• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
19 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Cengiz Altun’un anısına…-Hazar Aksoy

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
24 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bugün 24 Şubat. Özgür Basın Geleneği’nin ilk şehidi Cengiz Altun’un ölümsüzler kervanına katılışının yıldönümü. O’nu en yakından tanımış olan insanlardan Hüseyin Aykol’un Aram Yayınları’ndan yakında çıkması beklenilen kitabından alıntıladığımız bir bölümle anıyor, O’nun nezdinde tüm şehitlerimiz önünde saygıyla eğiliyoruz:

“Biz gazetelerimizi İstanbul’da başlattığımızda, oturup merkezi bir kararla Diyarbakır bürosu açma kararı almadık. Diyarbakır’dan birileri bize başvurdu ve biz de Diyarbakır’da büro açmamız gerektiğine ikna olduk. Galiba ilki, daha Halk Gerçeği döneminin başlarında gerçekleşti. Ve yine yanlış hatırlamıyorsam, bu konuda ilk başvuran Kenan Azizoğlu olmuştu. Sonra diğerleri, hepsi…

Halk Gerçeği’nin sonlarına doğru Günay Aslan çalışmalarımıza katıldı. Onun vasıtasıyla ya da kendiliğinden Faysal Dağlı bir şekilde işin ucunda tutmaya başladı. Diyarbakır bürosunda çalışacakları derleyip, toparlayan Faysal oldu. Bir büro tutuldu. Zamanla bir faks makinemiz bile oldu. Ama daha öncesinde haberlerini yazan muhabirlerimiz, İstanbul’daki merkezimize haberini gönderebilmek için nazının geçebileceği kimi tanıdık yerler aramaya başlardı; faks makinesi olan.

İlk başladığımızda haberler ya kısaca telefon edilip anlatılıyor ve biz İstanbul’da bunları kaleme alıyorduk ya da mektupla gönderiliyordu. Gülmeyin, gerçekten öyle! Halk Gerçeği ve Yeni Ülke haftalıktı. Mektupla gelen ‘haber’ bir şekilde kâğıda dökülüyordu. Olayın geçtiği mekân için zaten sorun yoktu ama zaman unsuru bir şekilde ‘hallediliyordu’. Halk Gerçeği’nde zaten halkın asıl merak ettiği sıcak gelişmeler, masal formatında verilmeye başlanmıştı.

Haberlerimiz faks üzerinden gelmeye başladığında, adeta bir devrim yaşamış gibi olduk. Hani anında haber, merkezimize ulaşıyor; biz de onu bilgisayar ortamında yazıyor ve aydınger kâğıtlara ya da daha sonraki haliyle filmlere çekilecek hale getiriyorduk. Yeni Ülke’nin iç ve dış baskısı 50 binden fazla satmaya başlamıştı; ancak ihtiyacı karşılamıyordu. Yani gelişmeler o kadar çok ve yakıcıydı ki, haftalık bir gazete yetmiyordu. Günlük bir gazete çıkarmaya karar verdik. Günlük gazetede ajanslara da abone olunca, bu kez telekslerimiz çalışacaktı.

O zamana kadar, ben Diyarbakır’a ya da başka bölge bürolarına gitmemiştim. Oradaki sorumlu arkadaşlar zaman zaman İstanbul’a geliyor ve toplantılarımızı genelde merkezimizde yapıyorduk. Benim bölge bürolarına pek gitmiyor olmamın bir başka sebebi de oradaki örgütlenmemizin güçlü olmasındandı galiba. Ancak günlük çalışması başlayınca, ben büroları gezmeye karar verdim. İlk gideceğim yer, elbette Diyarbakır bürosu olacaktı.

Diyarbakır Havaalanı’na indim. Beni sima olarak tanıyan, İstanbul’a gelip gitmiş arkadaşlardan biri olan Mehmet Şenol karşıladı. O’nun bir şekilde ayarladığı bir arkadaşının arabasına binip Diyarbakır büromuza gittik. Yirmiye yakın gazeteci arkadaşımız bir masanın etrafında toplantı düzeninde oturuyorlardı. Beni görünce hepsi birden ayağa kalktılar. Herkesle ayrı ayrı tokalaşıp hal-hatır sorduktan sonra, toplantı düzenine geçtik.

“Ben, burada misafir sayılırım, siz kendi mevcut hiyerarşik düzeninizde toplantıyı yapın, toplantıyı ben yönetmeyeceğim” dedim. Toplantı, Faysal’ın yönetiminde yapıldı. Ben de toplantı sonrasında söz alıp, eleştirileri cevapladım ve günlük gazete konusunda gelişmeleri aktarıp, onlardan beklentilerimizi anlattım. Sabahtan, akşama kadar süren verimli bir toplantıydı.

Gerçi hepsini haberlerinden tanıyordum; ama çoğunu ilk kez böylesine yüz yüze görüyordum. Ama o günkü toplantıya, katılan herkese hemen kanım ısınmıştı; bir-ikisi olumsuz koşullarımızdan yakınsa da çok canlı, istekli ve özverili insanlardı. İlk izlenimde en sevdiğim kişilerin arasında -kısa süreler sonrasında şehit düşen- Cengiz Altun, Hafız Akdemir, Yahya Orhan, Kemal Kılıç ve Mehmet Şenol’un olması herhalde bir tesadüf olmasa gerek…”

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Sözleri dilediğimiz gibi evirip büküp dilediğimiz yorumu yapmak, algı yaratmak için mi, duyduklarımızı anlamayışımızdan mı kaynaklanmakta? Bilinmez. Yoksa iç sesimiz...

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

1- Sermaye kendi ihtiyaçlarının bilincinde olan ve onları elde etmeye çalışan, ülkenin gidişi hakkında düşünen ve etkilemeye çalışan yurttaşlar değil,...

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Birbirinin tam tersi gerekçelerle barış yönündeki gelişmelere karşı çıkanlar, zıtların birliği manzaraları oluşturuyor. Boşalan alanların kendilerine kalacağı umuduyla atılan hamasi...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

9-11-12 Temmuz 2025 tarihlerinde yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin son yıllardaki en kritik siyasal kırılmalarından birine işaret ediyor. Öcalan’ın video mesajı, PKK’nın...

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset geliştikçe kadın devrimi kültürleşecek, bu kültür yeşerdikçe hakikat sesine kavuşacaktır. Demokratik siyaset aynı zamanda yalan diline karşı kadının...

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Amaçlanan barış mı sermayeye kâr alanı açmak mı?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

11 Temmuz’da barışın yolunu açmak için PKK’nin Süleymaniye’de yaptığı silahları yakma töreninin ardından, Erdoğan’ın 12 Temmuz’da “tarihi bir açıklama” yapacağı...

Sonraki Haber

İnkâr ve sessizleştirme arasında birinci kuşak Kürt aydınları - V-Adnan Çelik

SON HABERLER

El koyma, çökme, ele geçirme

Neden duymayız birbirimizi, neden görmeyiz gerçekleri?

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Demokrasi, yurttaşlık, sınıf mücadelesi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Hak savunuculuğunun bedeli!

Zıtların birliği ve kapımızdaki yeni savaş

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Barışa giden yolda belirsizlikler

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

DEM Parti: Mahkeme açıkça suç işliyor

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Demokratik siyaset ve dili

Demokratik siyaset ve dili

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Öcalan’ın çağrısı, süreç ve çağ analizi

Yazar: Yeni Yaşam
19 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır