Her sorunu zamana yaymak iktidarın en önemli adımı olarak hayatımıza yansıyor. Verilen vaatler yalnız söylemden öteye ilerlemiyor. Ülkeyi yönetemedikleri gibi ucube bir siyasi ortamı da yaşatıyorlar maalesef. Seçim ile kazanamadıkları yerel yönetimlere keyfi olarak kayyum atamaları bu ucube sistemin bir parçası. Birçok hukuksuz işlemlerden dolayı muhalefet erken seçim için çoktandır düğmeye basmış ama iktidar gündem değiştirerek ötelemeye çalışıyor. Erdoğan kaybetmekten korkuyor. Kaybetmemek için siyasi manevralar yapmaktan da çekinmiyor. Dün beyaz dediğine ertesi gün siyah diyebiliyor. İşte istikrasız bir hükümette yaşamlar da istikrarsız oluyor. Maliye bakanı borçlanmak için kapı kapı dolaşır, diğer bakanlar da sütçü beygiri gibi yurt dışında dönüp dolaşır. Ülkede de halk aç aç dolaşır. Sonuçta elde var sıfır. Bunların gezilerinin maliyeti ülkedeki birçok kaleme tesir eder. Ama itibarda israf olmaz diyorsunuz ama bizde soruyoruz hangi itibar.
Gazze savaşında binlerce Filistinli hayatlarını kaybederken İsrail ile ticaretinize devam ettiniz. Hatta en son Sumud filosunda ki insanlar Türk gemilerinin İsrail limanında olduklarını gördüklerini söylediler. Bu itibar mı oluyor? Başarısız olduğunuz ve insanları ne kadar zor durumda bıraktığınızın farkın damısınız? Bu mudur itibar? Eğitim sistemini öve öve bitiremiyorsunuz madem öyle çocuklarınız neden imam hatiplerde değil de ABD veya Avrupa’da okuyorlar? Yerli ve milli dediğiniz okullar da neden çocuklarınız okumuyor?
Geçim sıkıntısı her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Emekli ve asgari ücret maaşları ile geçinemeyen insanlar ‘aç kalıyoruz bizi bunlardan kurtarın’ diye isyan ediyor. Bu insanların maaşlarına yapılan zamlar Şimşek’in zamlarıyla eriyip gidiyor. Birileri de porsiyonlarınızı küçültün diye fetva vermişti. Ortada porsiyon yok ki küçültelim. Geçim sıkıntısından, çaresizlikten dolayı ahlaki sorunlar da almış başını gidiyor. Gençlerimiz hatta çocuklarımız uyuşturucu bataklığına batmış durumda. Bahis ve fuhuş ile beraber mafyalaşma da büyük bir sorun. Ayrıca hukuk da devre dışında kaldığı için sorunlar da felaket zillerini çaldırıyor. Geçimden bahsederken KHK’lı insanların durumundan da bahsetmek farzdır. Senelerdir işlerinden mahrum olan insanları suçsuz yere bir gecede işten atarak hayatlarını karartınız. Bu insanların suçları nedir açıklayın da toplumda bilsin. Kaç insan intihar etti bu yüzden hiç mi vicdanınız yok? Bir an evvel bu hukuksuzluktan vazgeçin ve insanların itibarlarını geri verin. İtibar yalnız sizin için geçerli değildir.
Huzurlu yaşamak her insanın en doğal hakkıdır. Ama gel gör ki ülkemizde huzur bulmak bir tarafa huzursuz yaşamak dahi zor. Etrafımızdaki ülkelerde savaş devam ediyor ve onları izledikçe neden sorusunu sormak en insani görev değil midir? Gazze’de on binlerce insan öldü ve yüz binlerce insan da yaralı. Irkçılık olduğu müddetçe insanlık da kayboluyor. Yanı başımızda Suriye’de de aynı insanlık dışı katliamlar. IŞİD inanç boyutunda insanların huzurunu bozuyor. Bunlara destek verenler huzuru bozan suçlulardır. Bu savaşların travmalarından kurtulmak seneler alacaktır. 2. Dünya savaşının etkileri halen devam ediyor. Silahlarla yaşama, insanlığa en büyük zarar veriliyor. Bu vahşete dur deme zamanı gelmiştir. Umudumuz hala var.