• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Kasım 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Sevmek iki defa direnmektir-Mehmet Uçar

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
8 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

O analar çıkıp yürüdü ya mücadelenin soylu kulvarında, nefesimiz açıldı, geçmişe ve geleceğe aynı anda gidebilme idrakine sahip olduk ve o andan itibaren her türden şiddete direndi içimiz

Bu şehrin kalbi nerede Olric?

Herkesin acısı kendisine mi?

Herkes kendi acısı için mi ağlayacak bu dünyada?

O meydandan, o tepeden yüzünü çevirerek geçip gidiyorlar ya sözde kendilerini korunağa alıyorlar, oysa o analar onlara kovuklarından çıkma cesaretini veriyor.

Sayıların çokluğunu değil, sayıların anlamını ve ağırlığını gösteriyor.

En önemlisi de Olric, bir arada olursak başarabiliriz.

O analar orada duruyor ya arkalarında şimdiye kadar verilen kayıpların yükü sırtlarında, Zilan deresinde henüz yaşına ermemiş boğazlanmış çocuğun kanı gözlerinde, Dersim’de bir uçurum kenarında birbirine bağlanıp atılanların çığlığı kulaklarında, Roboski’de bombalardan korunmak için bir katırın gölgesine sığınan çocukların çocuk nefesi nefesinde ve daha niceleri. Onların tarihleri kanımızın kokusunu alan bir kurt gibi hep peşimizde Olric.

Ama biz yürümeye devam edeceğiz.

İbni Rüşd ölünce tabutunu devenin bir tarafına yüklemişler, diğer tarafa ise o güne kadar yazdığı kitaplarını bağlamışlar. Görenler bakıp düşünmüşler, hayatın toplamı hangi yandadır, tabutta mı yoksa kitap denginde mi diye. Oysa bizim toplamımız hep varlık ve yokluk arasında mücadele ile geçti; bol kanlı, bol direnişli.

Bazı şeyler bazı zamanları bekler, anaların çıkıp sözün ötesine geçtikleri gibi Olric.

O analar çıkıp yürüdü ya mücadelenin soylu kulvarında, nefesimiz açıldı, geçmişe ve geleceğe aynı anda gidebilme idrakine sahip olduk ve o andan itibaren her türden şiddete direndi içimiz. Ama içerdeki hayatların ölümle değil, sessizliğimizle sona ereceğinin ayıbını bilerek…

Zamanını ve çağını yaratan kadınlarımız bizi yeniden doğurdu; modern hayatın koşuşturma kıskacına takılan ve bir yerde uyuşturulmuş olan hallerimize müdahale ederek. Bizi yaptığı eylemle kendimize getiren gerçeğin eşiğine, beşiğe bırakır gibi bıraktı.
Derin ve güçlü bir soluğun yükünü taşıyarak başardılar bunu.

Kendi hayatına saklanan insanı özgürleştiren bir duruş yarattılar Olric.

“Bir şey, sadece bir şeyle açıklanmaz” der Husserl. Bir şey, birçok şeyle açıklanabilir.

12 Eylül darbesinden sonra bütün bir halk korkuyla eğitildi, (Bugün yapılmak istenilen) o dönem fiilen işkenceden geçen bir milyon gencin çığlıkları toplumun ruhuna sindi. O işkencelere ses çıkaramayan milyonlar bu ülkenin şimdi temeli durumunda. Ve onlar şimdi zindanlarda tecrit için direnenleri görmemek için kördürler, sağırdırlar, suskundurlar Olric.

Daha iyiye erişme umudu olmasa, yokluk içindeki ana ve babalar neden çocuk yetiştirirdi ki? Onlar, kendilerinden sonrakilerin daha iyi olabileceğine inandı, inanmak istedi, umut etti. Bu uzak sanılan hakikatin, yakın parçasıydı.
İnsanlık için bir onur noktası yarattı analarımız, itilip kakılarak. Çünkü şunu biliyorlardı, ölümün değeri, hayatının ve yaptıklarının değeri kadardı.

Bu noktada acı veren gerçek, sistemin çözemediği direnci bazen hayatın çaresizlik adı altında çözme cüretiydi.

O anda bile dört medeniyete imparatorluk yapmış bu şehrin (İstanbul) kalbine bir dengbej ana, Sümanperi sesini bir bıçak gibi saplayıp çekildi; Romalıların, “büyük şehir, büyük yalnızlık” dediği direnişin o tanrısal yalnızlığına.
George Sand, “Sevmek iki defa yaşamaktır” demişti. Şimdi bizim için sevmek, iki defa direnmektir. İki yaşama kendimizi adamaktır. Çünkü tek bir yaşam, ölümün başka halidir.
Yaşadıkları gibi duru, direnen analara şimdi iki borcumuz var.

Onlar ki “sıradan” insanların nasıl normal hayatlarından çıkıp bir kahramana döndüğünü bize öğrettiler Olric.

 

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ndeki yavaş gidişat ekonomi için iyi değil

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Ülkede ağır adımlarla da olsa yürümekte olan “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” en son PKK’nin silahlı güçlerini Türkiye sınırları dışına...

‘New York, New York’

‘New York, New York’

Yazar: Bedri Adanır
6 Kasım 2025

Amerika Birleşik Devletleri’nin kalbi, kapitalizmin kâbesi New York’u, sosyalist-demokratik bir “öteki New York” koalisyonun başında beklenmedik bir başarıya ulaşan Zohran...

Halkın sanatçısı olmak

Medya dili süreci bulandırıyor

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Birçok alanda olduğu gibi, barış süreçlerinde de medyanın kritik rolü küçümsenemez. Çatışma odaklı yayıncılık yapan ve çatışmayı kışkırtıp kızıştıran yapılara...

Seçim, geçim ve huzur

Hanedanlık devrede

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Erdoğan kendisinden sonra gelecek ismi yavaş yavaş topluma enjekte etmeye devam etti. Oğlu hani kasayı sıfırlayan olarak hatırladığımız Bilal’i AKP’nin...

Egemenin gölgesindeki akıl sahiplerine

Egemenin gölgesindeki akıl sahiplerine

Yazar: Heval Elçi
5 Kasım 2025

Elli yıllık mücadelenin yarattığı muazzam bir deneyim vardır, özgürlükçü akıl vardır.  Bu deneyim varlığını ilelebet korumaya da muktedirdir, özgür ve...

Barışın özneleşmesi   

Barışın özneleşmesi  

Yazar: Bedri Adanır
5 Kasım 2025

Bugün ihtiyaç duyulan şey, umut ya da iyimserlik değil; sorumluluk bilincidir. Barış, bir duygudan çok bir görevdir. Bu görevi yerine...

Sonraki Haber

Bütün mümkünlerin kıyısında..-Özgür Amed

SON HABERLER

Balıkesir’de 4,3 büyüklüğünde deprem

Balıkesir’de 4,3 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim hakkımızı alacağız

Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Eşit, parasız, bilimsel, anadilde eğitim hakkımızı alacağız

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Wan’da 223 emekçiden 100’üncü günde eyleme destek çağrısı

Wan’da 223 emekçiden 100’üncü günde eyleme destek çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

İmamoğlu’ndan Demirtaş ve Yüksekdağ için tahliye çağrısı

İmamoğlu’ndan Demirtaş ve Yüksekdağ için tahliye çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Bosna Hersek’te huzurevinde yangın: Ölü sayısı 12’ye yükseldi

Bosna Hersek’te huzurevinde yangın: Ölü sayısı 12’ye yükseldi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi

Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

Sessiz bir salgın: Artan çocuk ve genç intiharları

Sessiz bir salgın: Artan çocuk ve genç intiharları

Yazar: Yeni Yaşam
6 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır