• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Ağustos 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

‘Kürt sanatını sahiplenelim’

27 Mart 2022 Pazar - 12:51
Kategori: Editörün Seçtikleri, Kültür
‘Kürt sanatını sahiplenelim’

2. İstanbul Kürt Film Festivali’ne sinema severlerin yoğun ilgisi devam ederken, katılımcılar, Kürt sanatının ve kültürünün sahiplenilmesi çağrısında bulundu 

Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) Sinema Kolektifi öncülüğünde gerçekleştirilen ve bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Kürt Film Festivali, üçüncü gününde de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işine son verilenlerden öğrencilere, insan hakları savunucularından farklı halklara yüzlerce kişinin katılımıyla devam etti. Katılımcılar, kültürel soykırım ve tüm baskılara karşı Kürtçeyi sahiplenerek festivalin üçüncü gününde de adeta açılış coşkusuyla salonları hınca hınç doldurdu.

24 Mart günü yapılan açılıştan bugüne dek yüzlerce kişinin katıldığı festival kapsamında, Beyoğlu’nda bulunan Cinemajestic’te 8 film sergilendi. İlk olarak Musab Tekin’in yönetmenliğini yaptığı “Rewşan” ile Rahim Zabihi’nin yönetmen koltuğuna oturduğu “Nanî Pîroz” filmleri sergilendi. “Nanî Pîroz”, ekmek parası kazanmak için her gün hayatlarını ortaya koymak zorunda kalan insanların hikayesini konu alıyor. Ailesini geçindirmek için kaçakçılık yapmak zorunda olan insanların hayatlarına odaklanan filmde, evini geçindirmekle sorumlu birinin bazen düşen bir çığla bazen de bir asker kurşunuyla ölebileceğini konu ediniyor.

Derin bir göç hikayesi

İran’ın batısında büyük bir çoğunluğunu Kürt nüfusun oluşturduğu Kirmanşahlı yönetmenin “Landless” isimli filmi ile yönetmenlerinin Özlem Diler ve Celil Badikanlı’dan oluştuğu “Casimê Celîl” seyircilerle buluştu. “Landless”, Federe Kürdistan Bölgesi ve Suriye sınırında bulunan bir şehirde yaşayan müzisyen bir çiftin göç hikayesini işliyor. Filmde, doğum yapmasına az bir süre kalan bir kadının, IŞİD’in saldırıları nedeniyle bir mülteci grubuna katılarak Türkiye sınırından geçmeye çalışması konu ediliyor.

Seyircileri etkileyen ‘Casimê Celîl’

Günün en çok ilgi gören filmlerinden biri ise “Casimê Celîl” oldu. Derin sanatsal sahnelerin yer aldığı filmde, duygunun ilmek ilmek işlenmesiyle izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. 1918’de yaşadıkları soykırımla tüm aile fertlerini kaybeden Casimê Celîl, Erivan’da bir yetiştirme yurduna yerleştirilir ve ismi değiştirilir. Kim olduğunu unutmamak için her sabah kendine “Adım Casim, Celîl’in oğluyum, Digor’un Kızılkule köyündenim, Kürdüm, Êzidî Kürdüm” sözlerini tekrar eder. İki kuşak üzerinden bir geri dönüş hikayesine odaklanılan filmde Casimê Celîl, bir gün ailesinin köyüne gitmeye karar verir.

‘Ben Kürdüm…’

Hem annesinin hem de babasının evini bulan Casimê Celîl, geçmişinin izinden gitmesiyle duygu dolu sahneler yansıtır. Köydeki Kürt çocuklarına anadillerini ve kimliklerini kaybetmemek için ömürleri boyunca çabalamalarını nasihat eden Casimê Celîl’in filmin son sahnesinde söylediği “Ben Kürdüm” cümlesinin ardından ise seyirciler dakikalarca alkış tuttu.

Soykırımlarla dolu dağlar

Mustafa Emin Büyükcoşkun’un yönetmenliğini yaptığı Suruç Katliamı’nda hayatını kaybeden 33 kişiyi konu alan “Gitmek” isimli belgesel ile yönetmen koltuğuna Reber Doskî’nin oturduğu “Sidik û Panter” filmi sahnelendi. “Casimê Celîl”in ardından izleyicilerin uzun süre hafızalarından silemeyeceği bir diğer film de “Sidik û Panter” oldu. Sıdık, Güney Kürdistan’ın soykırımlarla dolu dağlarında bir zamanlar çok sayıda bulunan kar panterlerinin tekrar dönmeleri durumunda halkının ve ülkesinin kurtulacağına inanarak yaşar. Sıdık, eğer bu büyülü canlılardan birisini yakalarsa bölgenin “ulusal park” ilan edileceğini ve bir daha asla bombaların düşmeyeceğini düşünür.

‘Kürtlerin tek dostu Kürdistan dağlarıdır’

Gece gündüz, kar kış demeden tüm dağlarda kar panteri arayan Sıdık, dağlara kamera ve ses cihazı yerleştirir, gittiği ve gözlemlediği her yere ilişkin defterine notlar tutar. Bir panter bulamasa da umudunu yitirmeyen Sıdık, girdiği bir mağarada “Kürtlerin tek dostu Kürdistan dağlarıdır” yazısını görür ve 1970’li yıllarda yaşadıkları sürgün, katliam ve saldırılar nedeniyle köyleri yakılarak göçe maruz kaldıkları ve katledildikleri günleri anımsar.

Dağ eteğinde sergilenen Kürt kültürü

Filmde kadınlar tarafından yakılan Kürtçe ağıtlar büyük bir ilgi toplarken, dağlarda gezerken Sıdık’la tanışan bir kişi, 70’li yıllarda Spî Dağı’nda katledilen peşmerge dedesi için de bir not yazmasını ister. Sıdık, tanıştığı kişinin Baas rejimi tarafından Meheme Reşo isimli katledilen dedesi için taşlardan bir anıt mezar yapıp üzerine çiçek koyarak Kürt halkının sahip olduğu saygı ve kültürü bir dağın eteğinde sergiler.

Kürt halkına yaşatılan zulümlerin son bulması için tüm umuduyla uğraşan Sıdık, doğaya, canlılara ve evrene gösterilen saygıyı da her sahnede yansıtır. İzleyicilerin hayranlıkla seyrettiği şiirsel film, şaşırtıcı güzellikteki bir ülkede umut, gurur ve iyileşme olasılığının hikayesini anlatıyor.

Mohammad Hossein Mahdavian’ın yönetmenlik yaptığı ve Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki köylerin kimyasal gazlarla bombalanmasını konu alan “Walnut Tree” ile Soleen Yusuf’un yönetmeni olduğu, Almanya’da doğan Güney Kürdistanlı üç kardeşin hikayesini anlatan “House Without Roof” seyircilerle buluştu.

Sahiplenme çağrısı

Her alandan binlerce kişinin katıldığı festival tüm gün alkışlar ve ilgiyle sürdü. Katılımcılar ise herkesi festivale davet ederek büyük bir emekle hazırlanan filmlerin, Kürt sanatının ve kültürünün sahiplenilmesi çağrısında bulundu.

İSTANBUL/JINNEWS

 

 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Brahma: Öcalan ulusal bir önder

Sonraki Haber

Tanıklık kilamlarda

Sonraki Haber
Tanıklık kilamlarda

Tanıklık kilamlarda

SON HABERLER

BM: Şam savaş suçu işledi

BM: Şam savaş suçu işledi

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

DEDAŞ asker eşliğinde trafolara el koydu

DEDAŞ asker eşliğinde trafolara el koydu

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

DEM Parti, orman talanını meclise taşıdı

DEM Parti, orman talanını meclise taşıdı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

Trump ve Putin Alaska’da bir araya gelecek

Trump ve Putin Alaska’da bir araya gelecek

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

DEM Parti, Tünç’ün cenazesine yapılan saldırıyı Meclis’e taşıdı

DEM Parti, Tünç’ün cenazesine yapılan saldırıyı Meclis’e taşıdı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan konuştu

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan konuştu

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

Qizilxaç kanyonu çöp yığınına dönüştü

Qizilxaç kanyonu çöp yığınına dönüştü

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır