TTB Covid-19 İzleme Kurulu üyesi Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, ilk dalganın henüz bastırılmadığı uyarısında bulundu
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, ülkedeki ilk koronavirüs (Kovid-19) vakasının açıklanmasından bugüne geçen 3 ayı değerlendirmek üzere online açıklama yaptı. Video konferans yöntemiyle yapılan açıklamaya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Kovid-19 Danışma ve İzleme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Özlem Azap, Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz katıldı.
Toplantıda ilk olarak konuşan Adıyaman, “Pandeminin küresel ölçekte bir krize yol açması meselenin sadece bir yönü; daha az görünür olan diğer yönü ise bu pandeminin kriz içindeki sistemin bir sonucu olması” dedi.
43 sağlık çalışanı hayatını kaybetti
Vaka sayısında dalgalanmanın sürdüğünü dile getiren Adıyaman, her gün testi pozitif çıkan bine yakın hastanın olduğunu hatırlattı. PCR testi negatif olan, ancak Covid-19 tedavisi alan kaç hastanın olduğunu bilmediklerine kaydeden Adıyaman, “Çünkü açıklanmıyor. Bu süreçte 23’ü hekim 43 sağlık çalışanını kaybettik. Kaybettiğimiz bir meslektaşımızın sözleri kulaklarımızda: ‘Hâlâ koruyucu giysimiz yok, ellerimiz alkolden hışır oldu. Bulaşma korkusuyla yemek yiyemez olduk. Evde çocuğumuza sarılmaya korkuyoruz.’ Unutmuyoruz; Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden bir başka meslektaşımızın ölüm belgesine testi negatif olduğu için Covid-19 yazılamadığını, otopsi gerektiğini” diye konuştu.
Sağlık kurumlarının temsilcileri hala yok
Adıyaman, 1 Nisan’da 601 PCR pozitif sağlık çalışanı sayısının 29 Nisan’da on iki katından fazlaya çıkarak 7 bin 428’u ulaştığını değinerek, “Bir buçuk aydır bu sayının ne olduğu meçhul çünkü açıklanmıyor, Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarının sağlık durumuyla ilgili sessizliğini koruyor. Salgın ‘sırlarla’ yönetiliyor. Hâlâ il pandemi kurullarında sağlık çalışanlarının temsilcileri yer almıyor. Sağlık çalışanları kendi illerindeki vaka ve ölüm sayılarını da normalleşme sürecini de medyadan takip edebiliyorlar ne yazık ki” dedi.
DOĞRULANMIŞ ÖLÜM SAYISI
Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ise, “Türkiye’de ilk hasta duyurusundan bugüne, salgında neredeyiz?” başlıklı sunum yaptı. Salgının halen etkisini sürdürdüğünü belirten Yavuz, “Henüz sona ermedi. Türkiye nüfusa göre dünyanın en kalabalık 17’nci ülkesi. Pandeminin üçüncü ayı bittiğinde bütün dünyada Covid-19 doğrulanmış olgu sayısında 12’nci sırada, Covid-19 doğrulanmış ölüm sayısında ise 17’nci sıradadır.
Gizlilik var
İlk dalganın tam olarak bastırılmadığını vurgulayan Yavuz, “Üstelik bütün dünyada tedavide kullanılan ilaçlarla ilgili yaygın bir tartışma hala devam ediyor. Bunlar bilinmesine rağmen Türkiye’nin tedavideki başarısı bilimsel çalışmalara dayanmayan bir şekilde erkenden ilan edilebiliyor. Oysa pandemi ile ilgili henüz birçok konu belirsizliğini koruyor. Ülkeleri karşılaştırabilmek için gerekli epidemiyolojik göstergeler henüz açıklanabilmiş değil. Beş bine yakın yurttaşımızı yitirdiğimiz bir pandemiden ‘Başarı’ öyküsü çıkarabilmek için uğraş verilmesini yadırgıyoruz” dedi.
65 yaş üstü sorunu
Üç aylık süreçte özellikle 65 yaş ve üstü kişilerin sağlıkla ilgili ihtiyaçlarının gözetilmediğini ifade eden Yavuz, “21 Mart’tan bu yana aylardır evde tutulan bu yaş grubu, bu önlemin etkin olup olmadığına dair herhangi bir verinin paylaşılmadığı ve toplam ölümlerin yüzde 93’ünün bu yaş grubunda olduğunun açıklanmasıyla önlemlerin işe yarayıp yaramadığının da tartışılır olduğu bir ortamda kronik hastalıklarından beslenme ve egzersiz ihtiyaçlarının karşılanmamasına, psiko-sosyal sorunlarından onların damgalanmalarına yol açabilecek söylemlerin önüne geçilememesine kadar birçok sorunla yüz yüze kalarak kendini dışlanmış hissetti ve daha da içine kapandı” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ