Mezopotamya Su Forumu’nun 2’nci gününde düzenlenen atölyelerde Dicle ve Fırat nehirlerinin önemi, su krizine yönelik demokratik ve ekolojik çözümler ile yerel yönetimlerin rolü tartışıldı
Mezopotamya’daki su varlıklarının korunması, ekolojik adaletin sağlanması ve halkların su hakkının savunulması amacıyla düzenlenen Mezopotamya Su Forumu (MSF) 2’nci gününde ÇandAmed Kongre Merkezi’nde devam ediyor.
Forumun 2’nci gününde, yurt dışından gelen çok sayıda misafir, ekoloji aktivistleri ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla “Su, barış ve özgürlük”, “Su yönetimi ve su havzalarının özgürleştirilmesi” ile “Halkların su diplomasisi” başlıklı atölyeler gerçekleşti.
“Su, barış ve özgürlük” başlığıyla düzenlenen atölyede, Mezopotamya’nın ana nehirleri olan Dicle ve Fırat’ın kültürel ve tarihsel önemi, bu nehirlerin uzun vadede barışın lokomotifi olma potansiyeli ile bölgedeki ülkeler arasında ekolojik ve sosyal adaletin nasıl sağlanabileceği konuları tartışıldı. Ayrıca kadınların bu konuya nasıl yaklaştığı, yine toplumun bu sürece sunduğu katkı ele alındı. Atölyenin kolaylaştırıcılığını Prof. Dr. Beyza Üstün, Yasin Duman ve James Bogue üstlendi.
“Mezopotamya’da su yönetimi ve su havzalarının özgürleştirilmesi” başlıklı atölyede ise, bölgedeki su krizinin sebepleri ve bu krize yönelik demokratik-ekolojik çözüm yolları konuşuldu. Atölyenin kolaylaştırıcılığını ise Resul Almastaş, Derya Akyol ve Anna Bachman yaptı.
“Halkların su diplomasisi” başlıklı diğer atölyede ise yerel hareketlerin ve yerel yönetimlerin su diplomasisinde dışlayıcı devlet anlaşmaları yerine, katılımcı ve yerele dayalı çözümler geliştirmesi gerektiği tartışıldı. Bu oturumun kolaylaştırıcılığını ise İsmaeel Dawood, Jenniver Sehring ve Çilem Aydın yaptı.
Katılımcılar, karşılıklı konuşmalar, sunumlar ve grup çalışmaları ile su ve yaşam hakkı bağlamında ekolojik sorunlara ve diplomatik çözüm yollarına dair tartışmalar gerçekleştirdi. Atölyelerde ayrıca, Mezopotamya’nın tarihsel rolüne değinilerek, Dicle ve Fırat nehirleri etrafında şekillenen toplumların, ilk tarım faaliyetlerinin ve sistematik sulama sistemlerinin geliştiği bir coğrafyada yer aldığı vurgulandı.
Kaynak: AMED