• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Temmuz 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hasankeyf boğulurken-Güner Yanlıç

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

1997 yılında yapılması kararlaştırılan bu baraj, dünya literatürüne girmiş ilk güvenlik barajıdır. Onun gibi 10 baraj daha süreçle beraber karar altına alınmıştır. İran, Irak ve Suriye sınırlarını su göletleriyle kapatma üzerine planlanmıştır. Elbette bu barajlar Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) 50 yıllık politikalarının ürünü olup, Devlet Su İşleri (DSİ) eliyle güvenlikçi bir anlayışla yapılmaktadır.

Bu güvenlikçi politikaların son ayağı da Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) olarak gündemde uzun süre kaldı ve devam eden büyük tahribatlara gebe bir projedir. Toplumlar tarihinin mihenk taşı niteliğindeki antik kentlerde; su altında bırakılarak yok sayma yöntemi uzun süredir kullanılmaktadır. Atatürk Barajı ile Newala Çorê, Batman Barajı ile Çemî Hola, Silvan Barajı ile Geliyê Godernê ve Ilısu Barajı ile Heskif. Tüm bu alanların ortak özellikleri bilinenin aksine, resmi paradigmada yazılanın aksine neolitik dönemin tarımla başlamadığı ve tarım yapmaktan dolayı yerleşik yaşama geçmediğinin belgesi ve kanıtlayıcısıdır.

Ortalama 12.000 yıl önce ve daha da eskiye giden bu yerleşim yerlerindeki buluntuların incelenmesi sonucunda, buralarda yerleşik yaşama tarımdan önce geçtikleri ve sonrasında tarım yaptıklarının kanıtlarıyla doludur. Baraj suları altında kalan yaşam alanlarından göç etmek zorunda bırakılan yüzbinlerce insan; tarihsel, toplumsal hafızanın yok edilmesi, kültür, kimlik ve doğal yaşam alanlarından kopartılarak özsavunmasız bırakılarak sisteme entegrasyonu sağlanmaya çalışılmıştır. Yüzbinleri bulan insan, yüzlerce su canlısı, onları bulan endemik türlerin yok edilmesine rağmen barajın yapımına aralıksız devam edilmiştir.

Oluşan sosyolojik, ekonomik, psikolojik, doğal ve kültürel tahribatların kısa bir sürede etkisini göstereceği bilinmelidir. İnsan, insan dışı canlılar, mikroorganizmalar ve bitkiler sistem eliyle yok edilmeye çalışılmaktadır. En önemli sorunlardan biri endemik olan, sadece o yörede o iklim ve coğrafik koşullarda yaşayan türler yok edilme tehlikesi altındadır. Bu nedenle bu türler uluslararası yasalarla koruma altına alınır. Ilısu Barajı ile sayısı onları bulan endemik türler yok olacak söylemi, ne merkezi hükümetin ne UNESCO’nun ne de AİHM’in umurundadır.

Bu konudaki açıklamaları ve yaklaşımları samimiyetten uzaktır. Yaklaşık 20 yıllık; hak, doğa, tarih ve kültür ve ekoloji savunucuları tarafından direnişlere sahne olan Hasankeyf’in korunması çalışmaları merkezi iktidarca da kabul görmemiştir. Yetmez gibi kentin ve tarihi eserlerin taşınması iyi bir şeymiş gibi anlatılmıştır. UNESCO’nun bütün kriterlerini taşımasına rağmen bir türlü Kültür Bakanlığı’nca başvurusu yapılmamıştır.

Dünyaca bilinmesine rağmen UNESCO da kör, sağır ve dilsizi oynayarak görmemezlikten gelmiş, sahipsiz bırakmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) 13 yıl önce bireysel olarak yapılan başvuruların yetkisizlik bahanesi ile davanın reddi; tarih, kültür, doğa ve temelde ekolojik tahribatların kabulü ve legalleştirilmesidir, tarihe düşmüş bir kara lekedir.

Cizre ve Roboski katliamlarını evrak eksikliği gibi samimiyetsiz yaklaşımlarla iptal eden AİHM yok hükmünde olmayı kabul etmiştir. Kapitalizmin yeşil yüzü olan bu sivil toplum kuruluşlarından olduğunu bir daha kanıtlarcasına aldığı bu karar, kabul edilir nitelikte değildir. Toplum, kadın ve doğa üzerindeki sömürüyü meşrulaştırmak ve metalaştırılmasında kolaylaştırıcı rolü oynamaktadır. Hak savunuculuğu yaptığını iddia ediyorsa, bunun gereğini yerine getirmesi gerekmektedir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Berlin’de Kürt Film Festivali rüzgarı 1: Bu Ben Değilim ve Veşartî

Filistin’de, direnişin eşiğinde: Omar

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Hany Abu-Assad’ın 2013 yapımı filmi Omar’ında karşılaştığımız duvar, yalnızca bir işgal nesnesi değil; bir aşkın, bir arkadaşlığın ve bir halkın...

çözümü toplumsallaştırmak

yangın yerinde barışı toplumsallaştırmak

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

ege’de, evvel ezel yaz ayları boyunca ormanlarda yangın çıkar. makiler ve kızılçamların kozalakları kolayca tutuşur. ormanlık bir tepeden dumanlar yükselir,...

‘Kaypakkaya’laşan Mayıs!

Siyaseten katl ve kahramanlık

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Gazeteci kimliğiyle bilinen Fatih Altaylı, “uzak geçmişinden de bahsediyorum, bu millet padişahını boğmuş bir millettir öldürmüştür” ifadeleri sonrasında “Cumhurbaşkanını tehdit...

Zulme Karşı Direnmek

Yeni bir eşiğe doğru

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Ortadoğu halklarının kaderi bir kez daha bir dönemece dayanmış durumda. Yıllardır acıların, yıkımların ve kayıpların ortasında inşa edilmeye çalışılan barış...

Yazarlar

Kürt varlığı; özgürlüğün ontolojik çığlığı

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

20. yüzyıl kapitalist modernite krizinin zirveye ulaştığı, insanlığın derin bir anlam arayışına sürüklendiği bir çağdır. Aydınlanma Çağı’nın evrensel akıl ve...

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Cezaevlerinde düşmanca davranışlar sürüyor

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Adana-Kürkçüler F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Necat Öztekin, 30 Haziran 2025 tarihli faks mesajında şöyle diyor: ‘Dört yıldan fazla bir...

Sonraki Haber

Kriz ve sistem karşıtı mücadele-Şaban İba

SON HABERLER

Berlin’de Kürt Film Festivali rüzgarı 1: Bu Ben Değilim ve Veşartî

Filistin’de, direnişin eşiğinde: Omar

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Özgürlük bağlamında LGBT+ oluşlara bakış

Özgürlük bağlamında LGBT+ oluşlara bakış

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

çözümü toplumsallaştırmak

yangın yerinde barışı toplumsallaştırmak

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Karamus: Küresel gelişmeler ulusal kongreyi zorunlu kılıyor

Karamus: Küresel gelişmeler ulusal kongreyi zorunlu kılıyor

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Şeyh Said’in direnişinin 100. yılında bir hafıza düzeltmesi

Şeyh Said’in direnişinin 100. yılında bir hafıza düzeltmesi

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

‘Kaypakkaya’laşan Mayıs!

Siyaseten katl ve kahramanlık

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

Zulme Karşı Direnmek

Yeni bir eşiğe doğru

Yazar: Yeni Yaşam
7 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır