• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
7 Kasım 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kısılmadı gitti bir türlü sesiniz!-Arif MOSTARLI

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Salem mahkemeleri şimdi yüzlerce yıl geride kalmış gibi görünüyor ama gerçekte Bridget’in son bedduası gerçekleşmiş değil. Sesi bir türlü kısılmayan erkek dünyası her kritik anda kadınları hedef tahtasına çıkarıyor

Keşke onun idam öncesindeki son sözü gerçek olsaydı. O gün, “Sesiniz kısılacak!” demişti cellatlara ve uyduruk yargıçlara. Bundan tam 327 yıl önce, 10 Haziran 1692 sabahında Gallow Hill Tepesi’nde bir meşe ağacının dalına asılmadan önce, “Doğmamış bir çocuk kadar masumum” demişti ama onu da duyan olmadı…

Uğursuz Salem Cadı mahkemelerinin ilk kurbanı oydu: Bridget Bishop…

Büyük suç: Kadın olmak

Tam olarak bilinmiyor ama tahminen 1932 yılında, İngiltere’de doğduğu tahmin ediliyor. Üç kez evlendi. Belki de en ağır suçlarından biri uğradığı şiddete karşı çıkmaktı; eşlerinden birini öldürmekle de suçlanıp beraat etti ama ‘hafif kadın’ suçlamasından hiç kurtulamadı. Salem mahkemeleri başladığında 60 yaşındaydı ve köydeki en kolay hedefti.

Şimdilerde ‘Cadılar Kenti’ amblemini turistik bir malzeme olarak kullanan Salem kasabası, 1691-1692’de en karanlık iki yılını yaşadı. O tarihlerde Massachusetts kolonisinde bulunan Salem kasabası ve Salem köyü sürekli çekişme halindeydi ve her köşede ‘şeytan’ görme histerisi, başlayan frengi salgını ve Kızılderili kabileleri tarafından saldırıya uğrama tehlikesi, kör taassubu kışkırtıyor, özellikle Salem köyünde fanatizm zirve yapıyordu.

Histeri başlıyor

Her şey, Karayiplerden getirilmiş siyahi bir köle olan Tituba ile başladı; en zayıf halka oydu çünkü. Kış günlerinde köy papazı Samuel Morris’in kızlarını danslar ve oyunlarla eğlendiren Tituba’yla başlangıçta her şey iyiydi. Ancak papazın kızları bir süre sonra tuhaf davranışlar göstermeye başlayınca “içlerine şeytan girdiğine” hükmedildi ve kızlar hayal dünyalarından yeni ayrıntılar da uydurunca Tituba hedef tahtasına çıktı. Doktorlar ve rahipler kızların eğilip bükülmelerine ve anlamsız şekilde bağırmalarına doğal bir açıklama getiremeyince geriye tek olasılık kalmıştı: Büyü!

Tituba işkence altında cadılığı kabul edip başka kadınların isimlerini verince artık ipin ucu kaçtı. Önce bu kadınlar, ardından onların suçladıkları, sonra başkaları derken cezaevinde 200’e yakın ‘cadı’ adayı birikmişti bile. Bunların arasında, dört yaşındaki küçük bir kız, hamileler, yatalaklar ve bir de papaz vardı. Tutuklananların neredeyse tamamı kadınlardı elbette. Özellikle bağımsız kişiliği olan kadınlar ve Sarah Good gibi dilencilerdi. Püriten toplumunun normlarına uymayan, özellikle evlenmemiş olan ya da çocuğu olmayan kadınlar hedef tahtasındaydı. Örneğin Sarah Osborn’un gerçek suçu bir köleyle evlenmiş olmasıydı aslında, Bridget ise süslü elbiseler giyiyordu, vs…

Uydurma mahkemeler

Böylece kurulan ve hukukla uzaktan yakından ilgisi olmayan mahkemede, çocukların hayalleri ve rüyaları bile ‘delil’ olarak kayıtlara geçti.

10 Haziran 1692’de Salemli ilk kurban 60 yaşındaki Bridget Bishop oldu. İki kocası da erken yaşta ölmüştü, bağımsız kişiliğiyle dikkat çekiyordu ve bütün bunlar zaten başlı başına bir kanıttı! Ortada mahkeme filan değil, toplumsal histeri vardı.

‘Tanıkların’ hepsi Bridget’in bakışlarıyla bile kendilerini ‘dövdüğünü’ iddia ediyor, ‘büyü bebekleri’ yaptığını uyduruyor, hatta kedilerinin ölümünü bile ona yüklüyor, bunların hiçbiri kanıtlanmasa bile salonda bir linç havası oluşuyordu. Bridget’in “Bu kişileri daha önce hiç görmedim. Ayrıca belirtilen yerde daha önce hiç bulunmadım” sözlerini ise dinleyen bile yoktu.

Çok sonraları, 1960’larda konuya yeniden eğilen adli tıpçılar, çocukların tuhaf davranışları ve çırpınmalarının büyük olasılıkla LSD uyuşturucusunun sentezlendiği ‘çavdar mahmuzu’ yemelerinden kaynaklanabileceğini ya da epilepsiyi tetikleyen faktörler olabileceğini belirttiler ama o günlerde başka bir olasılık kimsenin aklında yoktu, umurunda da değildi zaten. Kasabaya şeytan musallat olmuştu ve cadıları kullanıyordu!

Salem hiç bitmedi aslında

Böylece, Salem Mahkemeleri boyunca 19 kişi idam edilmiş, beş kişi de cezaevinde can vermişti. Üstelik bunlar, Avrupa kıtasında yaklaşık 60 bin kadının canını alan büyük cadı avı artık sona ermekteyken oluyordu. Nihayet, bir yıl sonra, Massachussetts Valisi William Phips bu vahşete dur demek için harekete geçtiğinde, artık çok geç olmuştu. Aradan 265 yıl geçtikten sonra 1957’de, Massachussetts eyaleti resmen özür diledi ama bu da katledilen kadınların yaşamlarını elbette geri getirmedi.

Üstelik sona eren sadece Salem rezaletiydi; kadınların baskı altında tutulup her türlü melanetten sorumlu tutularak katledilmesi Amerika’da, ne de dünyanın başka köşelerinde sona erdi. Bugün bile hala kadını ‘kötülük’le özdeşleştiren taassup, bütün dünyayı kasıp kavuruyor.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Zor barışın önderliği

Zor barışın önderliği

Yazar: Bedri Adanır
7 Kasım 2025

Şimdi yüzyılın başında inkâr edilmiş bir halkın varlık ve özgürlük iddiasının sözcüsü, eylemcisi, önderi haline gelmiş bir Önderlik gerçekliği olduğunu...

Devrimde buluşmak

Yaşam sınırları çizilenler ve yok oluşa sürüklenenler

Yazar: Heval Elçi
7 Kasım 2025

Yaşam alanları niteliklerine göre önce tanımlanır. Sonrasında yasalara, yönetmeliklere yedirilir tanımlar. Doğal alanlar, doğal varlıklar için çitleme sürecinin ilk döşenen...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ndeki yavaş gidişat ekonomi için iyi değil

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Ülkede ağır adımlarla da olsa yürümekte olan “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” en son PKK’nin silahlı güçlerini Türkiye sınırları dışına...

‘New York, New York’

‘New York, New York’

Yazar: Bedri Adanır
6 Kasım 2025

Amerika Birleşik Devletleri’nin kalbi, kapitalizmin kâbesi New York’u, sosyalist-demokratik bir “öteki New York” koalisyonun başında beklenmedik bir başarıya ulaşan Zohran...

Halkın sanatçısı olmak

Medya dili süreci bulandırıyor

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Birçok alanda olduğu gibi, barış süreçlerinde de medyanın kritik rolü küçümsenemez. Çatışma odaklı yayıncılık yapan ve çatışmayı kışkırtıp kızıştıran yapılara...

Seçim, geçim ve huzur

Hanedanlık devrede

Yazar: Heval Elçi
6 Kasım 2025

Erdoğan kendisinden sonra gelecek ismi yavaş yavaş topluma enjekte etmeye devam etti. Oğlu hani kasayı sıfırlayan olarak hatırladığımız Bilal’i AKP’nin...

Sonraki Haber

Soydan Akay’ın sağlık koşullarının düzeltilmesi gerekiyor-İÇERİDEN

SON HABERLER

İstanbul’da ‘yasa dışı bahis’ operasyonu

İstanbul’da ‘yasa dışı bahis’ operasyonu

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
7 Kasım 2025

Alevilikte ibadeti Türkçe’ye hapsetmek

Alevilikte ibadeti Türkçe’ye hapsetmek

Yazar: Heval Elçi
7 Kasım 2025

‘Her şüpheli ölümün arkasında bir erkek var’

‘Her şüpheli ölümün arkasında bir erkek var’

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
7 Kasım 2025

Küçük esnaf bitme noktasında: Veresiye çalışılıyor

Küçük esnaf bitme noktasında: Veresiye çalışılıyor

Yazar: Heval Elçi
7 Kasım 2025

Barış Akademisyeni: Öcalan’ın barış yaklaşımı geniş ve köklüdür

Barış Akademisyeni: Öcalan’ın barış yaklaşımı geniş ve köklüdür

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
7 Kasım 2025

‘Kadın kentleri’ yarın ilan edilecek: Kadının rengini gösterdiği alanlar

‘Kadın kentleri’ yarın ilan edilecek: Kadının rengini gösterdiği alanlar

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
7 Kasım 2025

Barış Anneleri: Asker anneleri de Kürt anneleri gibi barış çağrısı yapsın

Barış Anneleri: Asker anneleri de Kürt anneleri gibi barış çağrısı yapsın

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
7 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır