• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
27 Ağustos 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Eren Keskin

Hipokrat yemini mi ırkçılık mı?

27 Ağustos 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Eren Keskin, Yazarlar

Coğrafyamızda içeriğini tam olarak bilemesek de yeni bir barış süreci yürütülmekte. Aslında insan hakları savunucuları olarak savaşın tüm acılarını yaşamış ya da tanıklık etmiş insanlar olarak böyle bir süreçten çok beklentimiz var. Bu beklentilerimizin henüz hiçbiri karşılanmamış olsa da silahlı mücadelenin bitip demokratikleşme ve barış sürecinin başlamasını hepimiz destekliyoruz. Ancak böyle süreçlerin yaşandığı tüm zamanlarda maalesef ki bazı ırkçılık içeren paylaşımlar da yoğunlaşmakta.

Dönem dönem benzerlerini çok yaşadık. Hatta öyle dönemler oldu ki bu tür paylaşımlar ya da bu tür paylaşımların arkasındaki zihniyeti oluşturan kişilerin yaptıkları eylemler sonucunda bir insanımızı, Hrant Dink’i kaybettik. O günleri hatırlıyorum. Hrant Dink’in yazıları paylaşılır, ırkçı yorumlar yapılır, duruşmalarına gelinir, duruşma kapıları önünde sloganlar atılır ya da örneğin Ahmet Altan’ın, Orhan Pamuk’un yargılamaları sırasında duruşma kapılarında benzer zihniyeti savunanların attıkları sloganları bugün gibi hatırlıyorum.

Bu kişilerin hepsi hala tarafımızca isim isim bilinmekte. Veli Küçük’ten başlayarak birçok insan, insan hakları savunucuları tarafından bilinmekte. Bu insanların bir kısmı Ergenekon davalarında yargılanmış olmasına rağmen adeta kendilerinden özür dilenerek davalar kapatıldı. Bu zihniyet İttihatçı zihniyetin topluma yaymaya çalıştığı ırkçı zihniyet. Coğrafyanın kuruluşundaki ideolojinin temelini oluşturan Türk üstünlükçü anlayışa dayanan bu ideoloji hala zarar vermeye devam ediyor.

Son günlerde bir doktorun yaptığı açıklama çok tartışılıyor. Kaldı ki bu açıklama nedeniyle İnsan Hakları Derneği Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak da Türk Tabipler Birliği’ne disiplin soruşturması açılması amacıyla bir başvuru yaptık.

Pandemi döneminde tanınan ve toplumsal kabul gören bir profesör Bengü Başer. Bengü Başer sürekli Kürt karşıtlığı içeren paylaşımlar yapıyor ve bunu da kendisinin çok haklı olduğuna inanarak yapıyor. 600.000 üzerinde olan takipçisini etkilemek için yapıyor.

Ve bunu maalesef ki özgürce yapıyor. İfade özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bilen insanlar olarak ırkçılık yaymanın da aslında büyük bir suç olduğunu da biliyoruz. Bengi Başer ve ona benzer bazı insanların yaptıkları paylaşımlar aslında suç oluşturuyor ve şiddeti meşrulaştıran sonuçlara götürüyor. O nedenledir ki ırkçılık içeren paylaşımlar dünyanın her yerinde yasaklar içeriyor. Özellikle Uluslararası Avrupa Sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri, devletlerin iç hukukları ırkçılığı yasaklıyor. Şunu çok iyi biliyoruz, asıl olarak ırkçılık ve ayrımcılığı yapan devletlerin kendileri emperyal ve sömürgeci güçler ama buna zemin hazırlayan ve kendisini demokrat olarak tanımlayan kişilerin yaptığı paylaşımları da yok sayamayız. Bengi Başer geçtiğimiz günlerde böyle bir paylaşım yaptı. Özellikle sokak hayvanları ile ilgili yasayı eleştirmek için bazı insan figürlerini kullanarak “hayvanları değil ‘alt tür’ olan bu insanları ıslah edin” diye bir paylaşım yaptı.

Biraz geriye dönüp Bengi Başer’in paylaşımlarına bakmak istedim. Bengi Başer’in yaptığı başka bir paylaşımda DEM Parti Eş Genel Başkanı olan Tülay Hatimoğulları’nın Kürdistan’da bedelsiz elektrik kullanımının eleştirilmesine karşı yaptığı bir açıklamayı eleştirerek altına “hadi len doğum kontrolünü önerin bu insanlara” diye bir paylaşım yapmıştı. İşte bu paylaşım da açık bir Kürt düşmanlığı içeriyordu.

Bir başka paylaşımına baktığımda da Hipokrat yemini etmiş bir doktor, bir işkenceciyi savunan bir ırkçıyı savunan paylaşımı kendisi de yeniden paylaşmıştı. Diyarbakır Cezaevi’nde yüzlerce insanın, binlerce insanın işkence görmesine neden olan, ölümlerden sorumlu olan ırkçı işkenceci asker Esat Oktay Yıldıran’ı savunan bir paylaşımı kendisi de yeniden paylaşmıştı. Hipokrat yemininin içeriğini bilenler bilir. Esas olarak Hipokrat yemini hekimlere insanlar arasında ayrımcılık yapmamayı öğreten bir yemindir.

Hipokrat yemini etmiş çok sevdiğimiz bir doktor var. Doktor Selçuk Mızraklı. Selçuk Mızraklı Diyarbakır’da onu tanıyan herkesin çok sevdiği, çok saydığı bir hekim. Herkese iyiliği dokunmuş, hiçbir zaman ırkçılık ve ayrımcılık yapmamış, herkesin ifade özgürlüğünü savunmuş iyi bir insan aynı zamanda. Bu tür ırkçı paylaşımları yapan doktorlar, özgürce ırkçılığı yaymaya çalışırken, aynı zihniyetin gerçekleştirdiği haksız bir yargılama sonucunda Selçuk Mızraklı yıllardır cezaevinde. Sadece siyasi görüşleri nedeniyle cezaevinde. Keşke herkes, her türlü ön yargıdan, kendini vareste tutarak Prof. Bengi Başer’le Doktor Selçuk Mızraklı’yı karşılıklı olarak bir düşünsünler. Hangisi iyi insan?

Ve neden iyi insan Selçuk Mızraklı cezaevinde? Bu sorunun cevabı sizin kimliğinizi de ortaya çıkaracak.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İmralı kapısını kapatmak, süreci sabote etmektir

SON HABERLER

Hipokrat yemini mi ırkçılık mı?

Yazar: Yeni Yaşam
27 Ağustos 2025

‘Alevi katliamını durdurabiliriz’

‘Alevi katliamını durdurabiliriz’

Yazar: Yeni Yaşam
27 Ağustos 2025

İmralı kapısını kapatmak, süreci sabote etmektir

İmralı kapısını kapatmak, süreci sabote etmektir

Yazar: Yeni Yaşam
27 Ağustos 2025

Şam–Ankara ekseni: Rojava’nın sıkıştırılması ve bölgesel yeni dizayn

Şam–Ankara ekseni: Rojava’nın sıkıştırılması ve bölgesel yeni dizayn

Yazar: Yeni Yaşam
27 Ağustos 2025

Önder Apo

‘Toprağın üstü ‘Altın’dan değerli’

Yazar: Yeni Yaşam
27 Ağustos 2025

Siyasi partiler ne yapıyor, ne yapmalı?

Devletin ezberi ve statüko aşkı

Yazar: Yeni Yaşam
27 Ağustos 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Politik toplumun ‘yeni’ militanları:  Ekolojistler  – 1 –

Yazar: Yeni Yaşam
27 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır