Cumartesi Anneleri’nin 700’üncü haftasına yönelik polis saldırısı ardından 44 kişi hakkında açılan davanın karar duruşmasında tüm yargılananlar hakkında beraat kararı verildi
Cumartesi Anneleri/ İnsanlarının Galatasaray Meydanı’ndaki 700’üncü hafta buluşmasına yönelik polis saldırısı sonrası gözaltına alınan ve haklarında dava açılan 44 hak savunucusunun “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” iddiasıyla yargılandığı davanın 15’inci duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, yargılananların bir bölümü ve avukatları hazır bulundu. Çok sayıda siyasi parti, sendika, hak savunucusu temsilcileri katılım sağladı. Duruşma kimlik tespitinin ardından başladı.
Duruşmada ilk olarak mütalaasını açıklayan iddia makamı, “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” iddiasıyla yargılananlar hakkında atılı suçun maddi unsurlarının somut olarak oluşmadığından dolayı tüm sanıklara ayrı ayrı beraatına karar verilmesini talep etti. Ayrıca mütalaada, olay günü yaralandığı öne sürülen polisler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını ve “mağduriyetlerinin” giderilmesi istendi.
Ardından söz alan yargılananlardan Jiyan Tosun, “Yargı makamlarının ailelere borcu var. Bizim bunca yıllık taleplerimizi görmeyen yargının, biz kayıplarımızı aradığımız için vereceğimiz bir hesabımız yok” dedi.
Diğer yargılanan Cumartesi İnsanları da tek tek beraat talebinde bulundu.
‘Suç oluşturmuyor’
Ardından Cumartesi İnsanlarından Maside Ocak’ın avukatı ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Cumartesi İnsanlarının uzun süredir mücadele ettiklerini belirterek, onlara teşekkür etti. Gülseren Yoleri, Cumartesi İnsanlarının yaptıkları eylemin 700’üncü haftaya kadar serbest olduğunu ve o haftanın yasaklandığını söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) eyleme dair “suç oluşturmadığına” dair karar verdiğini anımsatan Gülseren Yoleri, “Bu eylem meşrudur, AYM’de bunu ortaya koymuştur. Bu yargılama başından hemen sonlanması lazımdı. Bir de 2 yılın ardından dava açıldı. Yani suç olmayan bir eyleme 2 yıl sonra dava açıldı. Uzun süren bir yargılamadan söz ediyoruz. Adil yargılama hakkının ihlal edildiğini görüyoruz. Gözaltında kaydedilenlere ilişkin uzun süredir çalışmalar yapıyoruz. Ancak insanlığa karşı gözaltına kaybedilenlerin zaman aşımı olmadığı halde halen bu dosyaların kapatıldığını görüyoruz. Birçok itiraf oldu. Bir itirafçı, gözaltına kaybedilenlerden birinin devletin işkence ile öldürdüğü ve hangi memurların yaptığını söylemiş ve bunlar ortaya çıkmıştı. Bu dosyalar bile somut delil olmasına rağmen dosyalar kapatılıyor. Adalet olmadığı için sürekli bir yas sürecinden bahsediyoruz. 1980’den beri kayıpların olduğu ve ona karşı bir mücadele arayış devam ediyor. Hukuka ve insan haklarına uygun bir kararın verilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
‘Cumartesi Anneleri kriminalize ediliyor’
Jiyan Tosun’un avukatı Davut Aslan ise “Bu olay Cumartesi Annelerinin mücadelesini krimizinalize edilmeye çalışılmıştır. AYM kararını yerine getirmeyen mahkeme yargılamaya devam etti. Savcı beraat talep ediyor ama yine insan hakları mücadelesinin kriminalize edilmeye çalışılmış. Savcı, yaralanan polislerinde olduğunu söylüyor. Cumartesi Anneleri de hastane raporlarında darp edildiği ortaydayken, onlar hakkında herhangi bir şey dememiş savcı. Dolayısıyla bunu reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
Diğer avukatlar da beraat talebinde bulundu.
Beraat kararı
Ardından kararını açıklayana mahkeme heyeti, suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle tüm yargılananlar hakkında beraat kararı verdi. Savcının polisler için suç duyurusu talebi ise reddedildi.
‘Galatarasay Meydanı’nda toplanma hakkına sahiptir’
Öte yandan verilen beraat kararı sonrası açıklama yayımlayan Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Direktör Yardımcısı Dinushika Dissanayake, şunları söyledi:
“Cumartesi Anneleri’nin 700. barışçıl toplanmasının çevik kuvvet polisi tarafından şiddetle dağıtılmasından yaklaşık yedi yıl sonra protestoya katıldıkları için yargılanan 45 kişi nihayet beraat ettirildi ve çektikleri eziyete son verildi. Bu dava hiç açılmamalıydı ve yıllar boyunca sürüp gitmemeliydi.”
Galatasaray Meydanı’ndaki tüm kısıtlamaları kaldırın
“Yetkililer, uzun yıllardır beklenen bu karardan gerekli sonucu çıkarmalı: Cumartesi Anneleri/İnsanları zorla kaybedilen yakınları için adalet talep etmek üzere her Cumartesi Galatarasay Meydanı’nda toplanma hakkına sahiptir. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı meydandaki süregelen tüm kısıtlamaların derhal ve kalıcı olarak kaldırılmasını sağlamaya çağırıyoruz” diyen Dissanayake, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Cumartesi Anneleri ve destekçileri, 1995 yılından bu yana bini aşkın Cumartesi boyunca barışçıl protestonun öneminin güçlü bir simgesi oldular. Baskı, şiddet, gözaltı ve yargılamalar karşısında dahi olsa bu hakkı savunmalıyız.”
Kaynak: MA