Mereş merkezli 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde Amed Kent Koruma Platformunun düzenlediği panelde, kayyımlar olmasaydı yaraların daha çabuk sarılacağı vurgusu ön plana çıktı
Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Mereş merkezli 6 Şubat depremlerin yıldönümü sebebiyle Amed Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda panel düzenledi.
“Unutmayacağız, unutturmayacağız. Affetmeyeceğiz” yazılı pankartın açıldığı panele çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Depremde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başlayan panelde, açılış konuşmasını gerçekleştiren Platform üyesi Serdar Keskin, platformun kurulduğundan bu yana çalışmalarını anlattı.
Platformun ilk büyük sınavını 6 Şubat depremlerinde verdiğini kaydeden Keskin, “İktidarın hiçbir şey yapmadığı süreçte platform depremi atlatmayı başarmıştır. Deprem bir başlangıçtı. Önümüzde iklim kriziyle beraber afetlerin yoğunlaştığı süreç geliyor. Bizim kimseye ihtiyaç duymadan bu süreci atlatmamız gerekiyor” dedi.
‘Kayyımlar olmasaydı canlarımız yaşıyordu’
Sonrasında söz alan Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, depremde yaşamını yitirenleri anarak, “Deprem üzerinden bir yıl geçti ve insanın doğa karşısında çaresiz kaldığını gördük. Bu depremden sonra acılarla birlikte insanların göstermiş olduğu dayanışma bir nebze de olsa geleceğe dair umut kaynağı oldu” ifadelerini kullandı.
Deprem sürecinde Amed’de oluşan dayanışmaya dikkat çeken Aydın, “Devletin yetmezliğini hepimiz gördük ama dayanışma duygusunu geliştirdik. Bir kaç gün devlet yoktu” dedi.
Kürdistan belediyelerinde kayyım olmasaydı daha farklı sonuç olabileceğini kaydeden Aydın, “Çünkü tecrübeleri vardı. Kayyımlar olmasaydı canlarımız içimizde yaşıyor olacaktı. Geleceği daha iyi örmek için çalışmalar yapıyoruz. Büyüsü bozulan yaşama yeniden renk katmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Moderatörlüğünü Melek Demir’in yaptığı “Afet sırasında ve sonrasında hak temelli dayanışma nasıl olmalı” başlıklı ilk oturumda Amed Kent Koruma Platformundan Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş ve Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği (DMS) Yönetim Kurulu üyesi Abbas Azizoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
‘Örgütlülüğü korumalıyız’
Amed’in tarihsel sürecinde kolektif aklın ön planda olduğunu vurgulayan Güneş, “2015’ten sonra kayyımla kent aklı ortadan kaldırıldı ve sivil toplum örgütün öncülüğüyle çalışmalar yürüttük. Bu örgütlüğü korumak hepimizin görevidir. Kayyım olmasaydı bu yaralar daha hızlı sarılabilecekti. Halk belediyeciliği bu nedenle çok önemli, önümüzdeki süreçte onu işlemeliyiz. Devlet yoktu, toplum kendi yaralarını sardı. Olması gereken de buydu” diye belirtti.
‘Afetler doğanın talan edilmesinin sonucu’
DMS üyesi Abbas Azizoğlu, deprem sonrası Amed’in çok hızlı organize olduğunu hatırlattı.
Afetlerin kapitalist modernitenin doğayı talan etmesi ve doğanın da buna karşı refleks göstergesi olarak yorumlayan Azizoğlu, “Doğayla dostluk içinde yaşayabiliriz. Tekrar bir depremin oluşması çok yüksek, buna karşı toplumu bilinçlendirmek ona göre doğayla yaşanabilir koşullar yaratmak çok önemlidir” dedi.
‘Tek elden yönetim toplumu kırımdan geçirdi’
Devletin yapası gereken çalışmalar olduğunu hatırlatan Azizoğlu, “Devletin genel yaklaşımı olan tek elden yönetim toplumu kırımdan geçirdi. Unutmayacağız, çünkü bu devlet 11 ilde yaşanan bu depremde halklarımızı önlem almayarak kırımdan geçirmiş ve bir katliama göz yummuştur” dedi.
Sivil dayanışmanın önemine vurgu yapan Azizoğlu, herkesi çalışmalara gönüllü dahil olmaya çağırdı.
Panelin birinci oturumu soru cevapla son buldu.
“6 Şubat 2023 Depreminde yapılarda oluşan hasarlar, nedenler, alınabilecek önlemler ve dayanıklı kentleşme”, “Deprem ve temel haklara erişim” ve “İnsan hakları perspektifinden deprem ve göç” oturumlarıyla devam edecek.
Kaynak: MA