İHD, insan hakları savunucusu yazar ve siyasetçi Ayşe Nur Zarakolu yaşamını yitirişinin 23’üncü yılında anıldı
Türkiye’de düşünce, ifade ve yayınlama özgürlüğünün genişlemesine yayıncılık yoluyla katkı vermek mücadele etmiş İnsan hakları savunuculuğunda, yaşamıyla direngen tavırlar ve iradi duruşuyla Türkiye’de ilk akla gelen isimlerden biri olmuş Ayşe Nur Zarakolu’nun yaşamını yitirmesinin üzerinden 23 yıl geçti.
İHD İstanbul Şubesi yaptığı açıklamayla 23 yıl önce yaşamını yitiren İnsan hakları savunucusu Ayşenur Zarakolu’nu andı. Açıklamada, “28 Ocak 2002 günü yitirdiğimiz; insan hakları savunucusu, yayıncı, mahpusların ve ötekilerin sesi Ayşenur Zarakolu’nu aramızdan ayrılışının 23. yılında saygı sevgi ve özlemle anıyoruz. Ayşenur Zarakolu, İnsan Hakları Derneği’nin kuruluşundan itibaren içinde yer alıp çalışmalar yürütmesinin yanında, özellikle düşünce ve ifade özgürlüğü alanının genişlemesine özel bir katkı sundu, yaşamı boyunca yayıncılıktan gazeteciliğe birçok alanda mücadelesini sürdürdü. Gerek muhalif kitapların basımı ve gerekse tabu sayılan konularda yaptığı yayınlar nedeniyle hakkında sayısız davalar açıldı, yargılandı, hapis yattı ama yılmadı. İnsan Hakları alanında verdiği kararlı, direngen mücadelesiyle halen yolumuzu aydınlatan, yol arkadaşımız, insan hakları savunucusu, yayıncı Ayşenur Zarakolu 23 yıl sonra yine aramızda. Saygı, sevgi ve özlemle ‘Ayşe Abla’…”
Ayşe Nur Zarakolu kimdir?
1946 yılında Antakya’da doğan Ayşe Nur Zarakolu İstanbul Hukuk Fakültesi’nde başladığı hukuk öğrenimini, , TCK’nın 141 ve 142. maddelerine ilişkin anayasa hukukçusu Orhan Aldıkaçtı ile giriştiği bir tartışma nedeniyle bıraktı. Öğrenimini Edebiyat Fakültesi’nin Sosyoloji bölümünde tamamladı.
Öğrencilik yıllarından itibaren siyasetin içinde aktif olarak yer alan Ayşe Nur Zarakolu. Türkiye İşçi Partisi (TİP) gençlik kollarında ve Yol-İş sendikasında çalıştı. Dev-Genç örgütlenmesinin öncülü olan Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun kurulmasında rol aldı.
1968-1969 yıllarında Varlık Yayınları’nda çalıştı. 1970-1977 yılları arasında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Enstitüsü Kütüphanesini yönetti.
1975 yılında Devrimler ve Karşı Devrimler Ansiklopedisi’nin birçok maddesini kaleme aldı. 1979 yılı sonunda yayımlanmaya başlayan Demokrat gazetesinde Türkiye işçi sınıfı tarihine ilişkin sözlü tarih çalışmasını yayınladı. Türkiye Sorunları ve Yeni Ülke dergilerinde yazıları yayınlandı.
Mete Tunçay’ın, 1982’de Belge Yayınları tarafından yayımlanan, Türkiye Komünist Partisi’nin tarihini anlatan “Eski Sol Üzerine Yeni Bilgiler” adlı kitabı yasaklandı. Kitabın yayımcısı olan Ayşe Nur Zarakolu, kitapların hepsini teslim etmediği için 1982’de askeri rejim tarafından muhalif kitapların dağıtımını yaptığı için 1984’te sivil rejim tarafından tutuklandı. Yargılamalar beraat ve takipsizlikle bitti.
1990-1997 yılları arasında hakkında açılan dava sayısı otuzu geçti. Fransız bir yazarın Ermeni Kırımı üzerine olan yazılarını yayımladığı için 1993 yılında iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.[9] 1994 ve 1996 yıllarında iki kez beşer ay hapis yattı ve siyasi hakları kaldırıldı. Siyasi hakları kaldırılmadan önce Demokrasi Partisi (DEP) ve Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Parti meclislerinde görev yaptı.
1995 yılında Türkiye Yayıncılar Birliği’nin Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü’ne değer görüldü. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden 1996 yılında “Hellman/Hammett”; Amerikan Pen’den 1997’de; Dünya Yayıncılar Birliği’nden “Düşünce, Yazma, Yayınlama Özgürlüğü” ödülünü 1998 yılında aldı.[10] 1997’de The New York Times, Zarakolu’yu “Türkiye’nin sansür yasalarına meydan okuyanlardan biri” olarak tanımladı.
Hakkında açılan son davalar, düşünce özgürlüğü kampanyaları sonucunda donduruldu. Vahakn Dadrian’ın “Ulusal ve Uluslararası Hukuk Açısından Soykırım” adlı kitabından dolayı açılan dava ise 1997 yılında yapılan güçlü savunmalar sonucu beraatle sonuçlandı.
“Mare Nostrum” adı altında Anadolu ve Akdeniz edebiyatına ait eserler yayınladı, Yunan edebiyatına geniş yer verişi nedeniyle, Yunanistan’daki Abdi İpekçi Komitesi tarafından 1999’da Türk-Yunan Barış ve Dostluk Ödülü’ne layık görüldü. 28 Ocak 2002’de kanser nedeniyle İstanbul’da öldü.
İnsan Hakları Derneği, 2002 yılından beri her yıl 9 Mayıs’ta onun adına “Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü” vermektedir.
İSTANBUL