• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
1 Ocak 2026 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Vicdansız medya-Hicri İzgören

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
18 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“İnsanların beyin tembelliğine dayanarak hareket edin. Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır. Bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, halk o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser. Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur. Çünkü halk büyük yalanlara, küçük yalanlara göre daha çabuk inanır. Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin. Asla kabahat ve suç üstlenmeyin. Kendinizi savunmak yerine karşınızdakileri sürekli savunmada bırakın. Sadece rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyin suçunu onun üzerine yıkın…Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak kolaydır… Bana vicdansız bir medya temin edin; size bilinçsiz bir halk sunayım.” Bu sözler siyaset tarihinde yalan üzerine kurulu siyasete yön vermiş, uygulamalarıyla kendinden sonraki kimi siyaset erbaplarının da kara propaganda alanındaki ağababası sayılan nazi propaganda bakanı Joseph Goebbels’e ait.

***

Siyasetin subaşlarındaki aktörlerin, kitleleri ne yapıp, yalanlarına nasıl ikna edeceklerine, nasıl seçileceklerine, seçildikleri yerde nasıl kalacaklarına dair danışman uzman ve onların yönlendirdikleri medyaları oldu hep. Nasıl olsa kimse propagandanın rengine bakmaya gerek duymuyor. O zaman da kaynağı belirsiz, içeriği aldatıcı kara propagandanın mağduru durumuna düşürülmek hiç de zor olmuyor. Yapılan araştırmalar en büyük etkilenmenin ve erozyonun yeterli bilinç ve seçicilik düzeyine erişememiş insanlar üzerinde görüldüğünü söylüyor. Diğer kitle iletişim araçlarına göre daha etkili olduğu için başta TV olmak üzere kitleler her gün çeşitli manipülasyonlarla, propaganda bombardımanına tutuluyor. TV en çok da yoksul hanelerin canavarı. Başkaca çok şeyi olmasa da, ev tam takır olsa da TV evin olmazsa olmazı durumunda. Bu yüzden de en çok onlar medyanın kapsam alanındadır. Öyle bir araç ki her saat açık. Bir yandan seyirlik ve gösteriye dönük bir dünyanın oyalama boyalama aracı. Diğer yandan sonsuz tekniklerle yapılan manipülasyon ve propaganda silahı.

***

TV, gündemi belirleyen, insanların tutum ve düşüncelerini yönlendiren, bir aygıta dönüştürülmüştür. L. Althusser’in medyayı “devletin ideolojik aygıtlarından biri” olarak tanımlaması tam da bu duruma tekabül ediyor. Sistem bu yöntemlerle, yedeğine aldığı tüm devlet aygıtlarıyla ve iktidarın çıkarlarını destekleyen bilerek çarpıtılmış veya saptırılmış çeşitli algı dayatmalarıyla toplumun geniş bir kesimini de buna göre biçimlendirdi. Böylece ırkçılığın sıradan ve olağan karşılandığı, birilerinin kendisini bu memleketin tek sahibi gibi görüp diğerlerini yok sayan, ağzına geleni söyleyerek kin ve nefret saçan bir toplum haline getirdi. Bugün Türkiye’de her türden medya algı yönetiminin bir aracı haline getirilmiştir. Kokuşmuş politikaların yalan ve çarpıtma üzerine kurulduğu bu kuşatma düzenine karşı gerçekleri yazmaya çalışan özgür ve demokrat basının sesini kısmaya çalışan yine bu anlayıştır. Yalan-dolan dışında kalmaya çalışan gazeteciler, aydınlar ve muhalif olan herkes susturulmaya çalışılıyor, işten çıkarılıyor, tutuklanıyor, cezalara çarpıtılıyor.

***

Medya bir mücadele silahı olarak kullanılırken, halka kirlenmiş, yalanlarla zehirlenmiş, çarpıtılmış haberler sundu hep. Bildik medya; kimi etnik yapılara, azınlık ve muhalliflere karşı hep bir hamaset ve nefret söylemi kullanageldi. Yıllarca paranoyalarla, önyargılarla beslendi bu halk. Herkesin ona düşman olduğu, onu yok etmeye çalıştığı ezberletildi. Bazen de medya erbabı doğrudan baskıcı müdahaleye gerek kalmadan, habercilik alanında “intizamı” sağlayıcı “önlemler” alır. Estirilen terör, verilen gözdağları zaten zihinlerde karakollar kurup, kendiliğinden gerekli otokontrolü sağlamaya yeterli olur. Goebbels’le başladık onunla bitirelim; Goebbels savaşın sonlarına doğru sefaletten kırılan Alman halkı için; “Bizi seçtiler ve yetki verdiler, biz de bunu kullandık, şimdi bunun bedelini ödüyorlar” demişti.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

İki öğretici olay

Yazar: Heval Elçi
1 Ocak 2026

Yeni yıla girerken iki dikkate değer olay meydana geldi: Yalova’da DAİŞ terör örgütüyle polis güçleri arasında 7 saat süren bir...

Takvimler değişirken

Yazar: Bedri Adanır
1 Ocak 2026

Eşitlik dediğimiz sadece takvimde ve saatlerde sanki. Dün gece saatler 00:00’ı gösterdiğinde herkes aynı saniyeyi yaşadı ancak herkes aynı yıla...

‘Mutabakat’ın neresindeyiz?

Yazar: Heval Elçi
1 Ocak 2026

Yıl sonu yaklaşırken rejim 2025’ten 2026’ya devredecek yaşamsal sorunun Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Şam’daki “Geçiş Yönetimi” arasında imzalanan “10...

Kürt’ün yegâne talebi, iktidar sözcülerinin yeni söylemi

Yazar: Bedri Adanır
31 Aralık 2025

DEM Parti İmralı heyetinin Önder Apo ile yaptığı son görüşme 2 Aralık günü gerçekleşti. Neredeyse bir ay önce. Ondan önceki...

Toplumsal apoptozis: Sosyalist mücadele ile erkek egemenliğini öldürmek

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
31 Aralık 2025

Tıbbî-biyolojik bir olgu olarak apoptosizin toplumsal bünyede işler kılınması ancak komünlerle mümkün olacaktır. Kendini tanrı ilan eden iktidarlarla her türlü...

Merkezsiz Ortadoğu’da yeni bir merkez arayışı

Yazar: Heval Elçi
31 Aralık 2025

Demokratik entegrasyon; bir toplumun ya da halkın kimliğini inkâr etmeden, onu eritmeden, yok saymadan; tarihini, kültürünü, inancını ve değerlerini tanıyarak,...

Sonraki Haber

Direnişin otopsisi: İki Leyla kaç direniş eder?-Azad Barış

SON HABERLER

İki öğretici olay

Yazar: Heval Elçi
1 Ocak 2026

Takvimler değişirken

Yazar: Bedri Adanır
1 Ocak 2026

‘Mutabakat’ın neresindeyiz?

Yazar: Heval Elçi
1 Ocak 2026

Dêrsim’de kültür hala sahnesiz

Yazar: Heval Elçi
1 Ocak 2026

Amed’de yeni yıl kutlaması

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
31 Aralık 2025

THY ve AJet, uçak seferinin bazılarını iptal etti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
31 Aralık 2025

Mazlum Ebdî QSD savaşçılarını ziyaret etti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
31 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır