• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Kasım 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Özel

Aynı gemide değiliz-Özgür Karabulut

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
23 Mayıs 2019
Kategori: Özel, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tecrit sadece İmralı ve zindanlarda değil, toplumun tüm kesimlerine yayılmış ve halkları nefes alamaz hale getirmiştir. Biz inşaat işçileri de tecridi iliklerimize kadar yaşıyoruz dersek abartmamış oluruz.

Zindanlarda yaşanan hak ihlallerine baktığımızda, ülkenin tamamının resmini görürüz. Adeta turnusol kağıdıdır zindan politikaları. Baskının, otoriterleşmenin artığını, zindanlarda yaşananlara bakınca görürsünüz aslında. Zindandakiler kendi yol ve yöntemleri ile bu baskılara bir cevap verirler ve bu ne kadar toplumun diğer kesimleri ile ortaklaşırsa o oranda da karşılık bulur.

Baskı artınca sadece bir alana değil tüm toplumsal dinamiklere karşı artar. Buna karşı iki yol vardır; ya teslim olmak ya da kendi gücün oranında bunlara cevap verebilmek. Tecrit bu toplumsal dinamikleri birbirinden kopartır. Herkesi kendi kabuğuna çekilir hale getirir. Bir biriyle bağı teması olmayan her dinamikte toplumsal olarak gerilemeye mahkum olur.

Söylediklerimiz kadar söylemediklerimizden, yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.

Geçtiğimiz günlerde İtalya’da liman işçileri Yemen’e gidecek olan gemiye silah yüklemedi ve eylemler gerçekleştirdi. Kararlı bir şekilde davranarak Yemen’de yaşanan ölümlere ortak olmak istemediler. Liman işçilerinin eylemlerine savaş karşıtı hareketler de destek verdi, kitlesel protestolar yaptılar. Bildiğimiz kadarıyla liman işçilerinin sendikal örgütlülükleri o liman da güçlü idi. Burada kazandıkları, sağlamlaştırdıkları örgütlülüklerinin gücüyle silah sevkiyatı durdurdular.

Hatırlarsanız buna benzer bir durum mutlak tecridin dayatılıp çatışmalı sürecin başladığı dönemde “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzalayan akademisyenler ardından yapılan ve çok da karşılık bulmayan 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. OHAL sürecinin başlamasıyla birlikte yüzlerce akademisyen yargılandı ve sadece barış isteyen akademisyenler tutuklandı. Barış imzacıları ile birlikte emeğin bu sürece bir refleksiydi. Yapılan bu hamle çok anlamlıydı, lakin barış imzacılarına karşı yapılan bu kıyıma gerekli cevabı verebilmiş değiliz.

Biz, bu saldırı dalgasına kendi cephemizden güçlü bir cevap veremediğimiz gibi toplumsal muhalefetin diğer kesimlerinde de güçlü bir karşı koyuş gerçekleşmedi.

Tek adam rejimi inşa edilirken emek hareketide bundan nasibini aldı. Kendi sorunlarına bile sahip çıkamaz hale gelmiş durumda. Şu bir gerçek ki baskı ve sindirme operasyonları ile birlikte kendi özlük haklarına da sahip çıkmakta sorunlar yaşanmakta. Bunu 1 Mayıs meydanlarında çok net gördük diyebiliriz. Sendika kortejlerinden daha coşkulu ve kitlesel olan diğer toplumsal dinamiklerdi.

2015 sonrası savaş politikalarının artması ve ekonominin bu dönük şekillenmesi bu gün yaşanan krizin belli başlı sebeplerinden biridir. Örtülü ödenekten çetelerin finanse edilmesi, savunmaya ve savaşa bütçenin büyük bir kısmının aktarılması işçilere, emekçilere, yoksul halka açlık ve işsizlik olarak yansıdı. Elbette ekonomik krizin başka etkenleride var. Yanlış uygulanan ekonomik proğramlar, krizin uluslararası boyutu. AKP Genel Başkanı zamlardan şikayet edenlere söylediği bir merminin fiyatı ne kadar açıklaması bile tek başına ülkenin içinde bulunduğu krizine ciddi bir etkisi olduğunun göstergesidir. Ekonomik ve siyasal krizin sonucu olan işsizlik biz inşaat işçilerini de ağır bir şekilde etkilemiştir. Son bir yıllık süreçte işsizler ordusuna katılan yaklaşık 800 bin yeni işsiz inşaat işçileridir. Dışarıdaki milyonları bulan işsizler ordusunun varlığı ve hükümetin açıktan uyguladığı patron yanlısı tutumundan güç alan inşaat patronlarıda daha pervasız davranmaya başlamıştır. Şantiyeler özellikle siyasal iktidar açısından kritik olan şantiyeler adeta toplama kampını andırmaktadır. Özellikle son süreçte arkadaşlarımızın dinlediği müzikten okuduğu kitaba, yaptığı sosyal paylaşımlara adeta aldıkları nefese dair dikkat edilmekte. Yüzlerce muhalif olma potansiyeli taşıyan işçi sırf bu durumdan kaynaklı çalışma hakkı elinden alınmakta. Bu alandaki örgütlülük de zayıf olduğundan gerekli karşılığı verme noktasında eksiklikler yaşanmaktadır. Dün bu savaş politikalarına karşı toplumsal tepkiyi vermiş olsaydık bugun krize ve işsizliğe karşı daha net mücadeleyi büyütebilirdik. Bugun kendi sorunlarımız etrafında örgütlenip mücadeleyi büyütmüş olsaydık, tecride karşı verilen mücadeleyide ortaklaştırıp toplumsal bir harekete dönüştürebilirdik.

Her şeye rağmen bugün bir şekilde süren mücadeleye olanaklarımız doğrultusunda omuz vermeliyiz. Tecridin olduğu bir yerde ne demokrasiden ne de ekonomik haklardan bahsedemeyiz. İşçilerin mücadelesini, demokrasi mücadelesinden ayrı düşünemeyiz. Patronlarla aynı gemide değiliz.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

COP30 Belem: Aldatmaca sürüyor!

Yazar: Heval Elçi
17 Kasım 2025

11 gün sürecek olan COP30 zirvesi 10 Kasım’da Belem’de (Brezilya) başladı. COP30, dünya liderlerinin Paris’te küresel ısınmayı sanayileşme öncesi seviyelerin...

10 Kasım: Ata, oğul ve kutsal ruh

10 Kasım: Ata, oğul ve kutsal ruh

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
17 Kasım 2025

Resmi ve nostaljik merasimleriyle 10 Kasım, bu kez son yıllarda olduğundan bile daha ilginç hadiselere sahne oldu. Nuh deyip peygamber...

Küresel ısınma mı, küresel talan mı?

Küresel ısınma mı, küresel talan mı?

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

BM’nin bu anti demokratik yapısı değişmeden, sermayenin aç gözlü kâr hırsı halklar ve ekolojistler tarafından dizginlenmeden COP toplantılarından sonuç beklemek...

‘Pazarlık yok’ teranesi

Barış korkularla gerçekleşmez

Yazar: Aziz Oruç
16 Kasım 2025

Türk devleti, bölgede yaşanan gelişmeleri ve bu gelişmelerin devletin geleceğini tehlikeye attığını ileri sürerek, yani “beka sorununu” gerekçe yaparak barış...

Tarihsel yükler ya da yeni ufuklar

İktidar, süreç ve siyasi tutsaklıklar

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
15 Kasım 2025

Türkiye bir açık hapishaneye, diğer yandan kölelik ve sefalet ülkesine dönüştürüldü. İş cinayetleri, kazalar, hukuksuzluklar bize sistemin iler tutar yanının...

Tarihsel hakikatten dersim gerçeğine

Tarihsel hakikatten dersim gerçeğine

Yazar: Heval Elçi
15 Kasım 2025

"Egemen güçler için, düşünce ve zihinde toplumu teslim almak kadar, toplumu tarihten koparmak da stratejik bir teslim alma yöntemidir. Tarihten...

Sonraki Haber

2040’ta yaşamı ne bekliyor?

SON HABERLER

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

COP30 Belem: Aldatmaca sürüyor!

Yazar: Heval Elçi
17 Kasım 2025

İstanbul’da depremi haber veren uygulama geliştiriliyor

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

Süveyda’da en az 817 Dürzi infaz edildi ama ‘sistematik saldırı’ yokmuş

Süveyda’da en az 817 Dürzi infaz edildi ama ‘sistematik saldırı’ yokmuş

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

Bangladeş’in devrik Başbakanı hakkında idam kararı verildi

Bangladeş’in devrik Başbakanı hakkında idam kararı verildi

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

Qamışlo’da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü

Qamışlo’da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
17 Kasım 2025

Trump’tan AB’ye: Kazanmak istiyorsan Rusya’dan petrol almayı bırakmalısın

Trump’tan ‘Epstein dosyaları’nın açıklanması için oy kullanma çağrısı

Yazar: Bedri Adanır
17 Kasım 2025

Kabataş metrodaki iş cinayetinde iki tutuklama

Kabataş metrodaki iş cinayetinde iki tutuklama

Yazar: Heval Elçi
17 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır