• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Ağustos 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Hatırlama fragmanlarından karşı-hafıza peyzajının inşasına 1915 – IX-Adnan Çelik

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
16 Haziran 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sekiz haftalık yazı dizisinde kendi öznel deneyimlerimden hareketle Kürt sahasında 1915 Ermeni Soykırımına dair hatırlama ve anma rejiminin 1990’ların başından günümüze olan dönüşümünü ele almaya çalıştım. Kürt kamusal alanında 1915’e dair önemli politik ve söylemsel dönüşümlerin gerçekleştiği 2000 sonrası dönemi kendi öznel tecrübelerimi de içeren fakat çok daha geniş bir bağlam temelinde ele alırsak; bize bu dönüşümü anlamada yardımcı olabilecek iki kavrama işaret etmek istiyorum.

Dikkatinizi çekmek istediğim ilk kavram, Fransız filozof Johann Michel tarafından geliştirilen régimes mémoriels kavramı. ‘Hatırlama ve anma rejimleri’ olarak çevirebileceğimiz bu kavramı Michel “bir toplumda belirli bir zamanda geçerli olan ve kamusal hafıza politikalarını yapılandıran, kişisel olmayan istikrarlı anlam konfigürasyonları” olarak tanımlar ve Fransa örneğinde iki temel hatırlama ve anma rejiminden bahseder: mağduriyete dayalı (victimo- mémoriel) ve ulusal birliğe dayalı hatırlama ve anma rejimleri.

Michel’in analizi çağdaş Fransa’nın durumuna dayanmasına rağmen, bu çerçeveyi Türkiye’ye de uyarlamak mümkün. Ulusal birlik mutabakatına dayalı anma rejimi kendini tarihteki şatafatlı zaferler, ulusun yüceliği ve büyük kahramanların tanınması etrafında kuruyor ve bütün bu geçmişin gramerini “Türkiye için” vurgusuyla çekimliyorken; mağduriyete dayalı anma rejimi çoğul ve fragmente bir ulus algısına ve ulusal birlik anlatısının sessizleştirdiği geçmişe dair utanç verici olguların tanınmasına dayalı bir grameri; direnen, mağdur olan ve ölenler için “Türkiye yüzünden” vurgusuyla çekimliyordu. Devletin resmi ideolojisi ve onun etrafında kurumsallaşmış kamu ve sivil alanı içinde kurulan ulusal birlik mutabakatına dayalı anma rejiminde Türkiye’nin geçmişi yüceltilip her şey onun ‘için’ olarak düşünülüyorken; öncülüğünü Kürt hareketinin yaptığı, Türklük Sözleşmesi’nin dışında kalan diğer kırılgan toplumsal grupların mağduriyete dayalı anma rejiminde Türkiye’nin geçmişi mahkum ediliyor ve her şeyin onun ‘yüzünden’ kaynaklandığı belirtiliyordu.

Türkiye’de özellikle 1990’lardan itibaren ulusal mutabakata dayalı anma rejiminin dışında kalan grupların (Ermeniler, Süryaniler, Aleviler, Kürtler vd) paralel tarih yazımları bu mutabakatın dışında bir gramerle ilk defa açıkça kamusal alana çıkmaya başladı. Bu rejim içinde gelişen yeni tarih yazımı, 20. yüzyılın bütün devlet şiddetini paralel bir kortejde kınadı. Bu süreç devlet şiddetinin kurbanı olan farklı grupların, farklı kurban hafızalarını birleştirilmesiyle sonuçlandı. Bu noktada özellikle 1915 ile alakalı olarak Kürtler arasında kökleri ta 1921’deki Koçgiri’ye kadar giden bir hafıza mevcudiyeti ve “em şîv in hûn paşîv in” sözünde somutlaşan anma gramerinin Ermeni soykırımı hafızasının Kürt kamusal alanında ortaya çıkma koşullarından birisini oluşturduğunu düşünüyorum. Kürt karşı hafızasında kurulan devlet şiddetinin sürekliliği, 1915’i bu silsilenin “kurucu şiddeti” olarak dahil etti ve böylece Ermeniler de “Türk devletinin kurbanları” kategorisinde Kürtlere katıldı. “Em şîv in hûn paşîv in” deyişi devlet şiddetinin sürekliliği üzerinden Ermenilerin mağduriyeti ile sonraki yıllarda Kürtlerin yaşadığı mağduriyetleri birbirine bağladı.

Burada bir başka araştırmacının, “çok yönlü hafıza” (multidirectional memory) kavramı bizim için özellikle yararlı olabilir. Michael Rotberg, “Çok Yönlü Hafıza: Sömürgesizleştirme Çağında Holokost’u Hatırlamak” isimli kitabında dışlanmış grupların kamusal alana çıkan kolektif hafızalarının başka gruplara da kendi tanınma ve adalet taleplerini kamusal alana taşırmaya maddi ve sembolik kaynak sağladığını ortaya koyar. Hafızaların birbirine rakip olarak görüldüğü genel kanının aksine, Rothberg hafızanın çok yönlülüğüne vurgu yapar.

Hafızanın bu çok yönlülüğü 2000 sonrası Kürt alanında yükselen üç hafıza dalgasının kamusal alanda ortaya çıkmasında görülebilir. 1938 Dersim katliamlarına yönelik sözlü tarih araştırmaları, 12 Eylül darbesi ve Diyarbakır Cezaevi anıları ve 1990’lardaki devlet şiddeti, faili meçhul cinayetler ve hak ihlallerine yönelik tanıklıkların derlenmesi, bütün bunların da temelini oluşturan bir başka hafızanın ortaya çıkmasına vesile oldu: 1915 Ermeni Soykırımı hafızası. Hafızanın bu çok yönlülüğünün imkanlarını açığa çıkarmada 2000’lerin başından itibaren bu farklı hafıza kümelerinin aynı peyzajda buluşmasını ve bunların kamusal alana taşırılmasını sağlayan dört temel aktör vardı: Kürt Hareketi’ne bağlı kurumların kültür- sanat aktiviteleri, siyasal demeçleri ve yeni bir tarih yazımı, bireysel kimlik girişimcilerinin çalışmaları, sivil toplum ve akademik kuruluşların kültür-sanat, değişim ve sözlü tarih projeleri ve geçmişi işleyen edebiyat, özellikle 2000 sonrası modern Kürt edebiyatı.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Barış bir mücadele sorunudur

Devleti yönetenler süreci zehirliyorlar

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Kürt sorununu çözmek amacıyla oluşturulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” toplantılarına devam ediyor. Son toplantıda Başkan Numan Kurtulmuş “Süreci...

İmkâna mekân

Bekletme yerleri

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Yığılan sorular, cevapların peşinde koşuyor. İhmal edilmiş sesler, sesi kısılan yüklemler, sessizliğine alışmış harfler ve elbette tecrübesine güvenen yankılar. İnsan...

Gerçeğin değerini en çok içeridekiler biliyor

Gerçeğin değerini en çok içeridekiler biliyor

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Dışarıda gelişen Barış ve Demokratik Toplum süreci, burada hiçbir anlamda olumlu yansımasını bulmadı. Hatta bazı yönlerden bir gerileme dahi yaşandı...

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Diyanetin hutbeleri, laiklik ve otoriterleşme

Yazar: Yeni Yaşam
23 Ağustos 2025

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçtiğimiz hafta yayınladığı Cuma hutbesinde İslam’ın mirasta kız ve erkek çocuklar arasındaki paylaşım ölçüsünü değiştirmenin ilahî adalete...

Muhalefet mi dediniz?

Süreç ve olasılıklar

Yazar: Yeni Yaşam
23 Ağustos 2025

Böylesi bir yöneliş her ne kadar Kürt Hareketi’ne darbe vursa da, günümüz koşullarında daha fazlasıyla devleti de sıkıştırıp meşruiyet kaybına...

Demokrasi şöleni…

Oyunbozan SDG!

Yazar: Yeni Yaşam
23 Ağustos 2025

Dışişleri Bakanının “SDG, oyunbozancılık yapıyor!” sözü bir gerçeği ifade ediyor. Ve SDG, bunu ilk defa yapmıyor… İlk “oyunbozancılığı”, Suriye’nin kuzeyinde,...

Sonraki Haber

Açlık grevi sonrasında yaşanan tedavi sorunları-İÇERİDEN

SON HABERLER

İsrail’den Yemen’e hava saldırısı

İsrail’den Yemen’e hava saldırısı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Pirsûs’ta yürüyüş: Gereken adımlar atılmalı

Pirsûs’ta yürüyüş: Gereken adımlar atılmalı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Kadınlardan barış zinciri eylemi: Anadilimiz kırmızı çizgimizdir

Kadınlardan barış zinciri eylemi: Anadilimiz kırmızı çizgimizdir

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğinde mitinge çağrı

1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğinde mitinge çağrı

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Karçek Cezaevi’ndeki 60’tan fazla kadın tutsak ağır şartlarda tutuluyor

Karçek Cezaevi’ndeki 60’tan fazla kadın tutsak ağır şartlarda tutuluyor

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Gimgim’daki festival sona erdi

Gimgim’daki festival sona erdi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

Sepideh Qolian: Artık sadece direnişle yetinmeyeceğiz

Sepideh Qolian: Artık sadece direnişle yetinmeyeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
24 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır