• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Kasım 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Erkeksiz ve devletsiz…-Ayşe Gökkan

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
9 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kadınlar haftalardır 8 Mart için erkek egemen zihniyet ve devlete karşı kıran kırana mücadele etmekte. Nedeni ise sadece ve sadece doğuştan sahip oldukları hatta doğmadan önce sahip oldukları kimlik, barınma, beslenme ve korunma haklarının gaspına karşı alanlara çıkma. Doğmadan önce çünkü canlılara ait suyu, güneşi, toprağı olan dünya gezegeni tüm canlı türleri kadar kadın türünün (kimlik) barınma yeridir. Coğrafyalar (yer, yurt) hegemonik devletlerin işgal, talan, yıkım sömürü alanı değildir. Kapitalizm bin kat fazla kazansın diye hormon üretme alanları da değil. Babadan oğula, başbakandan başbakana geçen miras hiç değildir.

Erkek devlet tüm bu hak gasplarıyla kendi minyatürü olarak zorla kurgulattığı erkek egemen aile ve tüm militarist harekatları kurumlaştırıp kadının barınma, beslenme ve korunma hakkı olan özsavunmasını elinden alarak işkenceye, şiddete maruz bırakmakta. Dayanağı da iki insanın en basit sosyal birlikteliğini erkeğin kimyasal silah olarak kadına karşı kullandığı cinsel şiddet sarmalında kör düğüme sıkı sıkıya bağlayıp, ailenin, toplumun, dinin, devletin onayından geçirmeyi dayatmasıdır.

Ardından her yıl New York’ta katledilen 129 işçi kadının 4 katından daha fazlasını katletmesiyle ülkeyi kana bular. Bugün kadının aşına, ekmeğine, emeğine, bedenine göz koyan sistem her gün siyaset, ekonomi, eğitim, sağlık, kanun, medya, reklam ve dizi alanlarında paramparça satmakta. Bu nedenle kadının kendi öz örgütlülüğüyle kendini koruması devleti korkutuyor. Devlet kadının bedenini gasp eden erkek egemen kanunlara karşı çıkanları hesaplayarak korkudan ‘kanun dışı’ suçlaması oluşturuyor. Bunu hem yerel hem devlet hem de devletlerarası yapmasına rağmen ödü kopuyor.

Egemenlerin en canlı örneği: Kürdistan’ı önce 4 parçaya böl, her bir parçasını bir devlete ver sonra ‘devletin bölünmez bütünlüğü’ uydurmasına hakkı için mücadele edenleri ‘terörist’ ilan et, kadın dört devlet tarafından katledildiğinde demokrasi havarisi kesil. Devamında oryantalist ve hegemonik devletlerin iyilik saydığı kadın hakları projesiyle bir kadını korumuşsa dünya âleme duyurur. ‘Kadın şiddet görüyordu, uluslararası foncular son an da kurtardı…’

Dünya manşetinden düşmez. Kürdistan ve Türkiye’de kadınlar projesiz özgürlük iddiasıyla binlercesi örgütlenerek birbirini koruması devlet karşıtı olur. Ama devlet erkek kanunlarla binlerce kadını işkence, şiddet altında katleder bir kadını havuz medyasında bol keseden reklamını yapar, kadın hakları savunucusu olur. Rojava’ya bakın kadın direnişçiler on binlerce farklı halktan ve inançtan kadını, çocuğu IŞİD çetelerinden kurtarır, dünya gündemine girmez. Bir devletin askeri es kaza bir kadını kurtarır, dünyanın fenomeni olur.

90’larda kadına karşı devlet destekli Hizbi kontranın faili belli cinayet, kadının yüzüne kezzap dökme, jiletleme, satırlı saldırılarına karşı mücadele eden Ferqîn, Amed, Şirnex, Êlih, Nisêbîn, Mêrdîn… de kadınlar nasıl baş eğmeden çoğalarak bu güne geldiler hiç bilinmedi. Günümüzde kadın düşmanı AKP-MHP zihniyetine karşı direnerek kendini koruyanları da devlet zindana atıp görünmez kılıyor. Ne söylendiği değil kimin söylediği ve kimin neyi kurtardığı erkek devletin iktidarına hizmet ediyor. Savaşın kararını erkek devlet verdiyse özgürlük kararını da kadınlar verir.

Nasıl ki Kürt kadınları bizi Türk devleti döveceğine Kürt devleti dövsün diye mücadele etmiyorsa Türkiyeli kadınların da bu gün bizi başka bir devlet döveceğine Türk devleti dövsün diye mücadele etmedikleri mevcut erkek egemen devlete karşı mücadelelerinde ortaya çıkıyor. Biz kadınlar devletsiz ve erkeksiz neyi yapabilirsek bizim, gerisi AKP-MHP zihniyeti ve benzerlerinin himayesinde her an neye dönüşeceği belli olmayan patlamaya hazır saatli bomba misali olduğunu tecrübeledik. Ve bu sebepledir ki 8 mart hiç geçmedi.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

İçinden geçtiğimiz veya geçmeye çalıştığımız çözüm ve barış dönemi, bütüncül açıdan bakıldığında birçok şeyi dayatan, nasıl ve ne yapmalı sorularına...

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Kasım 2025

Tarım sigortası, “Ba’de harabi’l-basra”dır. Yani Basra harap olduktan sonra soruna el atma işidir. Esas olarak bunun öncesinde olası afetleri önlemek...

İmralı’da bir selfie rüyası

CHP’ye 2. Uyarı: Sakın çözüm sürecinde geri adım atmayın

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Geçtiğimiz günlerde CHP’yi uyaran bir yazı yazdım. Şimdi ikinci uyarım tamamen farklı bir cepheden, elbette gizli bir enformasyona dayalı değil,...

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Heykeli dikilecek adam! Öyle mi?

Yazar: Heval Elçi
9 Kasım 2025

Bazı suçlar, aradan yüz değil, bin yıl geçse de kabul edilebilir hale getirilemez. Siyah köle kadınları kesip biçerek 'Jinekolojinin Babası'...

Acılı bir sürecin sona erdirilmesi  

‘Kurt ile kuzu hikayesi’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

Barış ve demokratik toplum sürecinin gidişatına dair olumlu değerlendirmeler yazmak, demokrasi isteyen herkesin temel arzusudur. Ne yazık ki iyi niyetli...

Süreç ve HDK davasında adalet arayışı

New York, Mamdani ve halkın zaferi

Yazar: Heval Elçi
8 Kasım 2025

New York, kapitalizmin kalbi olarak bilinen o devasa metropol, 4 Kasım 2025 gecesi tarihi bir dönüm noktasına tanıklık etti. Demokrat...

Sonraki Haber

Kayyum yaşam mozaiğini parçaladı

SON HABERLER

Süveydalı kadınlar kayıp yakınlarının akıbetini sordu

Süveydalı kadınlar kayıp yakınlarının akıbetini sordu

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

İran’da Leyla Adaleti gözaltına alındı

İran’da Leyla Adaleti gözaltına alındı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Dünyada en fazla ampute çocuk Gazze’de

Dünyada en fazla ampute çocuk Gazze’de

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Süryani köyün ismi iade edildi

Süryani köyün ismi iade edildi

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Irak’ta özel oylama tamamlandı

Irak’ta özel oylama tamamlandı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

‘Asgari ücret 65 bin TL olsun’

‘Asgari ücret 65 bin TL olsun’

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

Jineolojî Dergisi’nden atölye

Jineolojî Dergisi’nden atölye

Yazar: Yeni Yaşam
9 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır