• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

DBP Kadın Meclisi: Öcalan’ın özgürlüğü bir an önce sağlanmalı

21 Ocak 2025 Salı - 12:09
Kategori: Güncel, Manşet
DBP Kadın Meclisi’nden KDP’ye çağrı: Suça ortak olmaktan vazgeç

DBP Kadın Meclisi’nin toplantı sonuç bildirgesinde, sürecin sağlıklı ve samimi bir şekilde yürütülmesi için bir an önce Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğine vurgu yapıldı

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 12 Ocak 2025’te yaptığı 7’nci Olağan Kongresi’nin ardından 18 Ocak’ta düzenlediği ilk Kadın Meclisi’nin toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı.

Yazılı açıklama ile kamuoyuna duyurulan sonuç bildirgesinde, küresel hegemonik güçlerin de dahil olduğu ve 3. Dünya Savaşı olarak tanımlanabilecek önemli bir süreçten geçildiğine dikkat çekildi. Bildirgede, “Tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkileyen bu süreç, Ortadoğu’nun yeniden dizaynı temelinde yaşanan gelişmelerle devam etmektedir. Ortadoğu’da derinleşen bu 3’üncü Dünya Savaşı, kapitalist modernitenin kadınlara, halklara, toplumlara ve doğaya yönelik bir savaşını yansıtmaktadır. Ortadoğu’nun en köklü ve kadim halklarından biri olan Kürtler, bu savaşın birinci dereceden etkileneni olmakta ve halkımıza yönelen her saldırı, aynı zamanda Kürtlerin kazanımlarına yönelik bir saldırıdır” denildi.

‘Savaş suçu işleniyor’

Kürtlerin statü hakkına yönelik her saldırının aynı zaman da kadınların eşit ve özgür olma statüsünü de hedef aldığı kaydedilen bildirgede, şu ifadeler yer aldı:

“Bu saldırıların hedefinde yer alan Rojava Kadın Devrimi, eşit ve özgür bir yaşamın tüm koşullarını, kadınlar ve Kürtler şahsında tüm dünyaya göstermiştir. Özellikle Rojava’da açığa çıkan demokratik ulus modeli ve kadın devrimi gerçekliğine karşı, çeteler ve destekçileri tarafından, tüm dünyanın gözü önünde, savaş uçakları, SİHA’lar ve ağır silahlarla sivil halk, kadınlar ve gençler hedef alınarak katledilmekte, savaş suçları en ağır şekilde işlenmektedir.

Sayın Öcalan, yaşanan tüm bu gelişmelere karşı uzun süre önce değerlendirme ve öngörülerde bulunmuş. Kürt sorununun çözümünü çok kapsamlı bir şekilde ele alarak, Ortadoğu’yu kadın kırımı, doğa kırımı, kültürel kırımı, etnik ve mezhep kırımı coğrafyası haline getiren bu sisteme karşı Demokratik Ulus çözümüyle halkların bir arada yaşamasının, özgür ve eşit olanaklarla birlikte yaşamalarının modelini ortaya koymuştur. 

‘Özel savaş politikaları en üst düzeyde sürdürülüyor’

Aynı zamanda, Kürt kadınları olarak her anımız, özel savaş politikalarının en üst düzeyde sürdürüldüğü ve kadın kırımı ile doğa ve toplumsal kırımın hedeflendiği saldırılarla geçmeye devam etmektedir. Kapitalist modernite, ulus-devlet ve erkek egemenliği, kadınların bedenlerinden kimliklerine, dillerinden kültürlerine, topraklarından derelerine, yaşam alanlarından emeklerine ve inançlarına kadar her alanda adeta bir savaş politikasıyla saldırmaktadır. Gasp, talan, inkar ve yok etme, asimilasyon politikaları kadın şahsında bir toplum kırımı haline gelmiştir.

‘Çözümün tarafı olma esas sorumluluğumuz’

Ancak biliyoruz ki, Demokratik Bölgeler Partisi Kadın Meclisi olarak yakından takip ettiğimiz ve Kürt kadın kimliğimizle birebir etkilendiğimiz bu süreç, tüm halklar ve kadınlar açısından birçok ihtimale gebe olarak ilerlemektedir. Demokratik-Ekolojik-Kadın özgürlükçü paradigma ile hareket eden anlayışımızın, dünyayı değiştirmek adına güçlü bir fikriyat olduğu bilinciyle, bu ihtimallerin halklar ve kadınlar lehine gerçekleşmesi için sorumluluğumuzu omuzlarımızda hissediyoruz. Hiçbir partinin veya siyasi karakterin kişisel veya siyasi menfaatlerine hizmet edip heba edilemeyecek kadar değerli olan yeni sürecin, savaş koşullarından daha zorlu olan barış koşullarını oluşturması gerektiğinin bilinci ve sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Kayyım atamaları, gözaltı ve tutuklamalar, her türden fiziksel ve kültürel soykırım politikaları, kadın kırımı politikalarının devam etmesi bir yana; geleceğin şekillenmesinde, toplumun tüm kesimleriyle ortak sorumluluk alarak çözümün tarafı olmayı esas sorumluluğumuz olarak görüyoruz. 

Yıllardır Türkiye halklarına dikte edilen Kürt ve kadın düşmanlığı, aşılması gereken en zorlu bariyer olarak dururken, Sayın Öcalan’ın geliştirdiği fikriyat ve barış yolunda açtığı kapının bugün tüm halklara ve kadınlara umut olduğunun farkındayız. Umutlu olmanın ve umudu koruyarak büyütmenin yanı sıra, geçmiş dönem ve tarihsel deneyimlerin bilgisinden yararlanarak, bunun Türkiye halklarının bir bütün olarak dahil olduğu kalıcı bir barışın tesisi ile mümkün olacağı bilincindeyiz.

‘Sürecin sağlıklı yürütülmesi için Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalıdır’ 

Tecrit, tüm halkların ve kadınların özgürlük alanlarının zapt edilme biçimi ve yöntemi olduğu kadar, çözümün ve barışın muhatabı olan Sayın Abdullah Öcalan şahsında barışın, umudun ve demokrasinin tecrit altına alınmaya çalışıldığının açık bir resmidir. Tüm toplumu saran tecrit politikalarının, kadınlar öncülüğünde halkların, kadınların ve tüm demokratik güçlerin direnişiyle kırıldığını biliyoruz. Tarihi bir sorumluluk olarak, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, sürecin sağlıklı ve samimi bir şekilde yürütülmesi için bir an önce sağlanmalıdır. Ancak o zaman, savaşa karşı barışla taçlanacak bir sürecin başlayacağı tartışmasızdır.  

Bu topraklarda kalıcı barışın ve kadın özgürlüğünün sağlanması, ancak Sayın Öcalan’ın da içinde bulunduğu toplumun tüm kesimlerinin temsiliyetinin dahil olduğu bir müzakere süreci ile mümkün olacaktır. Aksi takdirde, Türkiye topraklarında kronikleşen çözümsüzlük politikalarının yarattığı tahribat, eğitimden sağlığa, ekonomiden demokrasi bilincine kadar yaşamın tüm alanlarına sirayet etmeye devam edecek ve daha da derinleşecektir. AKP iktidarı döneminde toplumun tüm kesimlerini etkileyen yoksulluk derinleştirilmiş, halklar açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiş, erkek egemen sistem pekiştirilmiş, sağlık ve eğitim politikaları herkes için eşit, adil ve ulaşılabilir olmamaya devam ettirilmiştir. Dolayısıyla, toplumu derinden etkileyen tüm bu sorunları çözümsüzlük politikalarından ayrı düşünemeyiz.

‘Rojava’da örülen kadın sistemini savunma’ 

Önümüzdeki süreçte halklara ve kadınlara kazandıracak olan duruş; Türkiye’de geliştirilecek ve büyütülecek demokrasi hattının sergileyeceği ısrarlı ve kararlı duruştur. Rojava’yı ve Rojava’da örülen kadın sistemini savunarak, Kürt kadınları ile dünya kadınlarını buluşturacağımız duruştur, Kürtler arasında özgürlük temelinde ulusal birliğin gerçekleştirileceği duruştur. Kuzey ve Doğu Suriye’de büyük bedeller verilerek, inşa edilen demokratik yönetim modeli ile bölgede Êzidî, Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmenlerin bir arada sistemin inşasında ve yaşatılmasında göstereceği inançlı duruştur.

‘Kadın özgürlüğünü açığa çıkaracağız’

Demokratik Bölgeler Partisi Kadın Meclisi olarak, bu inanç ve kararlılıkla, önümüzdeki süreçte her ilde kadın komisyonlarını oluşturacağımızı, tarihini bilen, bu bilinçle varlığını yeniden tanımlayan ve geleceğini bu tanım üzerinden şekillendirerek kadın özgürlüğünü açığa çıkartacağımız kadın buluşmalarıyla, kadın örgütlülüğünü güçlendireceğimizin sözünü veriyoruz. Savaşa karşı barışı, erkek egemenliğine karşı kadın özgürlükçü paradigmayı birlikte örerek, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitiren, cezaevinde bulunan ve sürgün hayatına mahkum edilen tüm kadınlara armağan edeceğimizi bildiriyoruz.”

HABER MERKEZİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kayyımın işçi kıyımı bitmiyor: Sayı 236’ya çıktı

Sonraki Haber

AKP’li vekil belediye kapısını kırdı, çalışanları tehdit etti

Sonraki Haber
AKP’li vekil belediye kapısını kırdı, çalışanları tehdit etti

AKP'li vekil belediye kapısını kırdı, çalışanları tehdit etti

SON HABERLER

Şêx Murşîd Xeznewî: Ehmedê Xanî’nin birlik hayali Rojava’da ete kemiğe büründü

Şêx Murşîd Xeznewî: Ehmedê Xanî’nin birlik hayali Rojava’da ete kemiğe büründü

Yazar: Bedri Adanır
11 Eylül 2025

Gülistan Kılıç Koçyiğit açıklama yapıyor  CANLI

Gülistan Kılıç Koçyiğit açıklama yapıyor CANLI

Yazar: Aziz Oruç
11 Eylül 2025

Kadın edebiyatçılar cinsel şiddet ve tacize ‘YETER’ dedi

Kadın edebiyatçılar cinsel şiddet ve tacize ‘YETER’ dedi

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Eylül 2025

Gazetecilerin davasına ‘eksik husus’ ertelemesi

Gazetecilerin davasına ‘eksik husus’ ertelemesi

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

Gazeteci Ahmet Güneş beraat etti

Gazeteci Ahmet Güneş beraat etti

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Eylül 2025

İsrail’in Yemen’e saldırısında ölenlerin sayısı 35’e çıktı

İsrail’in Yemen’e saldırısında ölenlerin sayısı 35’e çıktı

Yazar: Bedri Adanır
11 Eylül 2025

İsrail, Filistinli belediye başkanlarını gözaltına aldı

İsrail, Filistinli belediye başkanlarını gözaltına aldı

Yazar: Bedri Adanır
11 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır