• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hicri İzgören

Bir ağustos şafağında

19 Ağustos 2021 Perşembe - 13:24
Kategori: Hicri İzgören, Yazarlar

Silahlarıyla, atlarıyla, kara pelerinleriyle geldiler… Ve aralarında dünya edebiyatının en önemli şairlerinden olan Federico Garcia Lorca’nın da bulunduğu binlerce insanı katlettiler.

İspanya iç savaşı sırasında Granada kentinde sekizbin kişi kamyonlarla götürülüp kurşuna dizilmişti. 19 Ağustos 1936’da Lorca’yı da götürdüler… Kendi mezar çukurunu kazdırdılar ve kurşuna dizdiler.

Katledilişinin gerekçesini kimi kaynaklar muhafızları hicveden şiirlerini gösterir: “Karadır atları, kapkara/ nalları kapkara demir/ pelerinlerinde parıldar, mürekkep ve mum lekeleri/ hepsinin de kurşundan beyni/ yoldan aşağı çıkageldiler/ o çılgınlar, o gececiler/ boğdular geçtikleri yeri…”

***

Federico García Lorca, dünya çapında yalnızca soyadı ile, yani Lorca olarak tanınır ve anılır, İspanya’da ise Lorca, soyadı ile değil adı ile ‘Federico’ diye anılır. (Tıpkı Nazım Hikmet’i sadece Nazım diye andığımız gibi.)

Öldürüldüğünde otuz sekiz yaşındaydı ama olgunlaşmış, usta bir şairdi. Yakın dostu Pablo Neruda; “Lorca’yı İspanya’nın soluğunu kesmek için kestiler. Bu ölümün duruşmasında birbiriyle uzlaştırılamaz iki İspanya vardı: Korkunç çatal tırnaklı lanetli cinayetlerin zehirli İspanya’sı ve karşısındaki İspanya: Yaşama onuru ve ruhuyla gülen, sevginin, geleceğin parıltılı İspanya’sı, Lorca’nın İspanya’sı” diyordu bir konuşmasında.

Lorca, Granada’nın bir köyünde, aydın bir ailede pastoral bir ortamda büyüdü. Bu ortamın sanatına önemli katkılar sağladığını belirtir: Ailesi daha sonra çocuklarının eğitimi için Granada’ya yerleşir. Granada, Lorca’nın yalnızca çocukluk dünyasıyla ilgili değil, tüm yaşamıyla bütünleşecektir. Granadalı olma, onda zulüm görmüş olanlara-Çingeneye, Siyaha, Yahudiye, Faslıya- karşı bir sempati yaratacaktır; “Ah çingenelerin kenti, her yerinde bayraklar/ söndür yeşil ışıklarını, korucular geliyor./ Kim görür de unutur seni. Ah çingenelerin kenti.”

***

Şairlerin çoğu birbirinin geliştirdiği ve sürüklediği bir şiiri kaynak alırken, Lorca bir halkın yüzyıllar içindeki yaşamlarının damıttığı bir şiir suyuna, kaynağına girmiştir. Halk şarkısını, oyununu, dansını, müziğini gözeterek ve buna kendi lirizmini de ekleyerek yeni bir öz yaratmıştır. O sanatının gücünü biraz da titiz, zor beğenen ve kolaylığa düşmeyen yaradılışından alır.

Bireysel oluşunun yanında toplumsallığı da es geçmeyen, hem yerel hem evrenselliği yakalayabilmiş bir şiir onun şiiri. Zamana dayanıklı, kalıcı oluşunun bir sebebi de bu olsa gerek.

“Senin olsun mavi göğün/ ben de ödünç alırım yüreğini bir arkadaşın,/ ırmakları olan bir yürek ve pınarları/ ve demirden bir bülbül ki/ dayanır çekicine yüzyılların.”

Lorca ruhunun gizlerini olduğu gibi açarak, yazmak için duygularını zorlayan bir şair olmamıştır. Onun şiiri, kişiliğinin damgasını her zaman bulabildiğimiz örnek nitelikler taşır. Onun keskin ve içe işleyen imgeleri, İspanya’yı gizemli kaynaklarından tanımaya yöneltir bizi.

Lorca kısa süren yaşamına rağmen resim ve müzikle de ilgilidir. Tiyatro oyun yazarlığında da güçlü bir kişilik oluşturmuştur.

***

Evet, dünyanın en önemli sanatçılarından biri olan Federico Gorcia Lorca, gerçekleri söylediği için ölüme mahkum edilen sanatçıları simgeleyen bir anıt gibi dimdik ayakta duruyor.

O, sıcak bir yaz günü, bir Ağustos sabahında Frankocu faşistler tarafından kurşuna dizildi. Mezarının nerede olduğu bugün de bilinmemektedir; ama artık yalnız İspanya’nın değil, dünya edebiyatının önemli bir kişiliği olduğu çok iyi bilinmektedir. Turgut Uyar’ın ona atfettiği şiirinde belirttiği gibi:

“Artık kat’iyen biliyoruz / halk adına dökülen kan / sapı güldalı güzelliğinde bir bıçaktır, dişlerin arasında / İspanya’da ve her yerde…”

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Afganistan’dan Türkiye’ye… Nasıl bir geleceğimiz var?

Sonraki Haber

Çehre değişirken değiştiriyor

Sonraki Haber
Vardı ve varılacaktı

Çehre değişirken değiştiriyor

SON HABERLER

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de Öcalan’ın çağrısına destek yürüyüşü düzenlendi

Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de Öcalan’ın çağrısına destek yürüyüşü düzenlendi

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Halklar artık aldanmaz

Gerilla: Var oldunuz, özgür de olacaksınız!

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Özbek: Zîlan’da binlerce çocuk ve kadın katledildi!

Özbek: Zîlan’da binlerce çocuk ve kadın katledildi!

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Tarihe tanıklık: Carpe diem

Tarihe tanıklık: Carpe diem

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Süreç hızlı gelişiyor

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

Gözaltı, tutuklama, hüküm, İstinaf ve Yargıtay…

Gözaltı, tutuklama, hüküm, İstinaf ve Yargıtay…

Yazar: Yeni Yaşam
13 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır