Ahmet Güneş

Esrik bir çöl rüyası. Kocaman bir vaha ve içinde bölük pörçük seraplar. Bu çağın serencamı, gelecekten buraya bakma manzarası, bu...

Sığındığımız kahırdan kaçma vakti geldi. Bu bir firar hikayesi. Unutmanın ve hatırlamanın düellosu. Öyle başlayalım hayata ve yaşama isteğine. Enkazı,...

Geleceğe emanet ettiğimiz öfkemizi teslim alma zamanı geldi. Vazgeçmediğimiz her şeyi yeniden ve her yerde bağırma zamanı kapımıza dayandı. Gürültülü...

Birbirini mesut eden günlerin hatırasını sık sık ama özlemle anımsıyoruz. Dilimiz döndüğünce kelimelerden kelime beğeniyoruz. Öyle bir vakit gelip kapıya...

Elimizden geldiğince yaşama tutunuyor, el verdikçe yaşamaya çalışıyoruz. Budur kabahatimiz. Yargıların takati, konforun çekiciliği, hepsi tek tek ve zaman zaman...

Yürümek insanı nereye götürür? İnsan yürüyerek bir yere varabilir mi? Yürümek gitmek midir en nihayetinde yoksa varmanın başka bir yolu...

Bilindik kahrolmaların provasındayız bir süredir. Bir süredir devran aleyhimize fink atıyor. Biz seke seke ve mahcup yarışıyoruz. Sanki zorla girdik...