Suriye’nin tüm bileşenlerinin güzel gelişmelerin umudunu taşıdığını belirten Îlham Ehmed, ‘Özerk Yönetimdeki deneyimimiz, kadınların güç olmasının Suriye krizinin çözümünün anahtarı olduğunu gösteriyor,’ dedi
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Îlham Ehmed, Suriye’de yaşanan gelişmeler, uluslararası güçlerin Kürt sorunu konusundaki tutumu, Suriye’nin geleceğinde kadınların rolü ve Türkiye’nin saldırılarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) sorularını yanıtlayan Îlham Ehmed, “Suriye’nin tüm bileşenleri güzel gelişmelerin yaşanacağı umudunu taşıyor. Düşünce özgürlüğü, insan onurunun korunması, Suriye toplumu mozaiğinin gerçekliğini ifade eden her rengin temsiliyetinin olduğu bir yönetim biçimi önemli gündemlerdir. Uluslararası toplum ve Suriye halkının dostları, Suriye’de yaşayan halkların meşru hakları için önceki rejime yaptırımlar uyguladı. Cezaların bir kısmı halen devam ediyor, bir kısmı ise hafifletildi. Bu, Suriye halkının savaşın yıkıntılarından çıkıp sağlıklı bir yeniden yapılanma sürecine doğru gitmesi açısından olumlu bir adımdır. Terbiye etme amaçlı ekonomik ambargo ve cezalardan yana değiliz. Cezaların amacı iktidarın ihlallerini sınırlamaksa, cezalar şiddete, özellikle de aşırılıkçı düşüncelere neden olabilir. Buna karşılık siyasi geçiş sürecini destekleyecek ilk adımlar atılmalıdır. Uluslararası toplumun sağladığı imkanlar, yaşam koşullarının iyileştirilmesi, yeniden yapılanma ve ulusal diyalog için kullanılmalıdır” dedi.
‘Önleyici tedbir görmedik’
Almanya ve Fransa gibi birçok ülkenin Suriye’deki Kürtlerin savunulmasından söz etmesine rağmen Türkiye’nin saldırılarına değinmemesine yönelik soruyu yanıtlayan Îlham Ehmed şunları belirti: “Kuzey ve Doğu Suriye’deki toplulukların haklarını destekleyen uluslararası yaklaşımları olumlu görüyoruz. Ancak ne yazık ki yapılan açıklamalar ile uygulamalar arasında büyük bir uçurum var. Türk devleti sivillere karşı büyük suçlar işliyor. Yurttaşları bombalıyor, demografiyi değiştiriyor, bölgedeki altyapıyı ve yaşam alanlarını hedef alıyor. Fakat batılı ülkelerin henüz net bir tutumlarını, herhangi bir önleyici tedbirlerini görmedik. Bu ikiyüzlülüktür, ayrıca Türk devletini düşmanca politikalarını devam ettirmeye teşvik etmektedir. Suriye’nin tüm bileşenlerinin bu ülkede siyasi geleceğin inşasına katılma hakkı vardır.”
Geri dönüş
“Suriye’deki yabancı grupların, Türkiye’nin varlığı ve göçmenlerin geri dönüşü” gibi konuların Birleşmiş Milletler (BM), Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa devletleri ve çeşitli uluslararası güçlerle yaptığımız görüşmelerde masada olan temel gündemler olduğunu dile getiren Îlham Ehmed, “Türk devletinin Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî kentlerini işgal etmesinin uluslararası hukukun ihlali olduğunu, bu işgale son verilmesini ve zorla yerinden edilen yurttaşların güvenli bir şekilde evlerine dönmesi gerektiğini her görüşmemizde dile getiriyoruz. Suriye’de yaşanan değişikliklerin ardından çok sayıda Suriyeli göçmen evlerine döndü, ancak Türk devletinin desteklediği çete gruplarının işgali altındaki bölgelerden göç etmek zorunda kalan yurttaşlar halen zor koşullarda yaşıyor. Bu nedenle BM’yi, Uluslararası Koalisyonu ve Şam’ın yeni yönetimini bu göçmenlerin geri dönüşünde garantör rol oynamaya çağırıyoruz” dedi.
Türkiye’nin işlediği suçlar BM’ye sunuldu
Türkiye ve ona bağlı grupların işlediği suçları, delilleriyle birlikte belgeleyerek ve dosya halinde BM, insan hakları örgütleri ve Suriye konusunda rolü olan bazı devletlere sunduklarını ifade eden Îlham Ehmed, “Baraj konusunda daha önce de uyarılar yaptık; saldırılar çevre ve insan katliamına neden olur. Türk devleti çetelere verdiği desteği sonlandırırsa Suriye’de barışın sağlanmasında rol oynayabilir. Enerji kaynaklarına yönelik saldırılar tüm Suriyelilere zarar veriyor. Bölgeye yönelik saldırıların sona ermesini ve yeni bir Suriye’nin inşası için ciddi diyalogların başlatılmasını umuyoruz. Önemli bulduğumuz bir diğer konu da yakın zamanda Şam’da yeni yönetiminin yanında boy gösteren ve kara listede yer alan, kadın siyasetçilerin katledilmesinde parmağı olan kişilerin varlığıdır. Bunlardan biri de Hevrin Xelef’in katilidir. Bu Şam yönetimi için olumsuz bir işarettir” diye ifade etti.
Amerika’nın yeni yönetiminin Suriye, Kuzey ve Doğu Suriye politikasına ilişkin de “ABD, Kuzey ve Doğu Suriye’de hem DAİŞ’e karşı savaşta hem de istikrara destek açısından söz sahibi, ama ABD’nin politikalarının ne olacağını bilemiyoruz; jeopolitik çıkarlara göre değişebilir. Şu ana değişimi gösteren açık emareler yok. Davamızı desteklemeleri için uluslararası ortaklarımızla ilişkilerimiz devam ediyor” diye konuştu.
Arap dünyasının çözüme katkısı
Birçok Arap ülkesiyle ilişkilerinin devam ettiğini dile getiren Îlham Ehmed, şunları ifade etti: “Arap dünyasının çabaları olmadan Suriye’de çözüm mümkün değil. Ziyaret konusu gündemimizde. Arap devletlerinin desteği, barış süreci ve Suriye’nin siyasi dönüşümü açısından büyük önem taşıyor. Geçiş süreci, demokratik dönüşüm ve savaşın sona ermesi konusunda destek verilmesini umuyoruz.”
Saldırılar son bulmalı
Suriye’nin Sahil ve Siweyda bölgelerindeki halkın hak ve özgürlük taleplerini haklı bulduklarını ve ciddiye aldıklarını söyleyen Îlham Ehmed, “Suriye yeni bir değişim aşamasındadır. Bu bileşenlerin siyasi sürece katılımı çok önemli. Kendilerine yönelik saldırılara, ihlallere son verilmeli. Özellikle ferdi ihlaller olarak ileri sürülen saldırılar son bulmalı. Ezilen herkesin ve kesimin yanında olacağımızı, bu konuda mevcut yönetimle temel ilkelerin uygulanması için iş birliği içinde bulunacağımızı belirtmek istiyoruz.”
‘Kadınlar gerçek bir katılımı esas alıyor’
Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların Suriye krizinin çözümündeki rolüne de işaret eden Îlham Ehmed, “Geçtiğimiz yıllarda Suriye’de yaşanan savaş ve karışıklık nedeniyle Suriye’ye dışarından birçok farklı etnik gruplar ve kültürler dahil olmuştur. Bu özellikle aşırıcı dinci taraflar aracılığı ile yapıldı. Suriye toplumunun büyük bir kısmı Müslümandır, ama şiddet yanlısı değil. Aşırı dinci yaklaşımları savunanlar, başlangıçta kendi kültürlerini kadınlara dayattılar. Bunlara karşı Suriyeli kadınların kendilerini örgütlemeleri ve haklarını savunma bilinciyle yaşamaları için imkanlar oluştu. Artık anayasada haklarımızı güvence altına alabilecek aşamaya geldik. Kadınların güçlerini gösterme fırsatı var. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar, hem topraklarını savunmada hem de demokratik, özerk bir yönetimi inşa etmede öncü güç olduklarını tüm dünyaya kanıtladı. Özerk Yönetimdeki deneyimimiz, kadınların güç olmasının Suriye krizinin çözümünün anahtarı olduğunu gösteriyor. Kadınlar istikrarı, adaleti ve gerçek bir katılımı esas alıyor.”
Kadınların rolü
Îlham Ehmed, “Halklara, özellikle Suriye’de yaşayan kadınlara bir mesajınız var mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Suriye halklarına, Suriye’nin kaderinin kendi ellerinde olduğunu söylemek istiyoruz. İşgalden, despotizmden, terörden kurtulmanın tek yolu birliğimizdir. Katılımcı demokratik bir Suriye inşa etmenin çözümünün diyalog ve ortak çalışmadan geçtiğini belirtmek istiyoruz. Suriye’de yaşayan tüm kadınlara da şunu söylemek istiyoruz; sizler değişimin yaratıcılarısınız. Kimsenin sizi uzaklaştırmasına veya susturmasına izin vermeyin. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar öncülük yapabileceklerini kanıtladılar, siz de özgür bir Suriye’nin geleceğinin inşasına öncülük yapabilirsiniz.”
HABER MERKEZİ