Abdullah Öcalan’ın çabalarının barış umutlarını arttırdığına dikkati çeken Riha Baro Başkanı Abdullah Öncel, ‘Eşit yurttaşlık temelinde, toplumun tamamının kabul edebileceği özgür bir anayasanın yapılması gerekiyor’ dedi
Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında kurulan Meclis komisyonu çalışmalarını sürdürürken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti de uzun bir sürenin ardından 28 Ağustos’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüştü. Heyetin görüşmeye dair yaptığı açıklamada, Abdullah Öcalan’ın “Demokratik toplum, barış ve entegrasyonun, bu sürecin üç kilit kavramı olduğunu” söylediği belirtildi. Abdullah Öcalan’ın işaret ettiği konularda henüz herhangi bir adım atılmaması toplumdaki kaygıları derinleştiriyor. Birçok çevre, sürecin gerekliliklerine dair somut adımlar atmaması nedeniyle devlet/iktidarı eleştirtiliyor.
Süreç toplumsallaşmalı
Sürecin toplumsallaşması ve başarıya ulaşması için çabalarını sürdüren Riha Baro Başkanı Abdullah Öncel, eşit yurttaşlık temelinde yeni bir anayasanın yapılması gerektiğini vurguladı.
Abdullah Öncel, “Sayın Öcalan, Devlet Bahçeli ve Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ile PKK’nin silahları yakması sonrası Türkiye yeni bir sürece girdi. Yeni süreçte özellikle devlete ciddi sorumluluklar düşüyor” dedi.
‘Savaşsız bir dünya hayalimiz var’
Ortadoğu’da yaşanan savaşlara dikkat çeken Abdullah Öncel, “Yanı başımızdaki Suriye’de gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz. Yine özellikle emperyal güçlerin Ortadoğu ile ilgili söylemleri ve Ortadoğu’daki çatışmaların alevlenmesi, İsrail’in Suriye, İran ve Yemen’e dönük saldırıları devam ediyor. Bu anlamda Türkiye’de iç barışın sağlanması adına bu sürecin mutlaka başarılı olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü içte barışı olmayan bir devletin, dışarıda başarılı olması mümkün değil. Dolayısıyla PKK’nin ve Sayın Öcalan’ın açıklamalarından sonra devletin de üzerine düşen sorumluluğu mutlaka yerine getirmesi gerekiyor. Savaşsız bir dünya hayalimiz olduğunu vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
Nasıl barış sağlanacak?
Öcalan’ın çağrısı sonrası sürecin başarıya ulaşması için çalışmalarına hız verdiklerini söyleyen Abdullah Öncel, Riha’da ziyaret ettikleri tüm kesimlerin süreci sahiplendiklerini ifade etti. “Sürecin başarıya ulaşması için gereken en önemli şeylerden biri karşılıklı güven” diyen Öncel, yaşanan bazı gelişmelerin iyi niyeti sorgulattığını kaydetti. Öncel, “Bildiğiniz üzere komisyonda Kürtçe konuşmak isteyen bir Barış Annesinin Kürtçe konuşmasına izin verilmedi. Bu bizleri gerçekten üzdü. Eğer siz Kürt diline tahammül edemiyorsanız, kafalarda ‘O zaman nasıl barış sağlanacak?’ sorusu oluşur. Ancak süreç uzun soluklu bir süreç. Bu sürecin başarılı olması olasılığını yüksek görüyorum. Ama devlet kademesinde yetkili olan kişi ve kişilerin biraz daha iyi niyetli olmaları gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Riha’da sürece destek yüzde 99
Abdullah Öncel, Riha’da toplumunun yüzde 99’unun sürecin başarıyla sonuçlanması istediklerini kaydetti. Abdullah Öncel, “Yıllardır hak ihlallerine maruz kalan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen tutuklu bulunan Sayın Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay’ın bu süreçte derhal tahliye edilmesi gerekiyordu. Bu bağlamda hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının Türkiye için ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı” diye kaydetti.
Eşit yurttaşlık
Abdullah Öncel, şu öncelikli talepleri sıraladı: “Eşit yurttaşlık temelinde bir anayasanın düzenlenmesi gerekiyor. Toplumun tamamının kabul edebileceği özgür bir anayasanın yapılması gerekiyor. Düşünce ve ifade hürriyeti önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Yargı bağımsızlığının sağlanması gerekiyor. Anayasa Mahkemesi (AYM) ve AİHM kararlarının bağlayıcı olduğuna dair hükümler bulunsa da halen uygulanamıyor olmasının bir yaptırımının olması gerekiyor. Sayın Demirtaş, Kavala, Atalay’ın ve CHP’li siyasetçilerin bir an önce tahliye olması gerekiyor. Toplum bu barışı yöneticilerimizden daha fazla istiyor.”
Haber: Ceylan Şahinli / MA