AKP’li Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, ilçedeki bir arıtma tesisinden kaynaklanan kokudan şikayet eden yurttaşlara, “Adam yerine koyuyorum elinizi sıkıyorum, adam olun, siz kimsiniz lan” diyen bir Belediye Başkanı’nın yönettiği ilçe yaşanmaz bir yer haline gelmiş durumda. Bu kadar sorun karşısında sorunlarının çözümünü isteyen halk baskı altında tutulurken, ilçeye kalker ocağı ve kırma eleme tesisi kurulmaya çalışılması cehenneme dönüşen ilçede artık yaşanamayacağı anlaşılıyor.
Akçansa kalker ocağı!
Dünyanın en büyük ikinci çimento üreticisi olan Alman Heidelberg Çimento ile Sabancı’nın ortaklığında üretim yapan Akçansa Diovası’nda ‘Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi Kapasite Artırımı ile Hazır Beton Tesisi ve Mekanik Plent Tesisi’ kurmak istiyor. Dilovası’nın Çerkeşli köyünde orman ve mera alanı üzerinde kurulmak istenen kalker ocağı ile köyü Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi arasına hapsedecek. Kalker ocağının kurulmak istenen alanı ise 838.000 metrekare.
Hamzaoğlu 2015’te uyardı
Geçen yıl KHK ile görevden alınan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı’yken, “Kocaeli Hava Kirliliği Raporu 2015”i hazırlamıştı. Raporda, kirliliğe bağlı kanser riski çarpıcı şekilde ortaya konuldu. Raporda, “Dilovası’nda yaşayanlarda hava kirliliği olmayan bir kentte yaşayanlara göre akciğer kanseri gelişme riskinin, 2009 yılında 6.5, 2010’da 7.1, 2011’de 6.4, 2013’de 8.7 ve 2014 yılında 7.3 kat daha fazla olduğu bulunmuştur. Dilovası 2015’de ise önceki yıla göre daha kirlidir” tespitleri yer almıştı. Rapor yayınlandıktan sonra türlü baskılara uğrayan Hamzaoğlu görevden alınırken, Dilovası’nda kirlilik artık yaşamanın mümkün olmadığı seviyelere ulaştı.
Anne sütü bile zehir akıyor
The Black Sea ve European Investigative Collaborations adlı gazetecilik konsorsiyumu Kocaeli’de sanayileşmenin çevresel sonuçlarını inceledi. İnceleme sonrası, “Sağlıkla ilgili temel veriler Türk hükümetince gizli tutuluyor, bu yüzden yöreden onlarca insanla ciddi, kronik hastalığı olan yetişkin ve çocuklarla, süregiden bir halk sağlığı krizi konusunda konuşmaktan korkan doktorlarla ve diğer uzmanlarla görüştük” diye belirtilirken, Hamzaoğlu’nun raporuna gönderme yapılarak incelemede, “Anne sütünün ve yeni doğan bebeklerin bile insan sağlığını tehdit eden miktarda zararlı maddelerden etkilendiğini gösteriyor” diye belirtildi.
Dilovası cehennem gibi!
Dilovası Vadisi’nin tamamı sanayi tesislerince işgal edilmiş durumda. Dilovası’nda okul çocukları sanayi tesislerinin gölgesinde yaşamaya çabalarken, öğretmenlerin çoğu öğrencinin nefes alma zorluğu yaşadığını söylüyor. Dilovası halkının tamamı soluk almanın zorluğundan şikayetçi. Dilovası’ndan geçen otobanda seyredenler araba camlarını kapatmak zorunda kalıyor. Otoyolun her iki yanında da devasa hurda demir dökümhaneleri, boya fabrikası, kimya şirketleri ve çimento fabrikası yer alıyor. İlçe sınırına 500 metre uzaklıkta bulunan ve kömür işleme tesislerinden oluşan Kömürcüler Organize Sanayi Bölgesi (OSB) de bölgeyi kirletiyor. OSB’de bulunan işletmeler Kolombiya, Güney Afrika ve Rusya gibi ülkelerden kömür ithal edip yıkıyor. Yıkanan kömürlerin atık suyu ise dereye karışıp İzmit Körfezi’ne akıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ