yarattığı bir sıcaklık değildir. Tıpkı bir buharlı...

Barış bir mücadele sorunudur

Komisyon, H. Fidan’ın açıklamaları ve devletin tutumu 

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Son günlerde barış sürecini etkileyen önemli gelişmeler yaşandı. Toplumun %98’ini temsil eden partilerin yetkililerinden oluşan komisyonun ne yapacağı, yetkisi ve...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Tarihsel kırılmalar ve siyasal zemin

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Çok yönlü yeni bir süreç içindeyiz. Kürt sorununun tarihsel eşitsizlikler yönüyle ele alınması, çözümün de yalnızca güvenlik politikalarıyla değil; demokratikleşme,...

Mesele Suriye’nin özgürleşmesi mi küresel ekonomiye entegrasyonu mu?

Savaşın nedenleri sorgulanmadan barış mümkün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Otoriter rejim bir taraftan sendikal hak ve özgürlükleri ortadan kaldırarak emekçileri açlığa, yoksulluğa mahkum ederken diğer taraftan çıkarılan yasalar ve...

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Makbul yurttaşın sonu: Özgür ve komünal yurttaşın zamanı

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Ulus-devletin “makbul vatandaş” tanımı artık iflas etti. On milyonlarca insan için mevcut yurttaşlık anlayışı derin bir krizde. Aslında bu kriz...

Sonraki Haber

‘Birileri davayı kapatma peşinde!’

SON HABERLER

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Amedliler ‘yeni sürece’ dair sözünü söyledi

Birlik olunmadan ekolojik denge olur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Komisyon, H. Fidan’ın açıklamaları ve devletin tutumu 

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır