DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Kürt sorunun çözümü için atılacak adımları destekleyeceklerini ve bu konuya dair ivil toplum örgütü temsilcileri olarak önümüzdeki hafta Ankara’da siyasi partilerle görüşeceklerini söyledi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, DEM Parti İmralı Heyeti’yle 28 Aralık’ta bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası Abdullah Öcalan’ın çözüme dair 7 maddelik mesajı kamuoyuna duyuruldu.
Heyet tarafından yapılan görüşmeleri, kamuoyuna yansıyan mesajları, Amed Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya değerlendirdi. Türkiye’nin 2013-2015 yılında da bir “barış” süreci yaşadığını fakat süreçlerin birbirine benzemediğini ifade eden Mehmet Kaya, yeni bir süreç için “doğru bir başlangıç” yapıldığını söyledi.
Mehmet Kaya, geçmişteki süreçte yapılan yanlışların, hesaplanmayan risklerin bu süreçte daha fazla göz önünde tutularak bir yöntem oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekerek, “Burada Devlet Bahçeli’nin milliyetçilerin güvendiği bir lider olması münasebetiyle milliyetçi tabanı tutması, Abdullah Öcalan’ın da Kürtlerin güvendiği bir lider olması münasebetiyle insanların şüphelerinin ortadan kalkması, ister istemez sürece verilen ilk önemli pozitif adımlardır” dedi.
‘Atılan adımların yansıması görülür’
Yol haritasının, “çözüm” sürecindeki yanlışların yanı sıra yeni yanlışların yapılmaması üzerine doğru oluşturulması gerektiğini belirten Mehmet Kaya, bu tür süreçlerde tarafların “güç zehirlenmesine” girmemesi gerektiğini kaydetti. “Ben güçlüyüm, her şeyi yaparım. Siz uyarsınız” gibi yaklaşımların sürece zarar vereceğine işaret eden Mehmet Kaya, “1999’da tam da bunu yaşadık. O dönemin sürecinde devletin, askeri vesayetin girdiği güç zehirlenmesinden, AKP ve MHP’nin çıkması gerekiyor. Onun için görüşmeler yapıldığı kadar, aynı zamanda bölgenin mahrumiyeti ve yaşadığı sorunlarla ilgili da adımlar atılması gerekiyor. Bu adımlar atıldığı takdirde, toplum çözüm sürecine, müzakerelere daha çok destek verir. Çünkü siz bir şekilde bu atılan adımların yaratacağı ekonomik, sosyal gelişmelerin yansımasını göreceksiniz” diye konuştu.
‘Meclis görevlerini yerine getirmeli’
Yürütülen sürece dair bölgede kaygının olduğunun altını çizen Mehmet Kaya, bunun sebeplerinden birinin bölgedeki ekonomik sıkıntılardan diğerinin de sınır bölgelerinde yaşayan Kürtlere yönelik yürütülen politikalardan kaynaklandığını belirtti.
Mehmet Kaya, doğru adımların atılmamasıyla sürece desteğin de az olacağı uyarısında bulunarak, “Görüşmeler şuan gayet olumlu. Sıkıntılar oluşmadan gidiyor. Burada DEM Parti’nin süreci yürüten kadrosu ile Bahçeli’nin duruşu çok önemli ve belirleyici oluyor. Burada işin Meclis ayağını güçlü kılmak lazım. CHP, AKP, DEM Parti, MHP ve diğer partilerin de sürecin meclis ayağındaki adımlarını atması gerekir. Bugün dönüp baktığımız zaman hem Abdullah Öcalan hem de birçok kesim Meclisi işaret ediyorsa, Meclis de bu süreçte üzerine düşen görevi yerine getirmeli” diye belirtti.
Mehmet Kaya, siyasi partilere destek verecek olan sivil toplum örgülerini de Meclis sürecinin içerisine katmak gerektiğinin altını çizdi.
‘Kamuoyu desteği önemli’
Bu süreçte Kürtlerin yaşadığı siyasi, sosyal, ekonomik mağduriyetlerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili hükümetin güven arttırıcı hızlı adımlar atması gerektiğini vurgulayan Mehmet Kaya, “Bu adımlarla toplumsal destek sağlanabilir. Aynı şekilde DEM Parti’nin, Kürt siyasetinin de aynı adımları atması gerekir. Şu bir gerçek ki; AKP hükümeti ile Kürt siyaseti ve örgütün yapması gerekenler var. Aynı zamanda Meclis’in yapması gerekenler de var. Bunlarla ilgili kamuoyu desteği, bu üçünün de oluşması için muhakkak sağlanmalı. Kamuoyu desteği sağlanmadan provokasyona açık hale gelir. Bir tanesinde bile sorun yaşanırsa süreç sekteye uğrayabilir” dedi.
‘Süreç doğru götürülmeli’
Yürütülen sürecin doğru bir şekilde götürülmesi gerektiğini kaydeden Mehmet Kaya, “Yürütülen tartışmalar, açıklamalarda dezenformasyon yerine doğru bir dil kullanılarak toplumsal destek sağlanmalıdır. Bugün ifade edilen Kürtler ile Türklerin birlikteliği doğru konumlandırılmalı. Sadece ‘kardeşiz’ ve ‘Kürtleri seviyoruz’ cümleleri yeterli değil. Türkiye’ni aynı zamanda Kürtlerin yaşadığı bölgelerde; Irak’ta, Suriye’de ve Türkiye’de, temel hak ve özgürlüklere karşı durmaktan vazgeçmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu görüşmeleri destekliyoruz. Platform (Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu) olarak önümüzdeki hafta bütün siyasi parti liderlerini Ankara’da ziyaret edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Haber: Müjdat Can\MA