Ma Music, 8 yılda kolektif bir ruhla 30 bin çocuğa ulaştı, birçok şube açtı ve 3 önemli kitap çıkardı. Şêrko Kanîwar, çalışmalarının ‘okyanusta bir damla’ olduğunu belirterek, yerel yönetimlere “Asfaltı 2 saate onarabiliriz ama kültür elimizden giderse bütün imkanları seferber etsek de geri kazanamayız” eleştirisinde bulundu
Amed Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Aram Tigran Konservatuarı’nın kayyım yönetimi tarafından kapatılmasının ardından kurulan Ma Music, 8. yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Ma Music, 3 Mart 2017’de “Herkes için müzik, her yerde müzik” şiarıyla kuruldu. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana derinleştirilen asimilasyon politikalarına karşı, “Bu ülkenin çocuklarını müziksiz bırakmayacağız” mottosunu çalışmalarının ana teması yaptı. Kurulduğu günden bu yana da kolektif bir şekilde çalışmalarını yürütüyor.
Aram Tigran Konservatuarı’ndan müzik okulunun kuruluşuna kadar tüm süreçlerde aktif bir şekilde yer alan Ma Music Koordinatörü Şêrko Kanîwar 8 yıllık süreçte yaşananları anlattı.
Kanîwar, 8 yıllık süreçte yaptıkları çalışmaların kendilerine umut verdiğini, ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Kanîwar, bunun nedenini şu sözlerle açıkladı: “2 ay önce bir rapor hazırladık. Gerok Ma ile kaç kişiye ulaştığımıza baktık. Mutlu olduğumuz, ancak ‘Bu halen okyanusta bir damla’ diyebileceğimiz bir sayı gördük. 30 bini aşkın kişiye ulaşmışız. Bu bize umut veren bir sayı. Ancak sadece Kürdistan kentlerinde yaşayan çocukların sayısı 3 milyon 200 bin. Bu sayıyı göz önünde bulundurduğumuzda, ulaştıklarımızın sayısının az olduğunu söyleyebiliriz.”
Birçok branşta yer yok
Ma Music’in kuruluş aşamasında birçok dezavantajlı durumla karşı karşıya kaldıklarına dikkati çeken Kanîwar, özellikle kayyımlar sonrası kimi imkanların ortadan kalkmasının kendilerini bir hayli zorladığını ifade etti. Kanîwar, “Konservatuar kapatıldıktan sonra eğitimleri paralı bir şekilde vermek zorunda kaldık. Her zaman bize şu soru soruluyor; ‘Acaba sadece orta sınıf ya da zenginlerin çocuklarına mı ders veriliyor?’ Hayır, bizim öğrencilerimizin yarısından fazlası burslu. İmkanı olanlardan talep ediyoruz” diye kaydetti.
İlk kuruldukları yıl 300 çocuğa ulaşma hedefini önlerine koyduklarını anlatan Kanîwar, “Ancak bir yıl sonra bin 200’den fazla kişi bize başvurdu. Şimdi de birçok branşta yer yok. Sırada çok sayıda kişi var. Hedefimizi aştık. 10 yıl için stratejik bir plan çıkarmıştık. Bunun yüzde 80’ini gerçekleştirdiğimizi söyleyebiliriz. Bu da bize, 80 yıllık bir plan yapmak için yol açıyor, umut veriyor” ifadelerini kullandı.
Çalışanlar buradan mezun
Birçok öğrencinin belli bir eğitim sürecinden sonra eğitmen olarak kendilerine güç verdiğini dile getiren Kanîwar, “Burada çalışanların yüzde 80-90’ı buradan mezun olan kişilerden oluşuyor. Bu da bize umut veren bir şey. Bu bizim yaptığımız çalışmanın boşa gitmediğini gösteriyor. Mezun verdikçe de çalışmalarımız genişliyor. Kürt müziği mutfağında çalışabilecek herkes için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
‘Elektriğimiz kesildi’
Kanîwar’a göre Ma Music emekçilerinin kuruluş gününden bu yana karşı karşıya kaldıkları en büyük sorunların başında ekonomi geliyor. Kanîwar, “Bu halkın yasaklı dili ve kültürünü yeni nesillere ulaştırmak için çabalıyoruz. Ma Music projesiz, desteksiz ya da ekonomik bir geliri olmadan bu çalışmaları yürütemez. Tüm bu çalışmalar ciddi bir gelir. Birçok kez elektriğimiz kesildi. Emekçiler bazen bir yerden bir yere gitmek için yol parası bulamadı. Evet, bunlar bir zorluk. Ancak buna rağmen çalışmalarımız sürüyor” ifadelerini kullandı.
Yaşanan ekonomik sorunların aşılabileceğini dile getiren Kanîwar, “Bu durum böyle olmayabilirdi. Birçok zengin iş insanı var. Destek verenler var kuşkusuz. Sanayi ve Ticaret Odası, TMMOB… Ancak Kürt iş insanları eğer büyük bir destek verseydi şimdi belki 20 tane MA Music şubesi açılmış olurdu. 30 bin değil, 3 milyon çocuğa ulaşmış olurduk. 3 kitap değil, 300 kitap basmış olurduk” diye kaydetti.
Kanîwar, sadece iş insanları değil yerel yönetimlere de büyük işler düştüğünü ifade etti. Kanîwar, yerel yönetimlerin de yeterli bir destekte bulunmadığını söyledi. Kanîwar, destekten kastının ise “sadece bir derneğe yardım etmek gibi değil, seferberlikten bahsediyorum” diye vurguladı.
Yerel yönetimlere eleştiri
Kanîwar, 11 aylık süreçte yerel yönetimlerin kültür ve sanat kurumlarına dönük destek noktasında “sınıfta kaldığına” işaret ederek, “11 aylık süreçte Kürdistan’ın tüm kentlerinde daha fazla çocuğa ulaşılabilirdi. 11 aylık süreçte yerel yönetimler kültürel etkinlikler ve çocuklara dönük kültür çalışmalarında sınıfta kaldı. Bazı belediyeler kendi gücü oranında destek veriyor. Ancak genele baktığımızda yeterli değil” şeklinde konuştu.
Kanîwar, devamla şunları söyledi: “Kimse asfalt yapılmasın ya da park yapılmasın demiyor. Asfaltı iki saatte tamir edebilirsin, onarabilirsin. Ancak kültür, sanat, dil ve Kürt müziği elimizden giderse bütün dünyanın ekonomik imkanlarını da seferber edersen geri kazanamazsın. Bu konuda sert bir şekilde eleştirmek gerekir. Çünkü yerel yönetimler, sivil kültür ve sanat örgütlerini desteklemekle, ayakta tutmakla yükümlüdür. Nasıl; projelerini destekleyerek. Yapılan çalışmalar yetmiyor. 3 milyon 200 bin çocuktan bahsediyoruz. Kaç belediyenin 11 ayda kaç çocuğa Kürtçe müzik öğrettiğine bakalım; bu sorunun yanıtı verildiğinde belediyelerin bu noktadaki tablosunu da görmüş olacağız.”
Bu sorumluluğun sadece yerel yönetimlerin değil aynı zamanda siyasetçilerin de olduğunu vurgulayan Kanîwar, “Siyasette de bir zayıflık var. Sabah kalktığımızda ilk olarak evimizi temizleyip, misafir bekleriz. Önce yemek yapayım, sonra evi temizleyeyim demeyiz. Devlet kurumlarında dolapların üzerinde ‘Yangında ilk kurtarılacaklar’ diye yazar. Kürt siyasetinde de bu durum (dil, kültür, sanat…) ilk kurtarılacakların başında gelmiyor. Bu durumun birinci sıraya gelmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Gund Ma projesi hakkında
Kanîwar, önümüzdeki süreçte yapacakları başlıca çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Kanîwar, “1 milyon çocuk, 1 milyon kitap” çalışmasını başarıya ulaştırmayı hedeflediklerini aktardı. Daha sonra Gund Ma projesine odaklanacaklarını dile getiren Kanîwar, şöyle devam etti: “Gund Ma geniş ve kapsamlı bir çalışma gerektiriyor. Uluslararası bir destek gerektiriyor. Bütün Kürtlerin bu çalışmaya destek vermesi gerekiyor. Bu noktada bir şüphemiz yok. Bu ülkenin çocukları için taş üstüne taş bırakmak istediğimizde Kürtlerin ve herkesin kendi gücü oranında ‘Ben varım’ dediğini gördük. Şimdi bunun için çalışmalarımız ve görüşmelerimiz sürüyor. 2 alternatifimiz var. Dicle Nehri kenarında mı yoksa Qerejdax tarafında mı köyü kuralım diye. Birkaç yer tespit ettik. Sivil toplum örgütleri de destek için hazırlar. Bu yükün ortağı olmak istiyorlar.”
Haber: Azad Altay – Müjdat Can/ MA