• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Doğanın dili, mantığı ve aklı

12 Ağustos 2021 Perşembe - 11:34
Kategori: Yazarlar, Zeynel Kete
Yerli ve milli Alevilik!

Birey, toplum ve doğa arasındaki ikrarlı ilişkinin kapitalist modernist anlayışlar tarafından bozulmasının sancılarını kriz ve kaos düzeyinde yaşıyoruz. Doğadaki varoluşsal akıl özgürlükten yana hareket ederken, aynı zamanda bütünsel bir yaklaşım söz konusudur. “Doğanın kendine özgü, kendine ait bir dili, mantığı ve aklı vardır. Her şey diyalektiksel bir oluşum, değişim, dönüşüm, ilişki, akış ve gelişme içindedir.”

Doğadaki her şey birbiri ile uyumlu ve denge halindedir. Bütün evren semah dönerken sürekli bu uyum yenilenir, dairesel bir devinimle birbirinin varlık nedeni olur. İnsanın çevresiyle ilişkiye geçip toplumsallaşmayı inşa etmeye başladığı andan itibaren bu denge yavaş yavaş bozulsa da binlerce yıl doğa ile uyumlu yaşam devam etmiştir. Toplumun inancı, kültürü, ritüelleri, kutsallığı bu ikrarlı ilişkiyi canlı tutmuş, yeni kuşaklara aktarmıştır.

Kapitalist modernist anlayışla birlikte birey, toplum ve doğa arasındaki holistik ve simbiyotik ilişki tersine dönmüş; doğa insanın hakimiyeti altına alınmış, daha fazla kâr daha fazla sömürüyü beraber getirmiştir. Böylelikle doğa sömürü, talan, yağma mekanına dönüşerek nesne haline gelmiştir. Kadın üzerinde geliştirilen sömürü ağı ile doğanın nesne haline getirilerek sömürülmesi aynı şekilde gelişmiştir.

İnsanın doğa ile uyumlu yaşaması aynı zamanda özgür yaşamın da ilkesidir. Doğanın sürekli doğum halinde ve devinimde olması, varlığını yenilemesi, kendi doğumunu gerçekleştirmesi belki de en güzel şekilde Kürtçe’de Xweza (Tabiat) kelimesi ile anlatılmıştır. Xwe (Kendi), Za (Doğum) yani kendi doğumunu gerçekleştirme hali. Bir nevi Ana Kadın’ın bedeni ve doğa arasında kurulan ilişki dilin diyalektiğine yansımıştır. “Doğada zihin, esneklik ve kendini inşa etme gücü vardır”

İnsanın doğayı Hakkın görünür olduğu mekan olarak görmesi, doğa ile optimal ilişki geliştirmesine yol açmış, bu zihniyet rıza toplumunun temel kutsalı haline gelmiştir.

Kapitalist modernist anlayışın birey, toplum ve doğaya yaklaşımı son tahlilde ideolojiktir. Bütün varlığını, zihin dünyasını, ideolojik ve zor aygıtları ile rıza toplumu, tarım ve köy toplumu karşıtlığı üzerinde inşa etmiştir. Birçok orman yangınının köylerden başlaması, enerji ve maden şirketlerinin köylerde talana başlamaları, derelerin yok edilmesi ideolojik bakış acısının sonucudur. Tıpkı Yukarı Mezopotamya’nın eşitlikçi, özgürlükçü, tanrıçalık kültürünü temsil eden Abzu ile Tiamat ikilisinin; aşağı Mezopotamya’nın devletli, sınıflı toplumu temsil eden Kurnaz Enki ile oğlu Marduk arasındaki çatışması gibi. Yani kurnaz Enki evini Abzu’nun cesedi (Neolotik kültür) üzerinde inşa etmesi bu karşıtlığın boyutunu göstermektedir.

Onlarca yıldır ekolojik krizin ideolojik nedenlerinden çok, sonuçları üzerinden konuşuldu. Yaşanan felaketlere bütünsel yaklaşılmadı; birbirinden bağımsız sorunlarmış gibi bir algı oluşturuldu. Bireylerin ve şirketlerin gereken hassasiyet ve sorumluluğu yerine getirmedikleri, çöplerin düzenli toplanılmadığı, fabrikalara amaca uygun bacaların takılmadığı, çevreci zihniyete sahip olunmadığı şeklinde belirlendi.

Son dönemlerde meydana gelen orman yangınlarına bakış açısı da sonuçlar üzerinden değerlendirmeye yönelikti. Yangından sonra ranta açılacak, kontrol ve denetime alınacak mekan aynı zamanda tahakküm kurulacak, tekleştirilecek toplum demektir.

Yangınları önlemek için daha az yanan bazı meyve ağaçlarının dikilmesinin önerilmesi “ekosistemde ne kadar çeşitlilik var ise o sistem o kadar istikrarlıdır” ilkesine aykırıdır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Değişime hazır olmak

Sonraki Haber

Kanayan

Sonraki Haber

Kanayan

SON HABERLER

Barajdan köylüye su verilmiyor: 20 köyün bahçesi kurudu

Barajdan köylüye su verilmiyor: 20 köyün bahçesi kurudu

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Mûş Belediyesi’nden ‘Kent Kadın Meclisi’ kurma kararı

Mûş Belediyesi’nden ‘Kent Kadın Meclisi’ kurma kararı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

HDP’ye silahlı saldırı davasında bozma gerekçesi: Tehdit yok

HDP’ye silahlı saldırı davasında bozma gerekçesi: Tehdit yok

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Gürkan: İktidarın bahanesi kalmadı

Gürkan: İktidarın bahanesi kalmadı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Kandilli Rasathanesi: Artçılar sürecek, riskli binalara girmeyin

Marmara Denizi’nde 3.1 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Kürt siyaseti oyun kurucudur

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Barış adımları beklentisi sonbahara ertelendi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır