• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Genel

Ruhunu diktatöre teslim etmişsen…-TARİHİN BELLEĞİ

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
7 Nisan 2019
Kategori: Genel
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Bu dönemin güçlüklerini halkımla paylaşmazsam, savaştan sonra Almanya’da Hıristiyan yaşamının yeniden kuruluşuna katılma hakkını yitiririm.”

Alman Papaz Dietrich Bonhoeffer, New York’ta 15 gün kaldıktan sonra Amerika’ya iltica etmek yerine ülkesine dönmeyi tercih ettiğinde, bir arkadaşına böyle yazıyordu. Yıl 1939’du. 1933’te Nazilerin iktidara geldiği ilk günlerden başlayarak rejime, özellikle de Yahudi düşmanlığına karşı çıkan Bonhoeffer, bir direniş odağı haline gelen İtiraf Kilisesi’nin (Bekennende Kirche) sözcüsüydü. Bedeli çok ağır oldu. 5 Nisan 1943’te tutuklandı; uzun süre toplama kampında tutulduktan sonra da idam edildi.

İtiraf Kilisesi’nin bir başka kurucusu olan Martin Niemöller, biraz daha şanslıydı. En son kaldığı toplama kampından sağ çıktı. Önceleri inanmış bir Nazi sempatizanı olan Niemöller, sonradan Hitler karşıtı harekete katılmıştı ama kendisinin de itiraf edeceği gibi Yahudi kıyımına karşı ciddi bir tepki göstermemişti. Sadece onlar değil ama. Nazi rejiminde birçok Katolik ve Protestan din adamı, ırkçılığa karşı çıkmış ve SS tarafından öldürülen Berlin Katolik Hareketi’nin lideri Erich Klausener gibileri bu uğurda bedel ödemişti.

Dini kullanmak…

Ancak Alman Hristiyan hareketinin çoğunluğu bu konuda berbat bir sınav verdi. Daha 1928’de Piskopos Otto Dibelius, Yahudilerin temizlenmesi gerektiğini savunmaya başlamıştı bile. Aslında din Hitler’in hiçbir zaman umurunda olmamıştı. Katolik olarak kayda geçmiş olsa da çoğu zaman papazları “kara böcekler” diye aşağıladığına tanık olundu ve eğer kiliseye önem verdiyse, bu, sadece onu kendi amaçlarına hizmet ettirmek içindi. Kısa zamanda Naziler, kilisenin tepe noktalarına hâkim olmaya başladılar. Deutsch Christen (Alman Hristiyanları) hareketi adı altında örgütlenen Nazi papazlar güç kazanırken, kiliselerin büyükleri çoğu kez korku nedeniyle bu yükselişe sessiz kaldılar.

Sahte ‘Mesih’ olarak Hitler!

1933’te Hitler’in tutkulu hayranı bir Nazi olan Ludwig Müller, bir tür “Diyanet İşleri Başkanı” olarak (Reichbishop) seçildiğinde artık işler olacağına varmıştı. Nazi parti programındaki şu cümleler neyin ne olduğunu gösteriyordu: “Devletin varlığını tehlikeye atmadığı veya Germen ırkının ahlaki düşünceleriyle çatışmadığı sürece, bütün dini güçlerin özgürlüğünü talep ediyoruz.” Müller’in 1934’teki “Alman Dininin Yirmi Beş Noktası” yazısında ise işler daha ileri gidiyor ve Müller, İncil’in bir bölümünün ve Tevrat’ın tamamının “Alman halkına uygun olmadığını” ilan ederken, “Mesih’in bir Yahudi değil, dünyayı Yahudi etkisinden kurtarmış ‘Nordik’ (İskandinav) bir savaşçı olduğunu” iddia ediyordu. Müller, ayrıca Adolf Hitler’in de dünyayı Yahudilerden kurtarmak için dünyaya gönderilen yeni bir Mesih olduğunu da söylüyordu. Olağan koşullarda kiliseyi ayağa kaldıracak bütün bu saçmalıklar, Alman kiliseleri tarafından ciddi bir itiraz görmedi. Böylece direnişçi unsurlar dışındaki kilisenin ana gövdesi, Nazi cinayetlerinin suç ortağı olmayı kabullendi.

Teslim olmanın sonu yok

Aynı kilise, 1938’de Kristallnacht boyunca Yahudiler katledilerek mallarına el konulduğunda da bir tepki gösteremedi. Politik iktidarı ele geçirerek herkesi susturan Nazi diktatörlüğü, artık ruhani dünyayada hâkim olmaya başlamıştı. İtiraf Kilisesi ve benzeri hareketler bastırılmış ve sözcüleri çoktan toplama kamplarına gönderilmişti. Bu arada Naziler, kendi içlerinde de bir temizlik yaparak daha ‘dinsiz’ eğilim gösteren SA’ları tasfiye etmiş, dinin reddedilmesi yerine kendi çıkarlarına uygun şekilde ‘kullanılması’nın önemini anlamıştı. Artık ‘üstün ırkın Yahudilerle evlenmesini’ yasaklayan kanunlar kilise tarafından da onaylanıyor, din adamları sık sık askeri birlikleri ziyaret ederek onları kutsuyor ve hep birlikte Nazi işaretini yapıyorlardı. Devlet papazı Müller, “Hayırseverlik, refah ve merhamet eylemleri ile dinin dişileştiğini” iddia ederek bunun Alman savaşçı ruhunu zayıflattığını söylüyor, “barışçılığın Tanrı’ya küfür anlamına geldiğini” ısrarla vurguluyordu.

Sonuç, biliniyor. Hitler’in ömrü bir sığınakta son bulurken, Müller de kısa bir süre sonra intihar etti. Ama böylece ‘dini kullanmak’ diktatörlerin ajandasından çıkmış olmadı. O günden önce ve sonra ve şimdi dünyanın bütün diktatörleri, kilise ya da cami fark etmeksizin dini kullanarak kendini meşrulaştırmaya, hatta mümkünse eğer kendini peygamber/halife ilan ettirmeye hevesli oldular. Yine de sonları hayırlı olmadı ama. Devlet papazları ya da imamlarınınki de öyle…

Arif MOSTARLI

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

‘Jin, jiyan, azadî felsefesi küresel direnişe dönüştü’

‘Jin, jiyan, azadî felsefesi küresel direnişe dönüştü’

Yazar: Heval Elçi
16 Eylül 2025

TJA, DEM Parti ve DBP eş genel başkanları Jîna Emînî’nin katledilişinin 3’üncü yılında açıklamalar yaptı Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların...

Meksikalı kadınlardan ‘Umut Hakkı’ için eylem

Meksikalı kadınlardan ‘Umut Hakkı’ için eylem

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
16 Eylül 2025

Meksika’da Kürt halkına destek vermek amacıyla 35 kadın, Avrupa Konseyi’nde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan hakkında alınacak umut hakkı kararına...

İmralı Heyeti üyesi Erol: Entegrasyon için ara dönem yasalarına ihtiyaç var

İmralı Heyeti üyesi Erol: Entegrasyon için ara dönem yasalarına ihtiyaç var

Yazar: Heval Elçi
15 Eylül 2025

DEM Parti İmralı Heyeti’nde yer alan avukat Faik Özgür Erol, sürecin 10 aylık aşamasının ardından artık aynı aşamada aynı yöntemlerle,...

CHP’den Tandoğan’da miting: Vesayet değil, siyaset

CHP’den Tandoğan’da miting: Vesayet değil, siyaset

Yazar: Yeni Yaşam
14 Eylül 2025

CHP, Kurultay davası öncesi Tandoğan’da miting düzenledi. 'Bu meydan korkuyu değil, direnişi seçti' diyen Özgür Özel, 'Buradan hep birlikte seslenmek...

HDK Eşsözcüsü’nden Musa Anter gazetecilik ödülleri için dayanışma ve katılım çağrısı

Cumartesi Anneleri: Herkesi Musa Anter gazetecilik ödül töreninde buluşmaya çağırıyoruz

Yazar: Yeni Yaşam
13 Eylül 2025

Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri'ne dayanışma ve katılım çağrısı yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Besna Tosun ve Maside Ocak,...

Düğünde 106 kişi yemekten zehirlendi: Valilik soruşturma başlattı

Düğünde 106 kişi yemekten zehirlendi: Valilik soruşturma başlattı

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

Erzincan'ın Üzümlü ilçesindeki bir düğünde yemekten zehirlendikleri şüphesiyle 106 kişi hastaneye başvurdu Erzincan'ın Üzümlü ilçesine bağlı Altınbaşak Beldesi'nde bir düğünde...

Sonraki Haber

İmkanları yaratandan çok, kullanabilen yol alır-Tacim Şimşek

SON HABERLER

Rusya ve Belarus’tan ‘Zapad-2025’ tatbikatı: Putin takip etti

Rusya ve Belarus’tan ‘Zapad-2025’ tatbikatı: Putin takip etti

Yazar: Yeni Yaşam
16 Eylül 2025

KESK’ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava

KESK’ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava

Yazar: Yeni Yaşam
16 Eylül 2025

Duran Kalkan: Barış sürecinin ön koşulu Önder Apo’nun özgürlüğü

Duran Kalkan: Barış sürecinin ön koşulu Önder Apo’nun özgürlüğü

Yazar: Yeni Yaşam
16 Eylül 2025

DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması

DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması

Yazar: Yeni Yaşam
16 Eylül 2025

Trump’tan Avrupa’ya Rusya uyarısı: Petrol almayı durdurun

Trump’tan Avrupa’ya Rusya uyarısı: Petrol almayı durdurun

Yazar: Yeni Yaşam
16 Eylül 2025

UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor

UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor

Yazar: Yeni Yaşam
16 Eylül 2025

İran, 16 günde 126 kişiyi idam etti

İran, 16 günde 126 kişiyi idam etti

Yazar: Yeni Yaşam
16 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır