Antalya Kadın Platformu, Rojin Kabaiş’in ölümünde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edilmesine rağmen dosyanın ‘intihar’ olarak kapatılmak istendiğini belirterek tepki gösterdi. Platform, soruşturmanın bağımsız kadın örgütleri ve baroların gözleminde, şeffaf biçimde yürütülmesi çağrısında bulundu
Antalya Kadın Platformu, Attalos Heykeli önünde Wan Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in 25 Nisan 2024’te yaşamını yitirmesiyle ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Füsun Kurtdişoğlu okudu. Rojin Kabaiş’in ölümünde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildiğini belirten Adli Tıp raporuna rağmen dosyanın “intihar” olarak kapatılmak istendiğini ifade eden Füsun Kurtdişoğlu, bu durumun kadın cinayetlerinde sık görülen kurumsal cinsiyetçi yaklaşımın bir yansıması olduğunu vurguladı.
‘DNA’lar kime ait?’
“Rojin Kabaiş’in ölümü tesadüf değil; erkek egemen şiddet düzeninin sonucudur” diyen Füsun Kurtdişoğlu, yargıdan polise, Adli Tıp’tan üniversite yönetimlerine kadar tüm kurumların kadınların yaşam hakkını korumakla yükümlü olduğunu hatırlatarak, yetkililere şu soruları yöneltti:
“Rojin’in bedeninde tespit edilen DNA’lar kime ait? Bu DNA örnekleri ne zaman, kim tarafından ve hangi koşullarda alındı? Deliller neden aylarca dosyaya dahil edilmedi? Ölüm neden ‘intihar’ denilerek kapatılmak istendi?”
Füsun Kurtdişoğlu, soruşturmanın bağımsız kadın örgütleri ve baroların gözleminde yürütülmesi, eksik delillerin tamamlanması ve şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşılması çağrısı yaptı. Füsun Kurtdişoğlu, “Rojin için, adalet için, yaşam hakkımız için susmadık, susmuyoruz, susmayacağız” dedi.
Kaynak: MA