• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hediye dükkanı

22 Eylül 2018 Cumartesi - 00:10
Kategori: Yazarlar

Geçtiğimiz hafta konu üzerinde yeteri kadar durulmadı. Durulsaydı, ıslamaya yatırılmış kuru fasulye taneleri olarak, şişer şişer kabımızın dışına taşardık. Mutfak tezgahının üstü birbirinin üstüne çıkarak kalabalıklaşan öbeklere dönüşürdü. Bir bezle silmeye çalışmak nafile olurdu. Bir kere çıktın mı mutfak tezgahına, geri dönen bizden olmazdı. Bizi kimse geldiğimiz yere sokamazdı. Pişen, ölsün.

Konu ne mi? Konu, muhtelif. Bir tanesi Kraliçe Viktorya. Sen tut, ıskartaya çıkmış “Cesur” isimli geminin kerestelerinden yontturduğun süslü püslü çalışma masasını Amerika imparatorluğu başkanına hediye diye gönder. Olay 1880’de geçiyor ama olsun, bugün oval ofiste hala o masa var. Böyle hediye mi olur?

Konulardan bir diğeri Roosevelt, ardından Nixon derken baba Bush. Afrika’nın muhtelif diktatörleri bu ağabeylere çam sakızı çoban armağanı diye birine aslan, birine panda, birine zebra göndermişler. Ne ayıp. Saray’ın bahçesinde bakılası hayvanlar olamayacağına karar verilmiş (danışmanlardan birini mi yemiş, ne…) , hepsini doğruca hayvanat bahçesine kayıt ettirmişler. Ne anladım bu hediyeden? Bir başkası, ülkesi açlıktan kırılırken kendisi de gut hastasıyken tutmuş, Bush’a 136 kilogram işlenmemiş kuzu eti göndermiş. Bush ve sülalesi Teksaslı olduklarından ete meraklıdır. Yemişler, tabii. Doyunca herhalde, “Çözülmesini bekleyeydik daha yumuşak olurdu” demişlerdir. Ne biçim hediye, değil mi…

Bir başkası; hani John F. Kennedy’nin öldürülmesinde bal gibi parmağı olduğu ortaya çıkan imparatorluk başkanı Lyndon B. Johnson. O da hediye kabul edenlerden. Dönemin İngiliz başbakanı tutmuş kendisine Burberry marka bir kaban hediye etmiş. Başbakan ve beraberindekiler haydi bize müsaade deyip kalktıktan, koridora çıktıktan, ana kapıdan geçirildikten sonra kabanı üstüne giyen Johnson, bir bakmış kabanın kolları fena halde kısa. Danışmanlarından birine, “Aman al şunu, başbakana yetiştir” demiş. Danışman yanında gizli servis elemanları olduğu halde bir koşu tutturmuşlar (dikkat isterim, o zaman cep telefonu filan yok) koridorları geçmişler, ana kapıdan fırlamışlar, bir ıslık bir patırtı. İngiliz başbakanın arabası beyaz demir bahçe kapısının önündeyken yakalamışlar. Camdan kabanı uzatırken, “Siz bunun ikslarç olanını alırsanız çok makbule geçer”, demişler. Heves mi kalır, insanda. Bu da ne biçim hediye.

Hediye dediğin tonlarca ağırlıkta olur. İçinde kabanlarını asacağın giysi dolapların, sadece 136 kilo et değil yanında eksantrik meyve, sebzelerin servis edileceği yanarlı dönerli mutfakların, “kendimi iyi hissetmiyorum” dediğinde uğrayabileceğin bir ameliyathanen, üstünde sana ait logosu olan perdelerin, çarşafların, yastık kılıfların, yatak odaların, toplantı odaların, dedikodu koltukların, kurumsal kokun vs. tüm bunları da içine alan büyüklükte bir hediye olması doğru olur. Tehlike anında suda batmayacak minderlerin, emniyet kemerlerin, yatağının başucunda Kur’an’ın olur. Hepsi o tonlarca ağırlığın içinde olur. Hediye dediğin tonlarca ağırlıkta olur.

Bu hediyenin içinde ne olmaz… Aklıma gelen bir iki ufak şey var. Bir kere yataklarında tahta kurusu olmaz (Eski gazeteci, yazar Hüseyin Cahit Yalçın demiş ki, “Tahta kurusu kelimesi Abdülhamid zamanında yasaklı bir kelimeydi. Bunun nedeni “tahtın kurusun” bedduasıyla bir ses benzerliği olmasındandı”). Tonlarca ağırlıktaki hediyenin içinde olmayanları saymaya devam edersek; yağmurda, rüzgârda ıslanarak, üşüyerek, hasta olarak araç beklemek olmaz. İşçi tutulumu olmaz, hem ne alaka… Kask olmaz. Ölüm olmaz.

Karanlık zamanlarda tarihi yarıp geçecek olanlar en alttakilerle görünmeyenlerdir.

Fasulyeyim. Şiştim. Gaz yaptım.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

 ‘İtirazım var!’ diyebilmek

Sonraki Haber

Kuzey Suriye’de yeni yapılanma

Sonraki Haber

Kuzey Suriye’de yeni yapılanma

SON HABERLER

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır