• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Lou Salomé (2)-Azad Barış

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
11 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Lou’nın düşüncesi modern zamanların çok ötesine işaret ediyordu, özellikle kadın dünyası için. Zaten başka bir dünyanın onu anlama şansı da yoktu. Onun için,o şeyden önce bir kadın olarak istilaya uğramış kadın dünyasını tekrar inşa etmek uğraşıyordu. Tarihi uzun bir süre boyunca domine etmiş ataerkil ve Ortadoks dünyaya karşı başkaldırmak hiçte kolay bir şey değildi o zamanlar ama Lou bunu yaptı ve kadın özgürlüğünü net hatlarla savundu. Hem entelektüel üretkenliğiyle hem de kadın odaklı mücadelesiyle kadının salt varlığını bille yeni bir evreye taşıdı.

Onu bilgi için susuzluğa çeken özgürlüktü ve kendisinin de olduğu gibi tarihi özgürlük arzusunun mücadelesiydi varlık sebebi. Onun kayıtsız yaşam tarzı, tam da Nietzsche’nin ruhu içinde yarattığı şeydi: yani burjuvazinin ahlakına karşı bir isyandı. Özgürlüğe olan arzu babasının mirasıydı. Çar’ın en eğitimli generalleri arasında sayılan babası, Lou’nun özgürlüğüne asla ket vurmadı, hatta çağın çok ilerisinde bir özgürlük alanı ona tanındı. Aslında Lou’nın bilgi ve özgürlüğe açılına ufku, Hamburg asıllı olan annesinin tanıdığı ve St. Petersburg’da vaaz veren liberal Hollandalı papaz Hendrik Gillot’un karşılaşmasıyla başladı.

O zamanlar daha 18 yaşlarındayken papaz Gillot’la Spinoza, Leibniz, Kant ve teolojiyi tanıdı. Lou, o yıllarda entelektüel değişime bağımlı hale geldi ve bu bağlamda durmadan çalıştı. Öyle bir gayretle çalıştı ki teoloji, felsefe ve mantık üzerine Zürich’te (1880) dersler vermeye başladı. Gece gündüz çalışarak ve kendisiyle kurduğu ilişkinin bağlamını daha da güçlendirdi. Sıkça yer değiştirmek iflah olmaz arzularından biriydi. 1882 yılında tarih, sanat ve mimarinin merkezi olan Roma’ya gitti.

Orada, kadın hakları aktivisti Malwida von Meysenbug ve ayrıca Friedrich Nietzsche ve Paul Rée ve başka birkaç bilim insanı ve düşünürleriyle tanıştı. “Burada hangi yıldızlardan birbirimize aşık olduk?” diye sorar Lou, onu Paul Rée’ye tanıtırken Friedrich Nietzsche’ye. Samimi bir arkadaşlık gelişir aralarında. O kadar yakın olurlar ki birlikte seyahat ederler, aralıksız bir şekilde tartışır ve birbirlerinin metinlerini düzeltirler.

Hayat onları o günün Paris’ine doğru sürükler. Lou, orada ilk romanı olacak edebi skeçler üzerine çalışmaya başlar. Aralarında sıkı gelişen ilişkilerine “üçlü” adını verirler: Lou, Paul ve Friedrich. Lou, tercihen Paris’te bir çalışma ve yaşam topluluğu kurmayı önerir. Adamlar bu öneriden bir hayli memnunlar, ama aynı zamanda telaşlılar çünkü ikisi de Lou’ya “köpek gibi” aşıklar. Hatta Friedrich’in içindeki “Übermensch” Paul’a kendi adına Lou’ya evlenme teklif etmesini ister. Ama Friedrich’in bilmediği ise Paul’un bunu daha önce kendi denemiş olmasıydı. Paul’un başarısızlığı Nietzsche’yi öylesine cesaretlendirmişti ki 1882 yazında, Piedmont’taki Orta Göl’ün yukarısındaki dağlarda birlikte zaman geçirmeyi teklif eder.

Lou teklifi kabul eder ve Nietzsche ile Lou, yazın bir ara zamanında baş başa kalır ve aralarındaki düşünsel tan orada kızıllaşmaya başlar. Lou, bir yıl sonra bir arkadaşına “Nietzsche’yi öptüm mü hatırlamıyorum” diyecekti. Birkaç gün sonra, Nietzsche ona “Aşkın Metafiziği” üzerinden başka bir kur yapar, yanıp söner ve kırbaç fotoğrafının kurgusunu anlatır Lucerne’de. Tekrar hayal kırıklığına uğrar ama asla pes etmez. Sadece Nietzsche’nin kız kardeşi Elisabeth’in entrikaları sayesinde şevki kırılır ve sonunda Paul ile birlikte Nietzschegillerin çemberinden dışarı çıkar. Kalbi acının son sınırına dayanan Friedrich’in Elizabet’e sıkı sarılmaktan başka bir imkanı kalmaz. Lou ve Paul, o yılın sonbaharında Nietzsche’siz, Berlin’e taşınır.

Bunun üzerine Nietzsche yaralanır, hayal kırıklığına uğrar ve ikisine hakaret ettiği mektupları yazar. Aynı zamanda ünlü Zarathustra’sını da o kızgınlıkla kaleme alır ve sonra Lou’nın entelektüel etkisi olmadan bunu yazamayacağını itiraf ediyor. Ama onlara karşı öfkesi hiçbir zaman dinmez ve onu ölüme doğru götüren bir maceraya dönüşür. Elisabeth bu durumu kullanarak Friedrich’in faşizme olan ittihamına kapı aralar. Nietzsche’siz geçen Berlin yılları, Rée ve Lou’dan oluşan topluluk “mükemmellik” düzende bir nizamla devam eder ve tek kadının olduğu bir düşünce çemberi oluşur.

Yine o yıllarda Lou, oryantalist Friedrich Carl Andreas’ı sever ve onunla evlenir ama evlilik o zamanların normları dışında kalan bir birlikteliğe dönüşür. Tam da dönemde, Lou bir mektubunda “sonsuza dek hatıralara sadık kalacağım, asla insan olamayacağım” diye iddialı bir sözü ortaya atar. Lou Paris ve Göttingen’den sonra Münih yakınlarında bir çiftlikte yaşayama başlar. O yıllarda samimi bir dostluk onu René ve Maria Rilke ile birleştirir ve hatta Lou bu dostluktan aldığı feyzle iki dostunun isim bileşiminden oluşan laflarla kendine “Rainer” der. 1885 yılında Lou, ilk romanı “Tanrı için Savaş”ı yayınlar.

Sonra birbiri ardına kitaplar yazar; çok geçmeden başarıyı yakalar ve romanlarının kahramanları, zincirleri kıran ve onlara toplumun normlarını taşıyan kadınlardan oluştu. Onun arkasındaki miras bütün dünya kadınları üzerinde büyük bir etki bırakır.

Bugün Latin Amerika’dan Rojava’ya kadar yeni bir çağın ruhunu tekrardan doğuran kadınların direnişi asla bundan bağımsız değildir. Kendini kendi eylemlerinin öznesi yapabilmiş olan kadınlar, Lou’nın direkt meydan okuması, Clara ve Rosa’nın hayallerinin temsili olarak inşa ediyorlar yeni dünyayı. Dünyanın en geri kalmış bölgelerinden biri olan Ortadoğu’da kadınların önünde diz çöken çağın encinlerinin, Lou’nun elindeki kamçıyı hissettikleri muhakkaktır.

Tekrardan yükselişe geçmeye başlayan ekofeminizm, kadın ve sınıf mücadelesinin ana sebebi Lou’lerin mücadele mirası ve bugünkü kadınların direngen ruhudur. O ruh ki, “ben bir isyanın eteğinde saklayacağım gözyaşlarımı ve devrilmiş cümlelerle anlatacağım hasretimi” diyendir. Burada devrilmiş cümlelerle anlatılan isyanın esas çağırışımı zamanın ruhunu yeniden doğuran kadınların varlık efsununda saklıdır…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

Sonraki Haber

Taşıran damla-Hicri İzgören

SON HABERLER

Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
26 Aralık 2025

Türkiye’de infaz hukukunun çöküşü: 326 tutsak tahliyeden mahrum

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Tuzla’da ölüm düzeni değişmiyor

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

2025: Umutlu ama belirsiz bir yıl

Yazar: Aziz Oruç
26 Aralık 2025

Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
25 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır