• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Temmuz 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Bütün güvercinler tedirgin!

10 Ekim 2020 Cumartesi - 23:00
Kategori: Güncel, Manşet

‘Hrant’ın sözünü ettiği güvercin tedirginliği şimdi en derin biçimde yaşanıyor’ diyen HDP’li Paylan, sadece kendisine yönelik nefret söyleminden söz etmiyor, savaş yanlılarının hedefindeki semtlerde yaşayan Ermenilerin tedirginliğini de anlatıyor

Hüseyin Kalkan

Azerbaycan-Ermenistan arasındaki çatışmalardan sonra yaptığı barış çağrıları nedeniyle HDP Milletvekili Garo Paylan Türkiye’de iktidar blokunun taraftarlarınca tehdit edilmeye başlandı. Biz de Paylan’la hem partisinin hem de kendisinin barış için çabalarını ve bu nedenle hedef haline getirilmek istenmesini konuştuk. Paylan, HDP’nin savaş karşısındaki tavrını çok net cümlelerle anlatıyor: “Ülkemizde ırkçı politikalar uzun süredir sürdürülüyor. Bu ırkçı politikalara amasız fakatsız karşı duran tek parti var, bu parti gurur duyduğum partim HDP’dir. Parti olarak her zaman savaşın karşısında durduk, barışın yanında durduk. Ve gadre uğrayanın kimliğine bakmadan savaş karşı politikalar sürdürdük. Bu sebeple hedef haline getirildik. Gerek ben gerek partim hedefe konulduk. Bu nedenle ırkçı saldırılara uğradık.”

Taraflardan birini tutmuyoruz

Paylan, iki tarafın savaşta taraf tuttukları için değil, tam aksine Meclis’teki diğer partiler Azerbaycan’ın yanında saf tutmadıkları için hedef alındıklarını söyleyerek, “Biz, çatışan taraflara ateşkes çağrısı yapıyoruz. Biz sorunu şiddetle, savaşla değil diplomatik yollarla çözülmesi çağrısı yapıyoruz. Çünkü şunu biliyoruz savaş yıkımdır. Savaşın kazananı yoktur. Barışın da kaybedeni olmayacağını çok iyi biliyoruz. Azeri-Ermeni çatışmasının kazananı olmayacaktır. Kaybedenler Azeri ve Ermeni halkı olacaktır. Bölge barışı kaybedecektir. Bu nedenle taraflarda birini tutmuyoruz. Barış istiyoruz” diye konuştu.

Amasız fakatsız

“İktidar ırkçılığı yükseltmek için bu savaşta yararlanmaktadır. Türkiye silah satarak bu savaştan yararlanmaktadır” diyen Paylan, Rusya’nın tutumunu ise “Rusya bölgedeki hegemonyasını güçlendirmek ve iki devlet üzerindeki denetimini daha çok artırmak için bu savaşı kullanmaktadır” sözleriyle açıklıyor.

ASAM hakkında suç duyurusu

Garo Paylan’ın söylediklerini çarpıtarak gazete ilanları ile kendisini hedef gösteren ASAM hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun doğrudan hedef göstermek olduğunu ve bu tür hedef göstermelerin geçmişte yol açtığı felaketleri hatırlatmış. Paylan, ilanlarla hedef gösterilmenin onların beklediği gibi toplumda bir linç ortamının oluşturmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ben yalnızca barışın yanında durdum, çatışmaların durması talebini ortaya koydum ve taraf tutmadım. Azeri ve Ermeni halklarının kaybedeceği, Azeri ve Ermeni gençlerinin öleceği bir savaşı durdurmak için mücadele verdim. Irkçı bir linç iklimini oluşturamadılar. Ama bunun karşısında benim yanımda olduğunu belirten yüzbinlerce insan oldu. Yalnızca Türkiye de değil bütün dünyada büyük destek kampanyaları söz konusu oldu. Bu saldırının barışın sesinin yükselmesine vesile olduğunu da düşünüyorum.”

Bayraklı konvoylar

Savaş yanlıları sadece Paylan’ı ve HDP’yi hedef göstermekle yetinmediler. Azerbaycan’ı desteklemek için Azerbaycan bayrağı taşıyan konvoylar düzenlediler ve bu konvoylar Ermenilerin ikamet ettiği semtlerde ve Ermeni Patrikhanesi’nin önünde geçmesine özen gösterdiler. Paylan, Türkiye’deki Ermenilerin dört kuşaktır devletin içindeki karanlık odakların hedefi olduğuna dikkat çekerek şunların altını çizdi: “6-7 Eylül 1955 pogromu bunun en önemli örneğidir.  Bu pogromda yalanlarla bir saldırı iklimi yaratıldı, Rum halkına, Ermeni halkına karşı saldırılar düzenlendi. İnsanlar hayatlarını kaybetti, kadınlar tecavüze uğradı, haneleri, işyerleri basıldı. Öyle bir katliamla karşı karşıya kaldık. Biz azınlıklar bu ülkede zaten azız, eğer çoğunluk ırkçı politikaların esiri olursa, ırkçı politikalara yol verirse devlet içindeki belli odaklar bu tür olayları organize eder. Şu anda Azerbaycan devletinin Türkiye ile ciddi askeri-finansal ilişkileri söz konusu. Türkiye’nin belli yapılanmaları finanse ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu tür yapılanmaların Ermenilere karşı kullanılabileceğini düşünüyorum. Bu anlamda iktidarı bir kez daha uyarıyorum, ırkçı söylemlere son vermesi için. Türkiye’de Azeri vatandaşlar olduğu gibi Ermeni vatandaşların da olduğunu unutmasınlar. Çok kimlikli, çok kültürlü bir topluma sahip olduklarını unutmasınlar. Savaş politikalarından vazgeçsinler. Yoksa bu tutum nefret suçlarına yol açar.”

Savaş tamtamları çalınıyor

Garo Paylan, Hrant’ın sözünü ettiği güvercin tedirginliğinin en derin bir şekilde yaşandığı bir dönemde olduğumuzu söylüyor. Paylan şu vurguları yapıyor: “Dedelerim, büyük annelerim şöyle derdi: ‘Siz bilmezsiniz, anlamazsınız, neler oldu, neler yaşadık.’ Bu tür ırkçı saldırıların nasıl oluştuğunu onlar bilirlerdi ve bize anlatırlardı. Hrant Dink’in katledildiği 2007 yılı da böyle bir nefret yılıydı. Irkçı söylemlerin devrede olduğu bir dönemdi. Ama siyaset kurumu bu kadar ırkçılığa yedeklenmemişti. Şimdi savaşın sesinden başka hiçbir ses duyulmuyor. Hrant Dink hedef gösterildi ve sonunda katledildi. Ama toplum ve siyaset ırkçılığa bu kadar yenilmemişti. Savaş politikaları bu kadar hakim değildi. Şimdi ise sadece ırkçı sloganlar duyuluyor. Savaş tamtamları çalınıyor, ırkçılık körükleniyor. Bu anlamda belki de uzun zaman sonra yeniden güvercin tedirginliğinin en derin olduğu bir dönemi yaşıyoruz.”

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Sonuna kadar mücadele edeceğiz

Sonraki Haber

Zarê: Erivan yaylalarında bir Kürt

Sonraki Haber

Zarê: Erivan yaylalarında bir Kürt

SON HABERLER

Fransa, Senegal’deki askeri varlığını sonlandırdı

Fransa, Senegal’deki askeri varlığını sonlandırdı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Wan’da 21 bin 608 kadın şiddet önleme merkezinden hizmet almış!

Wan’da 21 bin 608 kadın şiddet önleme merkezinden hizmet almış!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Tişrîn’de hayatını kaybeden Akyüz’ün taziyesi: Onlarla gurur duyuyoruz

Tişrîn’de hayatını kaybeden Akyüz’ün taziyesi: Onlarla gurur duyuyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

30 yıllık tutsağın tahliyesine engel: Suç farkındalığı algısı yok

30 yıllık tutsağın tahliyesine engel: Suç farkındalığı algısı yok

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Yüzde 76 engelli tutsağın hayatını kaybetme riski var

Yüzde 76 engelli tutsağın hayatını kaybetme riski var

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Ankara’da görüşme trafiği

Ankara’da görüşme trafiği

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

ESP ve SKM üyeleri tahliye edildi

ESP ve SKM üyeleri tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır