• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Kasım 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

1 Mayıs ruhu-Aziz Ferman

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
28 Nisan 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Toplumsallık, insana özgü ve onsuz olunmayacak bir varlık biçimidir. Sözde çağdaş dünyamızda kavga ve savaşlar tam olarak bu odak üzerinde yoğunlaşıp gelişiyor. Toplumsallık birey için ne kadar geçerlidir? Bireyin toplum içindeki özgürleşmesi toplum için ne anlama gelir? Çelişkinin özü bu olmaktadır. Buna dair gelişen ideolojiler, hareketler ve çözümler bilimsel sosyalizme kadar sürekli geliştirilerek günümüze kadar gelebilmeyi başarmışlardır. Günümüzde ise; haksız, sömürücü konumdaki kişiler ve bazı sosyal sınıflar çıkarlarını örtbas etmek için ısrarla ve yoğun geliştirdikleri propagandayla, sosyalizmin sonunun geldiğini, artık mutlak egemen olanın bu çıkarları dile getiren yaklaşımlar olduğunu bir kadermiş gibi tekrarlayarak zaferini kesinleştirmek istiyorlar. Açığa çıkan sonuçlar ve toplumsal hareketler ise ortaya çıkan sonucun ne devlete ne de bireylere ve bazı sınıflara fayda sağlayamayacağını, bu mücadelelerin üçüncü bir dalga olarak topluma ve toplumsallığa mal olacağını işaret etmektedir.

Özellikle devletçi sistem; toplumda üçüncü bir çizgiyi temsil eden ve kitleselleşirse üçüncü dalga niteliğinde bir toplumsal hareket açığa çıkaracak olan ezilenleri ve emekçileri politik-felsefi düşünmemeye, sömürücü olanın izleyicisi biçiminde bırakmaya özen göstermişve bunun için de birçok politika geliştirmiştir. Tıpkı 15 Temmuz 2016’da gün yüzüne çıkan sözde darbe senaryoları gibi senaryolar yazarak çeşitli uydurmaları kalıcı ideolojilermiş gibi, hatta mutlakmış gibi dayatmıştır. Bu senaryo içerisinde tüm toplumsal kesimlere verdiği gibi emekçilere de bir rol vermiş ve emekçileri; kendilerini ezen, onların haklarını gasp eden bir kesimin ya da kliğin var olduğuna inandırmaya çalışmıştır. Ücretli köle pozisyonunda tuttuğu emekçilerin buna karşı haklarını korumaları gerektiğini, kendilerinin de ‘emekçilerin haklarını savundukları’ fikrini aşılamaya çalışmıştır. Bu senaryonun gereği olarak da KHK’ler çıkarılmış ve binlerce emekçi işten atılmıştır. Bu kesimi günlük yaşam endişeleri ve gittikçe daha da zorlaştırılan maddi yaşam koşullarına odaklandırarak politik duruştan uzaklaştırıp, terbiye etmeyi hedef edinmiş ve KHK’lerle da bunu pratikleştirmiştir. Öyle ki AKP-MHP iktidarı, KHK ile işten atılanların seçilme haklarının ellerinden almaları yetmezmiş gibi birde seçme haklarının olmaması gerektiğini dile getirecek cüreti bile kendilerinde bulan bir iktidara dönüşmüştür. Tabi ki bu politikalar sadece zor unsuru ile dayatılmamaktadır, çeşitli ideolojik argümanlarla da desteklenince bu politikalar KHK’lileri ve Türkiye’deki emekçi kesimi bile hak talep etmenin suç olduğuna inandırmış olmalı ki, bu durum karşısında gerekli toplumsal tepki açığa çıkmamaktadır. Ezilen, hakları gasp edilip dışlanan emekçilerde ufuklu olmamak, güne dayatılması gereken adımı atmamak son derece yaygındır. Gerek dünyada gerekse de Türkiye gerçeğinde bu çok daha somuttur. Ve tarihte ezilenlerin lanetli gerçeği de böyle ortaya çıkmıştır. Demek ki, kapitalizm ve devletçi sistem günümüzde tam bir kumar oyunu durumuna gelmiştir. Kapitalizm için yeni tanımlar yapmaya gerek yoktur. Günümüzde kumar düzeni ve mafya patronları deyimleri, kapitalizmi ve devleti çok iyi ifade etmektedir. O halde tam da bu noktada bu büyük kumarın insanlık üzerinde oynandığını belirtmek gerekir. İnsanlık üzerinden trilyonlar kazanılıyorken açlıkla mücadele eden yine insanlık olmaktadır. Ve bu trilyonları tekelinde tutan kesimler ise dünya ve insanlık için felaket, savaş, açlık ve bütün olumsuzlukların esas nedenidir. Bunu görmemek, görüp de karşı durmamak, insanlığın -Neron’dan daha tehlikeli bir biçimde- yakılıp seyredilmesiyle eşdeğerdedir. O halde; insanlığın daha umutlu ve iddialı, yaratıcı ve üretici olması için eylemine bu kumar düzenini aşmak ve mafya patronlarını kabul etmemek temelinde tutkuyla, yüksek idealizmle mücadeleyle yüklenmesi gerektiği açıktır. Bunun öncülüğünü de toplumda en dinamik ve kitlesel olan kesimlerden biri olan emekçiler üstlenebilir. Çünkü toplumu bilimsel anlamda ancak emekçiler daha iyi anlayabilir. Hemen her emek dışı sınıf, yalana her türlü dogmatizme başvurabilir. Ama tarihinin her döneminde olduğu gibi, emeğin sahibi olanlar, onun sonuçlarıyla yakından ilgilenenler ise, yeni bir mücadele zemini geliştirmekte zorluk çekmezler, bunda kararlı olup, ortaya da çıkarabilirler.

Tabi bu zemini oluştururken sadece emekçi kimliğiyle değil, aynı zaman da toplumun dinamik bir gücü olduğunu unutmadan bu haksızlıklarla mücadele edebilirler. Dünyada ve Türkiye de gelişen konjonktürel durumun yaratmış olduğu felaketleri de aynı zihniyetten bağımsız ele almamak gerekir. Bu nedenle de 1 Mayıs sadece kutlama değil; beş yaşındaki kız çocuğuna tecavüz eden tecavüzcü zihniyetin, bedenini açlığa yatıran ve durumları her geçen gün ağırlaşan tarihi açlık grevcilerinin özgürlüğünü katleden katil devlet sisteminin ve emeği gasp edilip ve eşi tarafından katledilen kadınların da hakkının dile getirilip savunulması gereken gündür. Yani 1 Mayıs üçüncü dalga hareketinin ruhudur.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Demokratik entegrasyon

Komisyon

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

Siyaset ve basın Milli Birlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu İmralı’ya gidecek mi, gitmeyecek mi tartışması yapıyor. Neredeyse üzerine bahis oynanacak...

‘Temizlik’ diyenler önce ellerine baksın

‘Temizlik’ diyenler önce ellerine baksın

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

Eski futbolcu ve önceki dönem HDP PM üyesi de olan Barış Karabıyık'la futbolu konuştuk: Ortada bir temizlik varsa ben temizleyenlerin...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Vazgeçilmez olan Erdoğan mı yoksa emperyalist çıkarlar mı?

Yazar: Heval Elçi
10 Kasım 2025

6 Kasım’da ABD’nin önde gelen gazetelerinin birinde Gönül Tol tarafından kaleme alınan bir makale (1) Türkiye’de çok tartışılıyor. Makalede Tol,...

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Mekânın demokratik örgütlenmesi: Kimlik, mekân, varlık

Yazar: Bedri Adanır
10 Kasım 2025

Barındığımız, var olduğumuz, kimliğimizi şekillendiren mekânın demokratik temelde örgütlenmesi, ancak örgütlü politik öznelerin Demokratik Toplum mücadelesini sahiplenmesiyle mümkündür. Demokratik mekân...

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

DADSAZ: Varlığın hukuk dili

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Kasım 2025

İçinden geçtiğimiz veya geçmeye çalıştığımız çözüm ve barış dönemi, bütüncül açıdan bakıldığında birçok şeyi dayatan, nasıl ve ne yapmalı sorularına...

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

2026 tarım bütçesi: Çiftçiyi değil faizi besleyen bütçe

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Kasım 2025

Tarım sigortası, “Ba’de harabi’l-basra”dır. Yani Basra harap olduktan sonra soruna el atma işidir. Esas olarak bunun öncesinde olası afetleri önlemek...

Sonraki Haber

Hatırlama fragmanlarından karşı-hafıza peyzajının inşasına 1915 – III-Adnan Çelik

SON HABERLER

Demokratik entegrasyon

Komisyon

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

‘Temizlik’ diyenler önce ellerine baksın

‘Temizlik’ diyenler önce ellerine baksın

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

COP30’da, dağ fare bile doğuramayacak

COP30’da, dağ fare bile doğuramayacak

Yazar: Heval Elçi
11 Kasım 2025

Direniş Ekseni’nin karmaşık yeniden doğuşu

Direniş Ekseni’nin karmaşık yeniden doğuşu

Yazar: Heval Elçi
11 Kasım 2025

Hindistan’ın başkentinde patlama: En az 8 kişi hayatını kaybetti

Hindistan’ın başkentinde patlama: En az 8 kişi hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

ESP’den çağrı: Tutuklanan 13 arkadaşımızın yanında olalım

ESP’den çağrı: Tutuklanan 13 arkadaşımızın yanında olalım

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

Balıkesir Sındırgı’da 4,9 büyüklüğünde deprem

Balıkesir Sındırgı’da 4,9 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
10 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır