• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
22 Aralık 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Sevmek iki defa direnmektir-Mehmet Uçar

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
8 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

O analar çıkıp yürüdü ya mücadelenin soylu kulvarında, nefesimiz açıldı, geçmişe ve geleceğe aynı anda gidebilme idrakine sahip olduk ve o andan itibaren her türden şiddete direndi içimiz

Bu şehrin kalbi nerede Olric?

Herkesin acısı kendisine mi?

Herkes kendi acısı için mi ağlayacak bu dünyada?

O meydandan, o tepeden yüzünü çevirerek geçip gidiyorlar ya sözde kendilerini korunağa alıyorlar, oysa o analar onlara kovuklarından çıkma cesaretini veriyor.

Sayıların çokluğunu değil, sayıların anlamını ve ağırlığını gösteriyor.

En önemlisi de Olric, bir arada olursak başarabiliriz.

O analar orada duruyor ya arkalarında şimdiye kadar verilen kayıpların yükü sırtlarında, Zilan deresinde henüz yaşına ermemiş boğazlanmış çocuğun kanı gözlerinde, Dersim’de bir uçurum kenarında birbirine bağlanıp atılanların çığlığı kulaklarında, Roboski’de bombalardan korunmak için bir katırın gölgesine sığınan çocukların çocuk nefesi nefesinde ve daha niceleri. Onların tarihleri kanımızın kokusunu alan bir kurt gibi hep peşimizde Olric.

Ama biz yürümeye devam edeceğiz.

İbni Rüşd ölünce tabutunu devenin bir tarafına yüklemişler, diğer tarafa ise o güne kadar yazdığı kitaplarını bağlamışlar. Görenler bakıp düşünmüşler, hayatın toplamı hangi yandadır, tabutta mı yoksa kitap denginde mi diye. Oysa bizim toplamımız hep varlık ve yokluk arasında mücadele ile geçti; bol kanlı, bol direnişli.

Bazı şeyler bazı zamanları bekler, anaların çıkıp sözün ötesine geçtikleri gibi Olric.

O analar çıkıp yürüdü ya mücadelenin soylu kulvarında, nefesimiz açıldı, geçmişe ve geleceğe aynı anda gidebilme idrakine sahip olduk ve o andan itibaren her türden şiddete direndi içimiz. Ama içerdeki hayatların ölümle değil, sessizliğimizle sona ereceğinin ayıbını bilerek…

Zamanını ve çağını yaratan kadınlarımız bizi yeniden doğurdu; modern hayatın koşuşturma kıskacına takılan ve bir yerde uyuşturulmuş olan hallerimize müdahale ederek. Bizi yaptığı eylemle kendimize getiren gerçeğin eşiğine, beşiğe bırakır gibi bıraktı.
Derin ve güçlü bir soluğun yükünü taşıyarak başardılar bunu.

Kendi hayatına saklanan insanı özgürleştiren bir duruş yarattılar Olric.

“Bir şey, sadece bir şeyle açıklanmaz” der Husserl. Bir şey, birçok şeyle açıklanabilir.

12 Eylül darbesinden sonra bütün bir halk korkuyla eğitildi, (Bugün yapılmak istenilen) o dönem fiilen işkenceden geçen bir milyon gencin çığlıkları toplumun ruhuna sindi. O işkencelere ses çıkaramayan milyonlar bu ülkenin şimdi temeli durumunda. Ve onlar şimdi zindanlarda tecrit için direnenleri görmemek için kördürler, sağırdırlar, suskundurlar Olric.

Daha iyiye erişme umudu olmasa, yokluk içindeki ana ve babalar neden çocuk yetiştirirdi ki? Onlar, kendilerinden sonrakilerin daha iyi olabileceğine inandı, inanmak istedi, umut etti. Bu uzak sanılan hakikatin, yakın parçasıydı.
İnsanlık için bir onur noktası yarattı analarımız, itilip kakılarak. Çünkü şunu biliyorlardı, ölümün değeri, hayatının ve yaptıklarının değeri kadardı.

Bu noktada acı veren gerçek, sistemin çözemediği direnci bazen hayatın çaresizlik adı altında çözme cüretiydi.

O anda bile dört medeniyete imparatorluk yapmış bu şehrin (İstanbul) kalbine bir dengbej ana, Sümanperi sesini bir bıçak gibi saplayıp çekildi; Romalıların, “büyük şehir, büyük yalnızlık” dediği direnişin o tanrısal yalnızlığına.
George Sand, “Sevmek iki defa yaşamaktır” demişti. Şimdi bizim için sevmek, iki defa direnmektir. İki yaşama kendimizi adamaktır. Çünkü tek bir yaşam, ölümün başka halidir.
Yaşadıkları gibi duru, direnen analara şimdi iki borcumuz var.

Onlar ki “sıradan” insanların nasıl normal hayatlarından çıkıp bir kahramana döndüğünü bize öğrettiler Olric.

 

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

İmralı’da bir selfie rüyası

Devletin ayağına dolanan kavram: Terör

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
22 Aralık 2025

TBMM Komisyonunda raporlar havalarda uçuşuyor. AKP, MHP ve CHP raporları çözüm süreci bakımından umutvar değil. İşin özüyle ilgili devletle ve...

Hayvancılık neden bu halde? Çözüm nedir?

Hayvancılık neden bu halde? Çözüm nedir?

Yazar: Bedri Adanır
22 Aralık 2025

-Ottan süt, sütten ot- Avcılık toplayıcılık döneminde avcılar (erkekler), bazı hayvanları doğal yaşamlarına fazlaca yabancılaştırmadan (doğayı taklit ederek), sadece davranış...

Hassasiyet mi dediniz?

Yakından uzak

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
22 Aralık 2025

Ahkâmlar serseri birer mayın gibi hayatın orta yerinde patlıyor. Dikkatli hüzünler, planlı acılar, naylondan aşklar, sarsak dengeler kısır ayrılıklar ve...

Otokrasiden çıkış dersleri

Demokrasi ve Barış Perspektifinden 2026 Bütçesi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Aralık 2025

Demokrasi, özgür ve adil seçimlerin yapılabildiği ve insanların sandıktan seçtikleri tarafından yönetildikleri bir rejim olarak tanımlanıyor. Bu tanım, seçme ve...

‘Pazarlık yok’ teranesi

Katliamsız ve soykırımsız bir gelecek için

Yazar: Aziz Oruç
21 Aralık 2025

Aralık ayı Türkiye ve Kürdistan’da can yakan ve önemli siyasal sonuçları olan toplu kıyımlarının yaşandığı bir aydır. Türk devletini yakından...

Ortak olmak istemediğimiz suç işte buydu!

Çocuk emeğini sömürü merkezi: MESEM

Yazar: Aziz Oruç
20 Aralık 2025

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) öğrencilerinin stajyer olarak çalışırken iş cinayetlerinde yaşamlarını yitirdiklerine dair haberler ardı ardına...

Sonraki Haber

Bütün mümkünlerin kıyısında..-Özgür Amed

SON HABERLER

Lemkov: Öcalan tarihsel bir eşik ortaya koyuyor

Lemkov: Öcalan tarihsel bir eşik ortaya koyuyor

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
22 Aralık 2025

İmralı’da bir selfie rüyası

Devletin ayağına dolanan kavram: Terör

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
22 Aralık 2025

AKP hukuksuzlukta geri adım atmadı

AKP hukuksuzlukta geri adım atmadı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
22 Aralık 2025

Hayvancılık neden bu halde? Çözüm nedir?

Hayvancılık neden bu halde? Çözüm nedir?

Yazar: Bedri Adanır
22 Aralık 2025

İngiltere Suriye’de SMO üzerinden Türkiye’ye mi mesaj verdi?

İngiltere Suriye’de SMO üzerinden Türkiye’ye mi mesaj verdi?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
22 Aralık 2025

Hassasiyet mi dediniz?

Yakından uzak

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
22 Aralık 2025

2026 bütçe teklifi Meclis’ten geçti: AKP ve CHP milletvekilleri arasında yumruklu kavga

2026 bütçe teklifi Meclis’ten geçti: AKP ve CHP milletvekilleri arasında yumruklu kavga

Yazar: Yeni Yaşam
21 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır