NADA üyesi Ebîr Hasaf, Mayıs ayında gerçekleştirdikleri kongrenin kararlarında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin kendileri için ön açıcı olduğunu söyledi
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA), 1. Kongresi’ni 15-17 Mayıs tarihlerinde Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde gerçekleştirdi. “Kadın Devrimine Dayalı Demokratik Bir Topluma Doğru” şiarıyla yapılan kongreye, Filistin, Lübnan, Ürdün, Mısır, Tunus, Fas, Somali, Sudan, Yemen, Moritanya, Irak, Türkiye, İran, Suriye, Afganistan ve Kürdistan’dan 250 kadın katıldı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kadın Konseyi ve NADA üyesi Ebîr Hasaf ile kongreyi ve alınan kararlara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
NADA örgütlenmeye öncülük etti
NADA’nın kurulduğu günden bu yana Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşayan kadınların sorunlarının yanı sıra örgütlenmeleriyle de ilgili çalışma yürüttüğünü belirten Ebîr Hasaf, “NADA’nın kuruluşu uzun ve yoğun çalışmaların sonucu gerçekleşti. İlki 2013 yılında Amed’de gerçekleştirilen Ortadoğu Kadın Konferansı’nın ikincisi, 2021’de 100’ü aşkın delegenin katılımıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yapıldı. Kongreler, Ortadoğu’da yaşayan krizlerin daha iyi anlaşılmasını sağlarken, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde yaşayan kadınların bir araya gelerek birlikte çalışma yürütüp, örgütlenmelerini sağladı” dedi.
‘Demokratik toplumu nasıl yaratırız’ı konuştuk
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki kadınların varlık savaşı verdiğinin altını çizen Ebîr Hasaf, “Bu iki coğrafyada da kadınlar kimliklerinin silinmesine karşı mücadele veriyor. Katliamlara uğradılar. Bu sebeple NADA kurularak, kadınların ortak mücadelesi örülmeye çalışıldı” diye belirtti. Kadınların yeni süreçte rol alabilmelerini sağlamak amacıyla kongrelerini gerçekleştirdiklerini söyleyen Ebîr Hasaf, “3’üncü Dünya Savaşı’nın zirve yaptığı, krizlerin giderek derinleştiği bir süreçteyiz. Krizler her yeri etkiliyor elbette. Bunlara karşı Süleymaniye’de 250 kadınla birlikte bu kongreyi tamamladık. Kongrede krizlerin kaynağı ve tespitleri yapılırken, aynı zamanda bu krizlerden çıkış yolları ve çözüm de konuşuldu. İlk gün, ulus-devletler, ataerkil düzen ve 3’üncü Dünya Savaşı ortasında hem kadın bedeni hem ekolojik yaşama dönük tahribatları, ekolojik tahribatın kadını nasıl etkilediğini tartıştık. İkinci gün tüm bunların ortasında ‘Toplumun ve siyasi partilerin rolleri nedir?’ sorusuna yanıt aradığımız atölyeler yaptık. ‘Demokratik toplumu nasıl yaratırız’ı konuştuk. 3’üncü gün; daha çok örgütlenmeyi konuştuk ve farkındalık için tartışmalar yaptık. Ardından da sonuç bildirgesini açıkladık” diye belirtti.
‘Çalışmaları güçlendireceğiz’
Alınan kararlarda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin kendileri için ön açıcı olduğuna dikkat çeken Ebîr Hasaf, şöyle devam etti: “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın büyütülmesi üzerinde durduk. Rojava Devrimi’nin ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de ortaya konan sistemin önemi kongrede yer edindi. Komiteler üzerinde yapılacak işler, komitelerin nasıl çalışacakları, hem toplumla hem de diğer kadınlarla iletişimlerini nasıl güçlendireceklerine dair sorunlar konuşuldu. Kadınların birbirlerinden güç aldıklarını biliyoruz. Kadın örgütlenmesinin önemi anlatıldı. Bunların hepsi ve bildirgedeki maddeleri ilerleyen süreçte yapmaya çalışacağız. Acılarımız ve yaşadığımız sorunlar bu kadar birbirine benzerken yapacağımız çalışmalarla daha da kuvvetleneceğiz.”
Haber: Ceylan Şahinli / MA
