Filistinli doktor Emcet Saidoğlu, tüm dünyanın Filistin’deki soykırıma seyirci durumda olduğunu belirterek, ‘Beklentimiz sadece kuru laflar değil; limanları kapatabiliriz, Türkiye’den petrolü kesebiliriz, ticareti kesebiliriz’ dedi
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırılarda bilanço her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Dün itibariyle saldırılar nedeniyle en az 65 bin 208 insan hayatını kaybetti. İsrail, saldırıların yanı sıra sınır kapılarını kapatıp, yardım girişlerini de engelliyor. Birleşmiş Milletler (BM) destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC), 22 Ağustos’ta kentte kıtlık ilan etti. Gazze’de açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle şu ana kadar 147’si çocuk olmak üzere en az 442 kişi hayatını kaybetti.
Gazze’ye yardım götürmek isteyen aktivistler de engelleniyor. 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya Limanı’ndan yola çıkan Madleen gemisi, 9 Haziran’da uluslararası sularda İsrail donanması tarafından durduruldu. Gemideki 12 aktivist gözaltına alınarak Aşdod Limanı’na getirildi. Ardından, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen aktivistlerin Tunus’ta birleştiği SUMUD Vicdan Filosu tekneleri, 14 Eylül’de Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için yola çıktı. Ancak filonun durumu belirsizliğini koruyor.
‘Tüm dünya soykırıma karşı seyirci durumda’

Eskişehir Filistin ile Dayanışma Platformu üyesi olan Filistinli doktor Emcet Saidoğlu, Gazze’deki saldırıları değerlendirdi. Emcet Saidoğlu, İsrail’in 1930’lu yıllardan bu yana Gazze’ye yönelik “insansızlaştırma politikası” yürüttüğünü söyledi. Emcet Saidoğlu, “Gazze boşaltılırsa bu sefer olay Batı Şeria’ya dönecek ve yavaş yavaş bunun sinyalleri veriliyor. Cenin kampına bir saldırı yapıldı, Netanyahu Tayyip Erdoğan’a ‘Kudüs bizimdir’ dedi. Bu planın ifşa edilmiş şeklidir. Gazze şu anda bu planın bir mahallesi. Tüm dünya soykırıma karşı seyirci durumda” dedi.
Devletlerin İsrail’in saldırılarına tepki göstermesi gerektiğini söyleyen Emcet Saidoğlu, “Beklentimiz sadece kuru laflar değil; limanları kapatabiliriz, Türkiye’den petrolü kesebiliriz, ticareti kesebiliriz. Çünkü Birleşmiş Milletler’in kendisi de bunun ‘soykırım’ olduğunu ortaya koydu. İspanya’nın 800 milyon dolarlık anlaşmasını iptal etmesi çok manidar, ardından bisiklet yarışında İsrail takımını yarışmalara sokmadı. Filistinlilerin gıda yardımından çok siyasal yardıma ihtiyacı var” diye konuştu.
Türkiye ve diğer ülkelerin İsrail’e karşı pozisyon almamasının nedeninin ticari çıkarlar olduğunu dile getiren Emcet Saidoğlu, “Burada bir soykırım var. Türkiye, yarın öbür gün bu soykırımı desteklemekten mahkeme karşısına çıkabilir” dedi.
‘Halklar olarak baskı uygulamamız gerekiyor’
Emcet Saidoğlu, İsrail’in gazetecileri dönük saldırılarına da işaret ederek, Gazze’deki saldırıların durdurulabilmesi için BM’nin devreye girmesi gerektiğini söyledi. Emcet Saidoğlu, “Birleşmiş Milletler bir askeri güç oluşturulabilir. Bosna Hersek’te, Uganda’da, Güney Afrika’da olduğu gibi burada da saldırıları durdurabilir. Bunun için bir siyasi iradeye ihtiyaç var. Halklar olarak baskı uygulamamız gerekiyor. İsrail, gazetecileri öldürerek bizim tepkimizi engellemeye çalışıyor” diye konuştu.
‘Türkiye’deki barış bölgeyi etkiler’
Türkiye’deki Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin başarıya ulaşması halinde bu durumun Ortadoğu’yu etkileyeceğini kaydeden Emcet Saidoğlu, şunları söyledi:
“Süreç samimi bir şekilde bir yere ulaşırsa, bölgeye inanılmaz bir şekilde pozitif etki yapar. Özellikle de Suriye’ye, Lübnan’a ve Filistin’e. Filistinliler bunu memnuniyetle karşılar. Umarım bu süreç samimi şekilde ilerler ve bir sonuca varır. Bu gelişirse bölgede de insan haklarına saygılı yönetimler ortaya çıkacaktır. Mesela Suriye’de Arap-Türk- Kürt anlaşırsa bu durum bölgeyi çok iyi etkileyecektir.”
Haber: Enes Beyaz \ MA