• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Haziran 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Kazdağları’ndan Dersim dağlarına

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
10 Ağustos 2019
Kategori: Manşet, Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Kazdağları dünyanın en önemli oksijen depolarından biridir. Özellikle akciğer hastalarının tedavi olduğu, binlerce yılda oluşmuş, onlarca endemik türe ev sahipliği yapan bir alandır. Kazdağları kadar gündemleşmese de Dersim dağları da Kazdağlarıyla bu anlamda birçok ortak özelliğe sahip bir alandır. Elbette Dersim coğrafyası tüm sınırlarıyla koruma altına alınması gereken dünya miras listesinde yer alabilecek bir alandır. Buradaki yeraltı ve yerüstü tüm canlı yaşam kimyasallarla yok edilecektir. Bu alanların en büyük sorunu sermayeye peşkeş çekilen kapitalizmin vahşetiyle karşı karşıya olmalarıdır.

Yerel ya da küresel şirketlerin tüm canlılar ve canlıların yaşam alanlarını metalaştırma yarışının katliamcı yaklaşımı bu alanlar için en büyük tehdittir. Talanı bilinçsiz ve kanunsuz anlamak eksiktir. Son iki yüzyılda pik yapan sermaye tüm ülkelerde iktidar olup kendini sürdürülebilir kılmak adına gereken yasa ve yönetmelikleri çıkartmaktadır. Ülke ekonomisindeki daralma küresel sermayeyi davet etmek ve tüm doğal alanları talana açmakla aşılmaz. Bu yöntem bizi çöküşü hızlandırmak dışında bir noktaya taşımaz. Birlikte barışık dayanışmacı bir yaşama ilerlemek dışında bir kurtuluşumuz yok. Bu bilinçle bireye doğaya ve metalaştırılmaya çalışan her şeye-her yere yaklaşım sergilemeliyiz.

Sayısı binlerle ifade edilen madencilik ruhsatları yapılacak talan-tahribatın boyutlarının anlaşılmasını kolaylaştırıyor. Elbette madencilik sektörünün yarattığı tahribatlarla sınırlı bir talan politikası yok. Talan topyekûn yapılmakta; kadınlar, çocuklar, zeytinlikler, nehirler, kentler, toprak, tarımsal üretim ve ormanlar. Enerji, maden, turizm ve inşaat sermayesinin hizmetine sunulmaktadır. Doğa-insan metalaştırılarak şirketlere sunulurken, elbette gereken tüm kanun yönetmelikler kılıfına uydurulmaktadır. Konu sermayeye aktarımsa yaşama dair bir kaygı olmamaktadır.

Dünya bir ekosistemdir, bu ekosistemdeki her orman bir bütünün parçasıdır. Bir yerde azalan, yok edilen orman tüm dünyayı bağlar. Hamback’ta enerji şirketinin yok ettiği ormanın acısını burada duyabilmeli insan. Dersim’de, Cudi’de, Gabbar’da, Bodrum’da her ne sebeple olursa olsun yandığında aynı acı dolaşır damarlarımızda, dolaşmalıdır. Elbette kolluk kuvvetlerinin bazı yerlerde izin vermesi bazı yerlerde sert bir tepki göstererek yaşam koruyucularına alanları çıkmayı yasaklasa da sermayeye hizmeti esas alan bir anlayıştan kaynaklanmaktadır. Güvenlik, enerji ihtiyacı ya da ekonomik gereksinim gibi farklı söylemlerin kandırmaca olduğu bilinmelidir. Kazdağlarını korumak adına on binlerce kişi yürüdü, maden sahasına girdi ve haklı protestolarını yaptı.

Kazdağları ülke gündemine bu katliamla girdi. Gerçekten katliam dışında bunu açıklayabilecek kelime yok, o yüzden yapılan katliamdır. Yapan şirket, şirkete izin veren mercilerde bu katliama ortaktır. İktidar tarafından olumlu adımlar atılacağına dair sinyaller gelmektedir. Bu yönlü tutum yaşam bulmalı ve tüm tahribatları kapsamalıdır. Bilinmelidir ki yapılan yanlıştan dönmek dışında bir yol yoktur. Theodor Adorno’nun dediği gibi “Yanlış hayat doğru yaşanmaz.”

Ekoloji yaşama bilgisi olup; yaşama, yaşama hakkına olan saldırılara karşı mücadele yoludur. Kapitalizmin bütüncül saldırılarına karşı dayanışma büyütülmeli ve aynı gökyüzünün altında birlikte yaşadığımız bilinmelidir. Sermayenin her nerede olursa olsun yaptığı tahribatlar hepimizi bağlar. Kazdağları’ndan Dersim Dağları’na, Salda Gölü’nden Van Gölü’ne tümüne aynı samimiyetle sahiplenmeliyiz. Gerekçesi ne olursa olsun, asıl olan talandır. Gerekçe yanılgısına düşmeden yaşamı korumalıyız.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

İktidarın söylediklerine mi eylediklerine mi bakalım?

İktidarın söylediklerine mi eylediklerine mi bakalım?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Açık ki, savaşın gidişatına yönelik analizleri Türk devlet yetkilileri de yapıyor ve bu açıklamalar onların bir sonucu olarak dile geliyor. Peki! Bu...

Yaralı bütünlük ve stratejik inşa

Yaralı bütünlük ve stratejik inşa

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

‘Yaralı bütünlük’ saptaması ile ‘stratejik inşa’ çağrısı arasında diyalektik bir bağ vardır. Bütünlüğün yeniden sağlanabilmesi, yalnızca etik bir farkındalıkla değil,...

Kobanê Üniversitesi’nden özgür üniversiteye

Kobanê Üniversitesi’nden özgür üniversiteye

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Bilgiyi doğuran toplumdur; dolayısıyla bilgi yeniden topluma döndürülmeli, üniversiteler halkın özgürleşme mekanları, akademisyen kimliği de özüne dönüştürülerek halkın kadroları haline...

Sancı, umut ve başka haller

Bir güneş tutulması meselesi…

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

MÖ 585 yılında Medler ve Lidyalılar, bugün Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı olan ve kayıp antik kent olarak da bilinen Pteria’da...

Yazarlar

Devletsiz

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

İnsanlık, ahlak, vicdan, toplumsal duyarlılığın ortak ama devletli ve devletsizlik duygusunun yarattığı farkındalığı paylaşmak istiyorum. 30 yılı aşkın zamandır zulumxanede...

Yarım Kalanlar: Direnişin kalbinde açan bir roman

Yarım Kalanlar: Direnişin kalbinde açan bir roman

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Direniş bir duruş biçimidir. Bir annenin, çocuğunun mezar taşına yaslanıp dimdik oturması da direniştir. Bir tutsağın mektuplarında her satıra umut...

Sonraki Haber

Doğayı koruyanlara karşı ‘sağlı-sollu’ kafa karıştırıcılar

SON HABERLER

Yasa değişse de ATK aynı: Hasta tutsak Çam’a ‘cezaevinde kalabilir’ raporu

Ağır hasta tutsak Çam’ın kızı Şimel Çam: İlla ölüm döşeğinde mi çıkmalı?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

İktidarın söylediklerine mi eylediklerine mi bakalım?

İktidarın söylediklerine mi eylediklerine mi bakalım?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Yaralı bütünlük ve stratejik inşa

Yaralı bütünlük ve stratejik inşa

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Kobanê Üniversitesi’nden özgür üniversiteye

Kobanê Üniversitesi’nden özgür üniversiteye

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Sancı, umut ve başka haller

Bir güneş tutulması meselesi…

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Yazarlar

Devletsiz

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

Yarım Kalanlar: Direnişin kalbinde açan bir roman

Yarım Kalanlar: Direnişin kalbinde açan bir roman

Yazar: Yeni Yaşam
18 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır