• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
25 Kasım 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kadın

‘Aile yılı’ karanlığına karşı kadınlar alanlarda

25 Kasım 2025 Salı - 10:10
Kategori: Kadın, Manşet, Özel
‘Aile yılı’ karanlığına karşı kadınlar alanlarda

TJA aktivisti Bahar Peker ve 25 Kasım Platformu’ndan Nurgül Uci, şiddete karşı tüm kadınlara 25 Kasım’da eylemlilik çağrısı yaptı

  • Aile yılı politikalarının kadınları daha fazla şiddete, yoksulluğa ve güvencesizliğe sürüklediği bir yılda, 300’ü aşkın kadın katledildi. Ancak tüm baskıya rağmen kadınlar 25 Kasım’da öfkeleriyle, isyanlarıyla ve örgütlü direnişleriyle sokakta olacaklar
  • Bahar Peker: Sayın Öcalan’ın barışa dair biz kadınların öncülük yapması için çağrısı var. Bu yüzden kadın mücadelesini daha ileriye taşımak, kadın katliamları ve çocuk katliamlarının önüne geçebilmek için bir bütün sahada olacağız
  • Nurgül Uci: Bu kadar yoğun kadın katliamının, haksızlığın, yoksulluğun yaşandığı bir süreçte kadınların yapabileceği en iyi şey birbirinden güç almak ve mücadeleyi her alanda sürdürmektir. Tüm kadınları alanlara çağırıyoruz

Şirin Bayık

Son bir yılda artan kadın cinayetleri, sistematik şiddet, derinleşen yoksulluk ve cezasızlık politikaları kadın örgütlerinin 25 Kasım’a bu yıl daha büyük bir öfke ve kararlılıkla hazırlanmasına yol açtı. İktidarın 2025’i “aile yılı” ilan etmesine rağmen, sahadaki tablo tam tersini gösteriyor: Kadın kurumlarının verilerine göre son bir yıl, hem kadın cinayetlerinin hem de çocuk istismarının en yüksek seyrettiği dönemlerden biri oldu.

Gazetemize konuşan Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Bahar Peker’in, “Aile yılı diye ilan edilen bu süreç, kadın katliamlarının en çok arttığı yıl oldu” sözleri bu tabloyu özetlerken, 25 Kasım Platformu’ndan Nurgül Uci’nin, “Her gün onlarca kadın katledilirken, kadınların öfkesi ve isyanı sokaklarda büyüyor” değerlendirmesi, hem toplumsal atmosferi hem de 25 Kasım’ın ruhunu tarif ediyor.

‘Katliamlar özel savaşla arttı’

TJA aktivisti Bahar Peker, 25 Kasım öncesi Türkiye genelinde ve özellikle Bakur’da kadın cinayetlerinde çok ciddi bir artış yaşandığını belirterek, “Bunun en temel nedeninin özel savaş politikaları olduğunu görüyoruz. İktidar 2025 yılını ‘aile yılı’ olarak ilan etti ama tam aksine kadın kurumlarının araştırmalarına göre aslında 2025 yılının en çok kadın katliamlarının olduğu yıl ve kadına yönelik şiddetin had safhada olduğu bir yıl olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Sözleşmenin feshi şiddeti katladı

Peker, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ağır sonuçlar yarattığını vurgulayarak şunları söyledi: “Kadınlar o dönemde çok itirazda bulundu ama karşılık bulmadı. Öngörümüz belliydi: Sözleşme feshedilirse kadın cinayetleri, şiddet, çocuk istismarı artar diyorduk. Ne yazık ki fesih sonrasında her yıl katlanarak artıyor. Kadın şiddeti, çocuk istismarı ve çocuk katliamlarının da aynı doğrultuda yükseldiğini söyleyen Peker, 25 Kasım’a giderken tüm kadınların ortak bir mücadele hattı ördüğünü ifade etti.

Özsavunma ve örgütlülük şart

Bu yıl birçok ilçede “erkeklik atölyeleri” dahil çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirten Peker, “Artık temel amacımız kadını değil erkeği değiştirip dönüştürmek” dedi. 25 Kasım kapsamındaki çalışmalarını anlattı:

“Birçok etkinlik yaptık, planlamalar yaptık ve bu planlamalar çerçevesinde atölye çalışmalarımız oldu. Atölye çalışmalarımızda bazı yerlerde ‘erkeklik atölyesi’ çalışmalarımız oldu. Çünkü temel amacımız da aslında kadından ziyade erkeği değiştirip dönüştürmek. 25 Kasım’a giderken de bu ruhla aslında gideceğiz. Bunun için de kadınların, öz savunmalarını geliştirmesi gerekiyor. Öz savunmalarını oluşturması gerekiyor ve bunun için de ciddi anlamda bir bütün tüm kesimdeki kadınlar hani hem sol sosyalist kesimler hem enternasyonalist  kadınlar ve aynı zamanda biz Kürt kadınları, TJA’lı kadınlar olarak da ortak bir mücadele açığa çıkarıp ve aynı zamanda da bununla birlikte hani öz savunmamızı geliştirmeliyiz. O da öz savunmayı geliştirirken de aslında örgütlülüğü esas almamız gerekiyor. Biz kadınların aslında daha çok örgütlü olmamız gerekiyor. Ne kadar örgütlü olursak kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının da o kadar önüne geçebiliriz.”

‘Kadın komünleri gücümüz olacak’

25 Kasım’a giderken Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat Çağrısı’nı hatırlatan Peker, “Sayın Öcalan’ın barışa dair aslında biz kadınların öncülük yapması gibi çağrısı var. Bu sebeple kadın mücadelesini daha ileriye taşımak için ve aynı zamanda kadın katliamlarının da çocuk katliamlarının da önüne geçebilmesi için bir bütün sahadayız. Bunun için de her bir kadın kurumunda komünlerimizi oluşturmamız gerekiyor ve bu noktada kendini tanıyan, kendini bilen kadınların da bu komünlerin içinde yer alması gerekiyor” dedi.

25 Kasım ruhuyla Komün Meclisleri

Peker, kadın komünlerinin detaylarını şöyle paylaştı:

“Komünlerimizi oluştururken tabii ki bir bütün o kentin ya da o mahallenin o ilçenin kadınlarının bir araya gelmesi gerekiyor. Aynı zamanda kendi aralarında bir meclis oluşturması ve bu meclisin sözcülerinin bulunması gerekiyor. Yine mahallelerde haftada bir de olsa periyodik bir şekilde toplantı almaları ve o mahallede, o ilçede eğer ki varsa bir kadına yönelik şiddet, ya çocuk istismarı, ya bir kadın katliamı yani her ne sorun olursa olsun o mahalledeki o komün üzerinden o sorunları gidermek gerekiyor. En azından bu tarz sorunların da önüne geçme gibi yani bu minvalde oluşacak bu komünler oluşturulacak. Birçok ilimizde, ilçelerimizde ve mahallelerde aslında komünler oluştu ve hayata geçirildi. Ama bazıları da henüz oluşma aşamasında ve bunları hızlıca yani 25 Kasım ruhuyla bir bütün bu Komün Meclisleri oluşturana kadar sahada olup çalışmalarımızı yürüteceğiz.”

Peker ayrıca, “Komünler üzerinden de o örgütlülüğü, o ortak aklı, o ortaklaşmayı da güçlü bir şekilde gerçekleştirebiliriz ve aynı zamanda birçok sorunun da böyle giderilmesi noktasında bizlere güç katacaktır” dedi.

‘Kadınların öfkesi büyük’

25 Kasım Platformu’ndan Nurgül Uci ise Türkiye’de yıl boyunca 300’ü aşkın kadının katledildiğini, şiddetin ve kadın intiharlarının sürdüğünü hatırlattı. “Her gün onlarca kadın katlediliyor. Böyle bir tabloda kadınlar ve özellikle genç kadınlar çok yoğun bir öfkeyle 25 Kasım’a hazırlanıyor” diyen Uci, Rojin’in katledilmesinden Dilovası’ndaki iş cinayetlerine, yoksulluğun ve işsizliğin artmasına kadar pek çok başlığın kadınları isyana sürüklediğini söyledi.

‘Aile yılı’ dayatmasına tepki

Uci, “Aile yılı” uygulamasının kadınları belirli bir kalıba sıkıştırmayı hedeflediğini vurgulayarak, “Devletin yaratmaya çalıştığı kadınlar olmayacağız. Kendi yaşam haklarımızı savunacağız” diye konuştu.

“Bu süreç zarfında yapabileceğimiz en iyi şey özgürlüğümüzü arttırabilmek, kendi yaşam haklarımızı, devletin ‘aile yılı’ kapsamı üzerinde yaratmaya çalıştığı o ailenin içerisine girmeyi kabul etmeyip kadın olarak kendi yaşam haklarımızı savunmaya devam edeceğiz.”

‘Kadınlar sokaklardan hiç çekilmedi’

Öte yandan 11. Yargı Paketi’nde LGBTİ+’lara ve kadınlara yönelik saldırıların açık olduğunu söyleyen Uci, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasından bu yana ekonomik, sosyal ve fiziksel şiddetin ciddi oranda arttığını belirterek, tüm bu baskılara karşı kadınların asla mücadeleyi ve sokağı bırakmadığına da vurgu yaptı:

“Bu sene de 25 Kasım’a giderken yoğun bir katılımın olacağını düşünüyoruz. Çünkü hangi kadına dokunursak dokunalım hepsinin bir öfkesi, hepsinde bir isyan söz konusu. Böyle bir süreçte 25 Kasım’a gidiyoruz. Bundan dolayı da elimizden geldiği kadar geniş katılımlı bir şekilde 25 Kasım’ı tutmaya çalışıp kendi öfkemizi, isyanımızı alanlarda, sokaklarda haykırmayı planlıyoruz. Bir yandan devletin kadınlara yönelik baskı politikaları bir yandan kadınların yoğun olarak cezasızlık politikasıyla karşı karşıya kalması var. Bütün bunlarla birlikte yıllardır zaten sokağa kimse çıkmazken kadınlar sokakları hiçbir zaman terk etmediler. Halen de aynı şekilde devletin o kadar yoğun baskısı, o kadar yoğun politikalarına rağmen, sokakları, alanları bizlere yasaklamasına rağmen bizler sokaklardan vazgeçmedik. Vazgeçmeye de niyetimiz yok. Kadın mücadelesi arttıkça devlet ve erkek düzen geri adım atmak zorunda kalacak.”

‘Öfkemizi sokaklarda haykıracağız’

Uci, genç kadınlar üzerinde yürütülen baskı politikalarına (Rojin Kabaiş, Gülistan Doku örnekleri) rağmen büyük bir kadın isyanının büyümeye devam ettiğini ifade etti.

“Bu anlamıyla da 25 Kasım, 8 Mart’lar kadınların sokakları işgal ettiği günler ancak sadece 25 Kasım’larda ya da 8 Mart’larda değil, kadınlar her haksızlıkta sokakta. 11. Yargı Paketi’nden tutalım da birçok haksızlıklara karşı sokaklardaydı. Ve bu mücadele daha da yükselecek. Devletin korkusu ya da erkek sistemin korkusu daha da artacak. Ama onların korkuları biz kadınların mücadelelerini engellemek için yapacakları hamleler bizlere geri adım arttıramayacak.

Son olarak, “Bu kadar yoğun kadın katliamının, haksızlığın, yoksulluğun yaşandığı bir süreçte kadınların yapabileceği en iyi şey birbirinden güç almak ve mücadeleyi her alanda sürdürmek” diyen Uci, tüm kadınları 25 Kasım’da alanlara çağırdı.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Akademisyen Köker: CHP’de yeni ve eski politika gerilimi sürecek

Sonraki Haber

Hilton’un tadilatını yapan taşeron firma SGK’dan para kaçırıyor

Sonraki Haber
Hilton’un tadilatını yapan taşeron firma SGK’dan para kaçırıyor

Hilton'un tadilatını yapan taşeron firma SGK'dan para kaçırıyor

SON HABERLER

İzmir’de kadın katliamı, Eskişehir’de erkek şiddeti

BM 2024 raporu: Her 10 dakikada bir kadın katledildi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Kasım 2025

Hatimoğulları Meclis Kadın Grup Toplantısı’nda konuşuyor  CANLI

Hatimoğulları Meclis Kadın Grup Toplantısı’nda konuşuyor CANLI

Yazar: Aziz Oruç
25 Kasım 2025

Ortadoğu’da devlet krizi ve kadın: Yemen

Ortadoğu’da devlet krizi ve kadın: Yemen

Yazar: Bedri Adanır
25 Kasım 2025

Meletî’de işçiler soba gazından zehirlendi: 1 işçi hayatını kaybetti

Meletî’de işçiler soba gazından zehirlendi: 1 işçi hayatını kaybetti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Kasım 2025

25 Kasım’da kadınlar Taksim Tünel’de buluşacaklar

25 Kasım’da kadınlar Taksim Tünel’de buluşacaklar

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
25 Kasım 2025

8 öğrenci kantinde satılan profiterolden zehirlendi

8 öğrenci kantinde satılan profiterolden zehirlendi

Yazar: Heval Elçi
25 Kasım 2025

Venezuela’da askeri hareketlilik: ABD, Maduro’yu ‘terörist’ ilan etti

Venezuela’da askeri hareketlilik: ABD, Maduro’yu ‘terörist’ ilan etti

Yazar: Bedri Adanır
25 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır