Viyana’da düzenlenen ‘Serçavan – Kürt Film Günleri’ İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in hayatını konu alan filmin gösterimiyle başladı
Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen ‘Serçavan–Kürt Film Günleri’, bu yıl da yoğun bir katılımla başladı. Etkinlik, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in hayatını konu alan filmle perdelerini açtı.
Beş gün boyunca sürecek etkinlikte, yurt, kayıp ve özgürlük arayışı temalı hikâyeleri izleyiciyle buluşturacak.
Viyana Kürt Film Günleri, “Hikâyeler Perdeye Yansıyor” başlığıyla, Votivkino’da Kürdistan’ın kültürü, tarihi ve yaşam gerçekliğine dair farklı perspektifler sunan uzun metrajlı filmler, belgeseller ve kısa filmlerden oluşan zengin bir seçkiyi izleyiciyle paylaşacak.
1999’dan bu yana kesintisiz olarak düzenlenen Serçavan – Kürt Film Günleri, Kürdistan’ın dört parçasından ve Avrupa’dan ödüllü ya da ödül adayı yönetmenlerin filmlerini izleyiciyle buluşturuyor. Etkinlik, Avusturya Kürt Toplumu Meclisi (FEYKOM) ile Kürdistanlı Öğrenciler Birliği (YXK) ortaklığında, çeşitli kurumların katkılarıyla on birinci kez gerçekleştiriliyor.
Hazırlık komitesinde yer alan FEYKOM temsilcisi Peri A., açılışta şunları söyledi:
“Serçavan kelimesi Kürtçede misafirperverliği ifade ediyor. Önümüzdeki günlerde Kürt misafirperverliğine layık olmayı umuyoruz. Bu yılki program, Kürdistan’daki insanların zorluklarını, hayallerini ve mücadelelerini yansıtan dram filmleri, belgeseller ve kısa filmlerden oluşuyor. Her film, umut ve direnişle, gelenek ve yenilenmeyle örülü bir dünyanın hikâyesini anlatıyor.”
FEYKOM temsilcisi Gule C., sanatın sadece bir yansıma değil, aynı zamanda bir ses olduğunu beliterek, “Bu ses, duyulmak isteyen ve duyulması gereken bir sestir. Kürt halkı için görünürlük hâlâ bir direniş biçimidir” dedi.
Gule C., “Bu filmler, baskı, sürgün ve sansür altında bile sanatın filizlenebileceğini gösteriyor” diye ekledi.
Gule C., temmuz ayında yaşamını yitiren FEYKOM kurucularından Hüseyin Akmaz’ı anarak, “Yaşamını özgürlük, adalet ve Kürt halkının kültürel görünürlüğüne adadı. Onu saygı ve minnetle anıyoruz” dedi.
Hukukçu ve Yeşiller Partisi milletvekili Berivan Aslan da etkinliğe katılarak bir konuşma yaptı. Kürt dilinin sinemada yer almasının gurur verici bir duygu olduğunu belirten Berivan Aslan, “Annemle eskiden Kürtçe müzikler çıktığında hemen dinlerdik. Annem, duygusunun duruluğuyla ‘Kürtçe şarkının bana verdiği mutluluk dile getirilemez’ derdi. Peki annem neden böyle dedi? Çünkü bu bir parça bile olsa kimliğimin yansımasıdır.” dedi.
Festivale katılamayan 9. Bölge Belediye Başkanı Saya Ahmad, Serçavan’a şu mesajı gönderdi:
“Filmlerimizin Alsergrund’da gerçekleşiyor olması ayrıca gurur verici; çünkü burada birbirimizi görüyor, destekliyor ve dayanışma içindeyiz.”
Konuşmaların ardından Omid Darwish (Kurdophone) bir müzik dinletisi sundu.
Eren Keskin yurtdışı yasağı nedeniyle katılamadı
Festival, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’i anlatan filmle başladı. Eren Keskin, Zoom üzerinden izleyicilerle soru-cevap etkinliğine katılacaktı; ancak bağlantı kesildiği için telefon ile bağlanarak seyircileri selamladı ve şunları ifade etti:
“Dokuz yıldır yurtdışına çıkışım yasak. Bu film gösteriminde bulunmak isterdim ama maalesef böyle bir imkânsızlık yaşadım. Umarım bu barış süreci başarıyla tamamlanır, yasal düzenlemeler yapılır ve biz de cezaevine girmeden rahat ederiz; cezaevindeki arkadaşlarımız tahliye olur. Teşekkür ederim, burada konuşabildiğim ve filmi izlediğiniz için.”
Bağışlar Amûdê Sineması’nın yeniden inşası için
Film gösteriminde ayrıca bağış kutuları da yer aldı. 1960 yılında Rojava’daki Amûdê Sineması’nda çıkan yangında yaklaşık 300 çocuk hayatını kaybetmişti. Yapılacak bağışlar, sinemanın yeniden inşasına doğrudan katkı sağlayacak.
Gösterimler büyük ilgi gördü ve tüm biletler tükendi.
Programda neler var?
İkinci gün, 6–20 dakika uzunluğunda kısa filmlerle başlayacak (Red Room, Kwistan, Zaam, Dancing Amid Fire, Rising Above Ruins, YARÊ). Akşam ise Viyanalı yönetmen Kurdwin Ayub’un uzun metraj filmi Mond (Ay) gösterilecek ve ardından yönetmenin ilk filmi Sonne (Güneş) ile bağlantılı olarak özgürlük ve kendi kaderini belirleme üzerine bir konuşma yapılacak.
Cuma günü Muharrem und Xewna Bê Ziman, Naharina ve The Virgin & Child filmleri izleyiciyle buluşacak. Cumartesi günü Asadur, Tevî her tistî, Hat Nehat, Xwes Xeber, KURMÊ DARÊ ve Eine Brücke nach Rojava gösterilecek; günün öne çıkan etkinliği ise 1 Kasım 14:00’te Viyana Schauspielhaus’ta düzenlenecek panel olacak (Essmat Sophie, Ekrem Heydove Robert Krieg katılacak).
Festivalin son günü, kısa filmlerle başlayacak (Garan, After What, Şiwênpence), gün Vartinîs ve Suwariyên Şengalê ile sona erecek. Filmler, Kürt kolektif hafızasındaki travmatik deneyimleri aktarıyor.
Kaynak: ANF









