• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Aralık 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Evliliğin sırrı!-Diren Cevahir Şen

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
5 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım seçim çalışması için geçen hafta Çekmeköy’de kadın seçmenlerle bir araya gelmiş ve seçmenlere hitap ederken, “Eskiden bizim zamanımızda evliler arasına girilmezdi. Aileler taraf olduğu zaman evliliğe katkı değil, olumsuz sonuç doğuruyor. Onun için evlileri tek başına bırakacaksın, kendi aralarında meselelerini halledecekler. Öbür türlü duygusal oluyor, ‘benim kızım, benim oğlum’ giriyor. Hepsi bizim kızımız, hepsi bizim oğlumuz. O yüzden karışmamak gerekiyor. Evliliğin sırrı ‘itaat et rahat et’. ‘Peki’ demesini mutlaka başarmamız lazım” demiş. Aynı Binali Yıldırım, geçtiğimiz Kasım’da şahit olarak katıldığı bir nikahta da aynı cümleleri kurmuştu.

Binali Yıldırım, neden böyle açıklamalar yapıyor dersiniz? Çünkü kadını eşitsizlik, şiddet ve sömürü cenderesinin içine hapsetme konusunda çok başarılı ve temel görevi de zaten bu olan geleneksel aile çatırdıyor, sürmüyor, gitmiyor. Birileri zürriyetini arttıracak diye kadınlar artık şiddete, tecavüze, ayrımcılığa katlanmıyor ve kocalarını boşuyorlar. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre 2018 yılında evlenme oranları düşerken, boşanmalarda artış yaşanıyor.

Annelik bir kadın için en iyi kariyerdir’’ açıklamaları yakın geçmişe ait. Bu iktidarın bir bakanı olan Müezzinoğlu tarafından yapılmıştı bu açıklama. Bir diğer yakın geçmişli açıklama ise Davutoğlu’ndan gelmişti. ‘’Doğum yapan kadın, vatani görevini yapmış sayılır’’ demişti kendileri.

O günlerden bugünlere açıklamaların içeriği değişmedi. Aynı hız ve telaşla artan boşanmaları engelleme, kadınları evliliğin içine hapsetme, evin içinde kıyametler bile kopsa müdahale etmeyip kadınları o kıyametin içine itme çabaları sürüyor. Ne diyordu Binali Yıldırım: “Evlileri tek başına bırakacaksın, kendi aralarında meselelerini halledecekler.’’ Kadın kocasından dayak yese, işkence görse, tecavüze uğrasa buna sessiz kalın diyor yani. İşin ucunda evlilik var.

Feminizmin sözünü, sesini büyütmesi, yaygınlaştırmasıyla birlikte kadınlar artık daha farkında ve güçlü. Artık hiçbir şey eskisi gibi değil ve olmayacak. Birbirlerinden aldıkları güçle, hükümet kontrolünde maruz bırakıldıkları erkek şiddetine karşı “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’’ ifadesini kadınlar artık daha kalabalık haykırıyor.

Evlilik, onu besleyen erkek egemenliğinden alıyor gücünü. Çünkü kadınlar açısından düşünecek olursak, onlar lehine bir evlilik yok denecek kadar az. Evde iş bölümü yapan koca sayısı bir elin parmağını geçmez. Kocalar zaten ‘iş bölümü’nün manasını da bilmez. ‘Yardım’ ettikleri için kendilerini ‘modern koca’ sanırlar, ancak perdeyi takmak için kesinlikle merdivene çıkmazlar çünkü dışarıdan bir gören olur ve “aa ! filancanın kocası evin perdelerini takıyor’’ der. O nedenle perdeleri takmak, çamaşırları yıkayıp asmak, geri kalan tüm ev işleri hala kadınlara aittir. Böyle bir konfor alanını erkekler neden terketsinki?

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin köklerinden biri evlilik. Bu eşitsizlik erkekle lehine, kadınlar aleyhine.Devlet de, hükümet de, yöneticiler de bunu biliyorlar. Ancak onların görevlerinden biri de kadınları aile içine hapsedip, kadınların tüm yeteneklerini, becerilerini ellerinden almak ve onları erkeklerin kölesi yapmak. Böylelikle erkekler daha özgür ve daha rahat olabilecekler, sermaye onların yönetiminde olacak, iktidarı yeniden onlar iktidar edecek, onların arzularına göre bir hayat sürülecek, onlar sayesinde nüfus artacak ve yeni köleler yetişecek. Kadınlar çocuk doğurmayı reddettiklerinde ise onlara zorla doğurtulacak.

E şimdi evliliğin sırrı nerde? Elbette erkek egemenliğinde.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

Süreç, riskler ve solun sorumluluğu

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

Önemli gelişmeler sürecindeyiz. Bu gelişmeler, 40 yıllık çatışmalı sürecin sona ermesi yönünde umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor. Ancak süreç, ikinci...

Uçak kazaları ve iktidar

Yetse de yetmese de…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

İktidarın, sürecin başından beri sergilediği “mış gibi yapma” hırkasını yavaş yavaş atmaya başladığını söyleyebiliriz. Mehmet Uçum, meclis komisyonuna sunulan AKP...

Öcalan’ın söyledikleri ve hakikatin dili

Sosyalizm ve sınıfta kalanlar

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

Sosyalizm, skolastik mantıkla açıklanabilecek bir ideoloji değil. Sosyalizm eşitliği, özgürlüğü savunan bir yaşam formu. Marx, sosyalizmin çıkış noktası olarak kabul...

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

CHP’nin Raporu, tew lê gulê!

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

CHP, beklenen komisyon raporunu açıkladı. 53 sayfalık rapor, hemen ilk sayfada da belirtildiği üzere, yaz aylarında kamuoyu ile paylaşılan demokrasi...

2026 bütçesinde harcamalar ve vergiler

Adalet perspektifinden 2026 bütçesi (b)

Yazar: Heval Elçi
19 Aralık 2025

Bir önceki bölümde, adil bir bütçe politikasına ilişkin konuların dört başlıkta ele alınabileceğini belirtmiş ve bu konuda ilk olarak mali...

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Bildiğimiz dünyanın sonrası: Kapitalizm ve Ortadoğu

Yazar: Heval Elçi
18 Aralık 2025

“Bildiğimiz dünyanın sonu” değil, “sonrası” demek diyalektik bakış açısından kaynaklanıyor. Her bilinen dünya (yani verili dünya düzeni) kendi çelişkilerini üretir....

Sonraki Haber

Kayganlık ve kilitlenme-M. Ender Öndeş

SON HABERLER

Karşı kutuplara itmeden sosyalizmi tartışabilmek

Karşı kutuplara itmeden sosyalizmi tartışabilmek

Yazar: Bedri Adanır
20 Aralık 2025

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

Süreç, riskler ve solun sorumluluğu

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

Uçak kazaları ve iktidar

Yetse de yetmese de…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

Öcalan’ın söyledikleri ve hakikatin dili

Sosyalizm ve sınıfta kalanlar

Yazar: Heval Elçi
20 Aralık 2025

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

CHP’nin Raporu, tew lê gulê!

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

Barış konuşulurken aydın ve entelektüeller nerede?

Barış konuşulurken aydın ve entelektüeller nerede?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
20 Aralık 2025

Bakırhan’dan rapor açıklaması: Kürt meselesini torbaya sıkıştırmak çözüm değil

Bakırhan’dan rapor açıklaması: Kürt meselesini torbaya sıkıştırmak çözüm değil

Yazar: Yeni Yaşam
19 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır