”Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklamaları nedeniyle yargılanan TTB MK üyelerinin ilk duruşmasında savcı önceden hazırladığı mütalaayı açıklayarak, ceza talebinde bulundu. TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, savunmaların mahkeme nezdinde önemi olmadığına dikkat çekti.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması nedeniyle Merkez Konsey üyelerinin yargılandığı Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma verilen aranın ardından avukat savunmalarıyla devam etti. Söz alan İHD Eş Genel Başkanı Av. Öztürk Türkdoğan, açıklamanın ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkdoğan: Barış istemek haktır
“Türkiye’deki hekimler kendi meslek örgütlerine sahip çıktılar” diyen Türkdoğan, hekimlerin sağlık ve barış hakkını savunduğunu dile getirdi. “Barış istemek haktır, savaş istemek ise bana göre suçtur” diyen Türkdoğan, suç unsuru oluşmadığını, derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini ifade etti.
‘Hangimiz bu metnin altına imza atmayız?’
İzmir Baro Başkanı Av. Özkan Yücel de, “Siyasi iktidarın kendisi gibi düşünmeyenler üzerinde sopa salladığı ve bunu da yargı üzerinden yaptığı bir dönemden geçiyoruz” dedi. TTB’nin söz konusu açıklamasını okuyan Yücel, “Hangimiz bu metnin altına imza atmayız? Hangimiz bu metnin bir terör örgütünün propagandasını yaptığını söyleyebiliriz” diye sordu. Yücel, davayı “Yalanlar manzumesi” olarak tanımladı. Hekimlerin çok onurlu davrandığını dile getiren Yücel, bir itibarsızlaştırma operasyonu ile karşı karşıya olunduğuna işaret etti. Yücel, TTB’nin yaptığı 570 açıklamadan birkaçını örnek göstererek, bunların içinden iki tanesinin cımbızla çekilip iddianameye konulduğunu söyledi.
Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Tevfik Karahan da, “Savaş çığırtkanlığı yapanların kahraman ilan edildiği, barış isteyenlerin sanık sandalyesine oturtulduğu bir döneme tanıklık ediyoruz” dedi. Tahir Elçi’yi anan Karahan, “Savaşın karşısında olmaya devam edeceğiz” diye ekledi.
Savcıdan hazır mütalaa
Avukatların savunmasının ardından savcı mütalaasını sundu. İddia makamı bir harici bellek içesinde hazır bulunan mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı hekimlerin “örgüt propagandası” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasından cezalandırılmasını talep etti. Dr. Hande Arpat’ın ayrıca sosyal medya paylaşımları nedeniyle de cezalandırılmasını istedi.
Duruşma ertelendi
Mahkeme boyunca savcının mütalaaya dair bir işlem yaptığı görünmezken, avukat Ziynet Özçelik, savcının mütalaayı savunmalardan önce hazırladığının anlaşıldığını belirterek, “İddia makamı daha önceden hazırladığı mütalaasını sunmuştur” dedi. Böyle bir mütalaa ve savcılık talebi karşısında kovuşturmanın genişletilmesi için süre isteyen Özçelik, hazırlık soruşturmasının usule uygun yürütülmediğini, kovuşturma aşamasında da savcının görevlerini yerine getirmediğini belirtti.
Mahkeme heyeti, süre talebini kabul ederek duruşmayı 20 Mart 2019 tarihine erteledi.
‘Savunmaların önemi yokmuş’
Duruşma sonrasında kısa bir açıklama yapan TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, “Burada bütün arkadaşlarımız savunmamızı yaptık. TTB’nin değerlerini, amaçlarını mahkeme salonunda savunduk. Hem bizim yaptığımız hem de avukatlarımızın yaptığı açıklamaların hiçbir önemi olmadığını gördük. Savcı zaten mütalaasını hazırlayıp gelmişti. Avukatlarımız itirazlarını gerçekleştirdi. Bir dahaki duruşmada burada olacağız” dedi.
HABER MERKEZİ