CHP’nin kararını değerlendiren Ekopolitik Genel Koordinatörü yazar Ahmet Tarık Çelenk, ‘CHP’nin geçici de olsa eski kodlarından kopamadığı anlamına geliyor’ dedi. Tarık Çelenk, Abdullah Öcalan’ın Kürt sorunundaki rolü için de, ‘Türkiye’nin gerçeğini doğru okuyor, bunu görmek gerekiyor’ dedi
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İmralı’ya Komisyon üyelerini göndermemesine tepkiler sürüyor. Konuya dair değerlendirmelerde bulunan isimlerden olan Ekopolitik Genel Koordinatörü yazar Ahmet Tarık Çelenk, CHP’nin Meclis Komisyonu’nun Abdullah Öcalan ile yapılacak olan görüşmeye üye göndermeme yönünde karar almasını geçici de olsa eski kodlarından kopamadığı anlamına geldiğini kaydetti.
CHP kararının arka planına bakmak lazım
Ahmet Çelenk, “CHP’nin şimdiye kadar toplumla bütünleşememesinin iki temel nedeni vardır; Birincisi dindar ve muhafazakâr kesimiyle olan ilişkileri, ikincisi de Kürt soruna ilişkin cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan o sert müdahalelerin arka planındaki parti olmasıdır. Bunun görmek gerekiyor” dedi.
Siyaset parçalı bir durumda
Tüm bunları değerlendirirken CHP’nin içinde bulunduğu sıkıştırılmışlık halinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Ahmet Çelenk, “CHP’nin bir yandan belediyelerle başı belada, yargı tarafından sıkıştırılıyor ve siyaseten parçalı duruyor. Tüm bunları görmek gerekiyor. Yani parti seçmenleri tarafından CHP’nin İmralı’ya gitmeye karar vermesi demek; iktidara destek vermesi olarak da karşılanabilir. CHP’nin her şeye rağmen süreç komisyonuna katılması ve bunu sürdürme kararlılığı göstermesi açık kapı bıraktığının göstergesidir” diye belirtti.
Süreci kavrama konusunda sorun var
Türkiye’de Kürtler dışındaki sosyolojide İmralı’ya ziyaret meselesinde bir rahatsızlık olduğunu kaydeden Ahmet Çelenk, “CHP, sıkışmışlık haliyle bir refleksle bu tabanı konsolide etmeye çalışıyor. Yani bunların yönetim kadrosunda Kürt sorunun boyutlarını idrak edecek insan sayısı azdır. Çünkü süreci kavrama konusunda sorun var. Bir insan bir şeye karşı çıkar ama kavradığın şeye karşı çıkarsın ve düşmanlık yaparsın, faşit olsan bile bunun bir derinliği vardır. Türkiye’deki bütün düşmanlıklar kavranmadan yapılan zihinsel bir körlük durumuyla yapılıyor. CHP’ye böyle bakmak lazım. Ekstra bir şey beklemenin bu aşamada anlamı yok. Zaten çok savrulmuş ve dağılmış bir durumda” diye konuştu.
Türkiye Öcalan’ın yol haritasına saygı duyuyor
Komisyonun İmralı’ya gitmesinin önemli olduğunu vurgulayan Ahmet Çelenk, “Önemli çünkü bu ülkede Kürt sorunun bugün geldiği noktada hem çözmek açısından hem de anlamak açısından bir Öcalan gerçekliği var. Devlet belki de demokratik olmasa da pratik ve teknik olarak Öcalan bu sorunu en azından ‘terörden arındırmayı’ düşündü. Gerek kavramsal üstünlük gerek metodik üstünlük ve gerekse stratejik üstünlüğü Öcalan belirliyor. Türkiye için Ortadoğu’daki gelişmeler ve özellikle Suriye’deki sorunu çözmek için en doğru ve tek muhatap Öcalan görüyor. Ve Öcalan’ın belirlediği yol haritasına dolaylı yolla saygı duyuyor diye düşünüyorum” dedi.
Birçok talep Öcalan’ın talebi
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde yaşanan gelişmeler ve taleplerin çoğunun Abdullah Öcalan’ın talepleri doğrultusunda ilerlediğini aktaran Ahmet Çelenk, “Şu ana kadar gelen taleplerin birçoğu Öcalan’ın talepleridir. Komisyon talebi de Öcalan’dan geldi. Hatta 2012-2013 yılında yaşanan çözüm sürecindeki Akil insanlar talebi de Öcalan’ın talebiydi. Yine Öcalan başka kavramlar da üretiyor; mesele demokratik ulus kavaramı Öcalan’ın belirlemesi. Ve devlet bürokrasinin önemli bir kısmı bu kavramları bu şekilde, özellikle Suriye’deki sorunun çözümü için çok pratik yol görüyor. Tabi konjektörel bir durum da var; Öcalan bir şekilde Kürt sorunun çözümünde ve Ortadoğu’daki sorun dahil olmak üzere devlet tarafından kabul edilmesi ve muhatabın resmileştirilmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Görüşme notları paylaşılmalı
Komisyonun İmralı’ya yapacağı ziyaretin diğer siyasi partiler açısından daha ön açıcı olabileceğini sözlerine ekleyen Ahmet Çelenk, “Türkiye’yle dünya gerçekliğiyle pozitif manada senteze girmesi, zaten Öcalan’ın şahsında böyle teorik bir sentez özelliği var. Türkiye’nin gerçeğini doğru okuyor, bunu görmek gerekiyor” dedi.
Komisyon Öcalan ile görüştükten sonra bu görüşmenin kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini dile getiren Ahmet Çelenk, “Belki görüşmenin tüm detayları açıklanmaz ama eğer İmralı’ya gidilecekse ve burada bir yapıcılık arz ediliyorsa, görüşmede bu yapıcılık, daha yapıcı ifadelerle pozitif anlamda toplumu dönüştürecekse ve güven verecekse bunlar kamuoyuna açıklanmalı. Madem bir fayda umuluyorsa fayda sağlayacak görüşme sonuçlarını da paylaşarak desteklemen lazım. Öte yandan bu grubun İmralı’ya gitmesi politik bir riski de içinde barındırıyor. Hata bazıları tehdit ediyor ‘yarın hepiniz yargılanacaksınız’ diye. Yarın hepiniz yargılanacaksınız demek şu demek; Türkiye’de gayri kanuni şeyler olacak ve yarın hepiniz yargılanacaksınız anlamına geliyor. Bunlar çok yanlış şeyler bununla ilgili hukukun belirlenmesi lazım” diye belirtti.
Haber: Esra Solin Dal / MA









