• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
1 Ekim 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya

Kürt kız kardeşlerimizin mücadelesine eşlik ediyoruz  

1 Ekim 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Dünya, Manşet, Söyleşi
Kürt kız kardeşlerimizin mücadelesine eşlik ediyoruz   

Gazeteci Condori Laura ile Bolivya’daki yeni işgalleri, gençliğin Kürt mücadelesine bakışını konuştuk:  

Dünya çapında yayılmakta olan faşist saldırılara karşı direniş mücadelesinde bedenlerini ortaya koyan örgütlü Kürt kız kardeşlerimizin mücadelesine eşlik ediyoruz. Onları destekliyoruz. Yaşamı beslemeye devam etmemizi sağlayan bu mücadeleleri sahipleniyoruz, kucaklıyoruz

Mehmet Ali Çelebi

İspanyol sömürgeci güçleri kovarak bağımsız olan ve Latin Amerika halklar mücadelesinde, sol mücadele tarihinde önemli yer edinen Bolivya’da büyük bir siyasi kırılma yaşanıyor. Sol ittifak 18 Aralık 2005 seçimlerinde neoliberal hegemonyayı alaşağı etmişti. Movimiento al Socialismo (MAS-Sosyalizme Doğru Hareket) Lideri Evo Morales yüzde 54 oy ile seçilmişti. 22 Ocak 2026’da başkanlığı başlayan Evo Morales, Bolivya’da seçilen ilk yerli ve solcu lider olmuştu. 2009’da yüzde 64.2 oy almıştı. Bilgisayar, telefon, elektrikli araçlar, tıbbi cihazların bataryalarında kullanılan lityuma çökmek için neoliberal güçlerin ABD destekli 2019’daki darbesi sadece bir yıl sürebilmişti. 19 Ekim 2025’te yapılacak başkanlık seçimlerinde artık sağcı iki adaydan biri koltuğa oturacak. Çünkü solun adayı ilk turda ancak dördüncü olabildi. 20 yıl sonra MAS ağır yenilgi aldı. Morales seçime sokulmayınca yaptığı çağrıyla voto nulo (geçersiz oy) 1.4 milyon oldu. Geçerli oy 5,3 milyondu. Rodrigo Paz Pereira geçerli oyun yüzde 32.0’ını, Tuto Jorge Quiroga yüzde 26.7, işveren Samuel Doria Medina 20.2’sini aldı. MAS yüzde 64’den yüzde 3’lere düşmüştü, çünkü MAS adayı Eduardo del Castillo yüzde 3.2’de kaldı. İkinci turda seçim artık merkez sağcı Rodrigo Paz ile aşırı sağcı Tuto Quiroga arasında. Bolivya’da sol neden çöküş yaşadı? Yerli halklar ve sosyalist hareketi ne bekliyor? Bolivya gençliği Ortadoğu’daki Kürt mücadelesine nasıl bakıyor? Bolivya basın organlarından Los Muros’un yöneticilerinden, Kültürlerarası Topluluk Radyoları çalışanlarından Condori Laura’ya sorduk.

  • Bolivya’da 22 Ocak 2006’da yeni bir sayfa açılmıştı. İlk defa Bolivya’da yerli halkın temsilcisi Evo Morales Devlet Başkanı seçiliyordu. Aradan geçen 20 yıl sonra sağcı iki aday ikinci tura kaldı. Bolivya solu neden bu duruma düştü? Bundan çıkarılacak dersler nelerdir? Solun adayı Eduardo del Castillo ancak dördüncü olabildi… Bolivya neden böyle bir krizi yaşadı?

Bolivya topraklarında bu süreçte çok şey yaşandı. Birçok dönüşüm episodu yaşandı. Sizin de bahsettiğiniz gibi 2006’da Evo Morales’in başkanlığı üstlenmesinden bu yana bir süreci takip edersek, Morales’in halk oyuyla üç dönem başkanlık yaptığını görüyoruz. Son dönemde 2019 seçimlerinde OAS tarafından sahtekârlıkla suçlandı, bu hiçbir zaman kanıtlanmadı. Ancak Janine Añez ve ekibinin hükümet kontrolünü ele aldığı bir darbe gerçekleşti. İktidar partisinin kırılganlığı da o anda kendini göstermeye başladı değil mi? 2020’de seçimlere gidildi, Luis Arce kazandı. O felaket Añez hükümetinden sonra, Luis Arce halkın büyük umutlarıyla hükümete geldi. Parti içi anlaşmazlıklar ve içlerinde diyalog kuramama sorunu ortaya çıktı. Bu da partiyi üçten fazla parçaya böldü. Bu yılki seçimlere üç kol halinde gidildi diyebiliriz. Biri Evo Morales’in partisi “Evo Pueblo”, seçim organından onay alamayan parti. Bir dizi mahkeme prosedürü ile MAS partisi liderliği değiştirmeye zorlandı. Belirtmek gerekir ki 20 yıl boyunca halk örgütlenmesini güçlendirmek yerine, iktidar partisi MAS’ın yaptığı şey sosyal hareketleri zayıflatmak oldu. Başlangıçta Luis Arce’yi aday olarak gösterdiler, ancak yeterli gelmediği için adaylığından vazgeçmeye karar verdi. İçişleri Bakanı Eduardo del Castillo’yu Sosyalizm Hareketi adına aday olarak gösterdi. Adayın Andrónico Rodríguez olmasını talep eden sesler vardı. Halk bloğunu birleştirmeye çalışıyorlardı. Ne yazık ki başarılamadı. 20 yıl sonra Sosyalizm Hareketi, halk bloğu ancak iki milletvekilliği elde edebildi. Senato Meclisi’nde temsilimiz yok. Sağcı neoliberal ve kolonyalist partiler karar vermede güç kurumlarını dolduruyorlar. Artık yeryüzüne, yerli halklara, Bolivya halkının yaşamına karşı olan yasa taslaklarını, bizim aleyhimizde olan yasaları yürütebilmesi mümkün.

  • İkinci tur Ekim’de. Latin Amerika solu Bolivya seçiminden ne tür dersler çıkarabilir?

Evet, ikinci turda iki aşırı sağ partinin karşı karşıya geldiği bir durumla karşılaştık. Bolivya solunun veya örgütlü halk alanının hiçbir temsili yok diyebiliriz. Milletvekili Meclisi ve Senato, Arjantin’de Milei’nin, Bukele’nin söylemlerini takip eden aşırı sağcı, muhafazakâr partilerle dolup taşıyor. Soykırımcı İsrail devletiyle ilişkilerin yeniden kurulacağı da konuşuldu mesela. Bizim zaten bildiğimiz neoliberal türden tedbirlerden de bahsedildi. Bunlar bizim için ne anlama geliyor? Bu da 2006’da Evo Morales’in cumhurbaşkanı seçilmesine yol açan şeyde kendini gösteriyor: Bir değişim ihtiyacı. Seçimlerde şimdi çok belli olmasa da bizim tarihi hafızamız var. İlk etapta Evo Morales ne biriyle ne diğeriyle anlaşabildi, diyalog arayıp bir şekilde bu kamu kurumundaki direnişi birleştirmeye çalışmak yerine, çağrıda bulunduğu şey geçersiz oya çağrı oldu. Dediğiniz gibi ikinci tura gidiyoruz. Bu; halk alanı, sosyal örgütler, halk hareketleri, yerli halklar ve uluslar olarak bizi yeniden buluşmaya ve yeniden örgütlenmeye çağırıyor.

  • Adaylardan biri Rodrigo Paz. Paz nasıl bir kampanya ile seçimin ikinci turuna hazırlanıyor? Kampanyası ne içeriyor?

Şu anda Rodrigo Paz’ın kullandığı söylemler ve herkesin konuştuğu bir fenomen var. Bizler kitle medyasında da etkilerini görüyoruz. Hegemonik iletişim araçları şu söylemleri dolaşıma sokuyor: Bukele’nin, Donald Trump’ın, büyük ülke olmak istemesi, Make America Great Again gibi. Kolonyalist Bolivya’yı düşünmek, önceden çok daha iyi olduğumuzu düşünmek gibi. Halk diyor ki, ‘hayır, Tuto’yu istemiyoruz, çünkü zaten tanıyoruz. Samuel’i de istemiyoruz çünkü biliyoruz.’ Rodrigo Paz bir figür. Ancak Paz’dan çok, başkan yardımcısı Edmán Lara figürü ortaya çıkıyor. Bu bir karakter, çok önceden polis içindeki yolsuzluk vakalarını ihbar etmiş olan ve bunun için hapsedilip rütbesi alınmış bir polis, yani bir şekilde halkın yolsuzluğa karşı o bıkkınlığını da temsil ediyor. Çok daha zor günler geçireceğimiz açık. Yeniden örgütlenmeye bir çağrı gerek. Yeniden halkların toprak, tükettiğimiz gıdaların kalitesi, sağlık, eğitim, Bolivya’da korkunç şekilde yaşadığımız adalete erişim konusunda talepleri gündeme getirmek gerek.

  • Diğer aday Quiroga siyasal portre olarak Donald Trump’a benzetiliyor. Arjantin’in aşırı sağcı Başkanı Javier Milei’ye benzetiliyor. Quiroga, nasıl bir seçim çalışması yürütüyor? Paradigması neye dayanıyor? Örneğin dış politikada ABD, Rusya, Çin arasında nasıl bir politika şekillendirmeye çalışacak kazanırsa?

Enflasyonu azaltmayı başaran Javier Millei’den bahsediyorlar. Ne tür uluslararası ilişkiler sonucu olduğundan bahsetmiyorlar. Bolivya ekonomisinin hammadde ihracatı ekonomisi olduğu biliniyor. Lityum sömürüsünden, maden şirketlerinden bahsediyoruz. Hâlâ vaat edilen o sanayileşme başarılamadı. Bunlardan bahsedilmiyor, siyasi kampanyalar sadece nefrete dayanıyor. Bu 20 yılda halk için elde edilen tüm ilerlemeleri silmeye dayanıyor. Şirketlerin ve girişimcilerin ekonomik olarak toparlanabilmesi için devletin giderek küçüleceğinden çok bahsediliyor. Çok daha sert tedbirlerle neoliberalizmin uygulanması aşamasına döneceğiz. Tüm örgütlü halk alanının direnişle karşılayacağı somut günler geliyor. Trump ve Milei’in söylemleri daha çok popülizm. ‘Artık devlet istemiyoruz, yani artık sosyal programlar istemiyoruz’ gibi. Yarışmadaki iki parti ve milletvekilleri ve Senato’da temsil kazananlar zaten CAINCO ile anlaşmalar imzaladılar, onlara istedikleri her şeyi yapacaklarını söyleyerek. Genetik olarak değiştirilmiş tohumlar tanıtılacak. Yerli topluluklar topraklarından, yerinden edilecek. Su kaynaklarından mahrum bırakılacaklar. Mesela Branco Marinkovic, Tuto Quiroga’nın senatörlerinden biri, Ayoreo halkından 30 binden fazla hektarı çalan biri. Su kaynaklarını ellerinden aldı.

  • Bolivya’da 10 Kasım 2019 darbesine karşı sokaklar neden direnemedi? Bir yıl süren darbe rejimi boyunca yerli halklar neler yaşadı?

O zamanki medya kampanyası var. Şimdi yeniden nefret dolu, ırkçılık dolu söylemlerle kurulan aynı kampanyanın yanı sıra devletler var. İktidar partisinin büyük hatalarından biri sosyal hareketi üç ya da daha fazla fraksiyona bölmekti. Peki, sosyal hareketler tamamen bölünmüş ve parçalanmış durumdayken nasıl bir direniş kurulabilir? O zaman direniş sezgisel olarak kuruldu diyebiliriz. 2020’de MAS’ın yeniden hükümetin kontrolünü üstlenmesini mümkün kılmak için örgütlendik. Ancak yönetimi felaket oldu. Halkı ikna edecek, bize orada ne olduğunu açıklayacak açıklamalar da yapılmadı. Sadece iç kavgalar gösterildi. Evo Morales Ayma’nın da burada cevaplamadığı, bekleyen hesapları var. Bu da halkın bir kısmında hayal kırıklığı, liderliğine karşı halkın önemli bir kısmının umudunu yitirmesine neden oldu.

  • Kasım 2019 darbesi sonrası darbeciler sadece bir yıl iktidarda kalabilmişlerdi. 2020’de yapılan seçimi Sosyalizme Doğru Hareket’i adayı Luis Arce kazandı. Morales döneminde Bolivya ekonomisi nasıl bir hattaydı, Arce döneminde ekonomi ne yönde seyretti?

Edmán Lara ve Rodrigo Paz kendilerini merkez sağ uzlaşmacı adaylar olarak göstermeye çalışsalar da çok farklı değiller. Rodrigo Paz’ın da tarihini biliyoruz, doğduğu ve belediye başkanı olduğu Tarija bölgesinde çok büyük yolsuzluk vakalarından dolayı davaları var. Partisinin tarihini de biliyoruz, Hristiyan Demokrat Partisi. Arjantin’de ne olduğunu zaten görüyoruz, Peru’nun ne çektiğini biliyoruz, Ekvador’da ne olduğunu biliyoruz. Morales zamanında ekonomi nasıldı? Şöyleydi: Hidrokarbonlardan aldığımız telif ücretleri sayesinde bir refah dönemi geçiriyorduk. Luis Arce, Morales hükümetinin ekonomi bakanına bir zamanlar Bolivya ekonomik mucizesinin mimarı denildi. Ancak kendi yönetiminde bu kapasiteyi gösteremedi. Bu iç anlaşmazlıklar nedeniyle oldu. Önümüzdeki yıl dokuz bölgede ve belediyelerde belediye başkanlarının ve bölgelerde valilerin seçileceği seçimler var. Bölgesel meclisler içindeki temsilcilerimize ve belediye meclis üyelerine de sahip olacağız. Cochabamba’da, Toco’da un üretimi ve sanayileştirme tesisi var. La Paz’da, Alto Beni’de tropikal meyve suyu üretimi, gıda liyofilizasyon tesisleri var. Şimdi bu şirketlerin satılacağı ve kapitalizasyona geçileceğini biliyoruz. Ancak bugünlerde yeniden doğuş gibi alanları dolduran, giderek güçlenen bir ses var. Viacha’da mesela, halk, tüm topluluk belediye başkanlığını ele geçirdi. Bir şekilde belediye başkanını ve meclis üyelerini köşeye sıkıştırdı ki Viacha’nın madenciliksiz belediye olarak ilan edilmesi kararını imzalasınlar. Çünkü madencilik kooperatiflerinin ülkemizin çeşitli yerlerinde suları ve toprakları kirlettiği görülmüş. Şimdi bu alanları ele geçiriyorlar, belediye başkanı ve meclis üyeleri bu bildirgeyi imzalamaktan başka çare bulamadılar. Ve şimdi bunun belediye yasası olarak ilan edilmesi, ulusal düzeyde tanınması için bir sıra izlemesi gerekiyor. Alto Beni’yi madenciliksiz belediye olarak tanıdılar. Bu çok önemli, çünkü madencilik kooperatiflerinin maden aramaya devam etmek için girişini ve suların kirlenmesini engelliyor. Chayapata’dan ve daha fazla topluluktan bahsedebiliriz. Orada çiftçiler, yerli halklar, ulusların halk alanı örgütlenmesi var, yeniden buluşuyorlar. Tupac Katari Federasyonu da son zamanlarda konuştu ve tüm madencilik kooperatiflerinden su kaynaklarına yaptıkları kirlilik nedeniyle topraklarından çekilmelerini talep etti. Oruro’da adalet arayan toplulukları destekliyoruz. Kırsal sosyal örgütler yeniden alanları ele geçiriyorlar ve öneriler duyuruyorlar.

  • Darbe döneminde de gündeme gelen Bolivya’daki lityum madenleri meselesini açabiliriz. Yeni dönemde ABD ile Bolivyalılar arasında bir lityum krizi yaşanabilir mi?

Evet, Amerikan hükümetiyle lityum krizi bekleniyor. Bir süre önce hükümet zaten bir Rus şirketiyle sömürü anlaşmaları yaptı. Potosi’deki halkın, milletvekillerinin, senatörlerin muhalefet etmesine bile fırsat vermeden. Ancak o bölgelerde veya çevresinde yaşayan topluluklar mobilize oldular. Çünkü sömürü su kaynaklarının ellerinden alınacağı anlamına geliyor. O bölgeyi çevreleyen halk zaten mevcut coğrafi özellikler nedeniyle uzun kuraklık dönemleri geçiriyor. Çoğu lama gibi hayvan yetiştiriciliği ile uğraşıyor. O yüzden mobilize oldular ve bu su kaynaklarının ellerinden alınmasına izin vermeyeceklerini duyuruyorlar. İki adaydan müzakere, bizi dinleme veya yeryüzüne zarar veren politikalara bir şekilde dur diyecek iyi bir şey bekleyemeyiz. Artık açık olan şu ki yeniden örgütlenmek ve direnişi organize etmek ve gelecekler için hazırlanmak zorunda kalacağız. Kapitalizmin ilerleyişi müthiş, söylemler giderek daha nefret yüklü. O yüzden mümkün olan alanlardan tüm bunlara karşı mücadele etmek gerekiyor.

  • Kürt kadınlarının ve halkının Ortadoğu’daki mücadelesi devam edebilir mi? Bolivyalı sosyalist gençler Kürtlerin gelişimini nasıl değerlendiriyor? Rojava’daki, Kobanê’deki enternasyonal kadınların mücadelesi nasıl değerlendiriliyor?

Halklarımızın kendi kaderini tayin mücadelesinde ve yoldaşlarımızın Kürt hareketine yaptığı örgütsel katkıda büyük bir örtüşme buluyoruz. Asıl zorluk, bu topraklardan Abya Yala hareketinin olduğu bu topraklara haber ulaşmasını engelleyen medya kuşatmasını kırmakta yatıyor. Ancak burada, süregelen Kürt mücadelesinden gelen haberleri paylaşan alternatif toplumsal medya organları da var. Bu medyanın rolüne değer veriyoruz. Toprak erişimi, adalet, beslenme, sağlık, eğitim talep eden ortak mücadelelere yanıt veren ve ortak mücadeleleri konumlandıran, halkların dayanışması içinde birbirimize eşlik etmemizi ve desteklememizi sağlayan mekanizmalar üzerinde düşünmek gerekiyor. Direnişi örgütleyen ve yeniden varoluş süreçlerini mümkün kılan bir cephenin oluşumuna olanak tanıyan örgütlü halk alanında buluşmalar için mekanizmalar, biçimler ve yollar üzerinde düşünmek gerekiyor.

Kadın mücadelelerinin örgütlü halk alanında buluşmalarını sağlayacak yollar üzerinde durmak gerekiyor. Bu, halkların dayanışması birbirimize eşlik etmemizi ve desteklememizi sağlayacak. Aynı zamanda direnişi örgütleyen ve yeniden varoluş süreçlerini mümkün kılan bir cephenin oluşturulmasına olanak tanıyacak. Dünya çapında yayılmakta olan faşist saldırılara karşı direniş mücadelesinde bedenlerini ortaya koyan örgütlü Kürt kız kardeşlerimizin mücadelesine eşlik ediyoruz. Onları destekliyoruz. Yaşamı beslemeye devam etmemizi sağlayan bu mücadeleleri sahipleniyoruz, kucaklıyoruz.

Condori Laura kimdir?

Bolivyalı gazeteci Condori Laura, Bolivya basın organlarından Los Muros’un yöneticilerinden. Laura, Bolivya’da yaşayan halkçı toplumsal bir iletişimci. Dijital gazete Los Muros’un yönetiminde görev yapıyor. El Hueco en el Muro Radyo dergisi kolektifinde. Laura; Wayna Tambo-Çeşitlilik Ağı’nın, Kültürlerarası Topluluk Radyoları’nda, Akelarre Subversiva Kolektifi’nde, Latin Amerika Yaşayan Toplumsal Kültür Hareketi’nde ve La Fuga Radial kadın iletişim ağında çalışmalar yaptı. Eğitim, kültür, bilgiye erişim ve kolektif hafıza konularında araştırmalara katıldı, verileri sistemleştirme çalışması yaptı. Halkçı ve alternatif ekonomi çalışmalarında yer aldı.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kürt özneleşmesi mi, Türkiye paradoksu mu?

SON HABERLER

Kürt kız kardeşlerimizin mücadelesine eşlik ediyoruz   

Kürt kız kardeşlerimizin mücadelesine eşlik ediyoruz  

Yazar: Bedri Adanır
1 Ekim 2025

Kürt özneleşmesi mi, Türkiye paradoksu mu?

Kürt özneleşmesi mi, Türkiye paradoksu mu?

Yazar: Aziz Oruç
1 Ekim 2025

Mizgin’den Zozan C. personasına, Halil’den Zaynê’ye

Mizgin’den Zozan C. personasına, Halil’den Zaynê’ye

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
1 Ekim 2025

Politik toplumun ‘yeni’ militanları (2)

Trump’a cevap – doğa, insan ve özgürlük

Yazar: Heval Elçi
1 Ekim 2025

Bir yılın ardından: Mecburiyetler ile buraya kadar

Bir yılın ardından: Mecburiyetler ile buraya kadar

Yazar: Bedri Adanır
1 Ekim 2025

DEM Parti MYK toplandı

Büyük dönüşümde şiddetsiz toplum

Yazar: Heval Elçi
1 Ekim 2025

ŞanoWan’ın ‘Xulamê du Xudanan’ oyununa yoğun ilgi

ŞanoWan’ın ‘Xulamê du Xudanan’ oyununa yoğun ilgi

Yazar: Yeni Yaşam
30 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır