Amed’de sivil toplum örgütleri, ‘Kürt sorununun çözümü’ için bir araya geldi. Basın toplantısında konuşan Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, ‘Özellikle 2015 sürecinden sonra sanki yokmuş gibi davranılan, sadece güvenlik sorunuymuş gibi algılatılan durumu da kabul etmemek için buradayız’ dedi
Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Kürt sorununun çözümüne ilişkin Mitannia Otel’de gerçekleştirdikleri toplantı öncesi basın toplantısı yaptı. Kürtçe ve Türkçe “Kürt meselesinde çözüm için sivil toplum buluşması” pankartının açıldığı toplantıya, platform üyesi kurumlar ve il dışından çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Toplantıda konuşan Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, platformun kent için önemine değinerek, “Bölgemizdeki sorunlar maalesef ki bitmiyor daha düzenli olmak adına kent platformu oluşturduk. Platformun amacı bu kentin ve çevremizdeki kentlere çözüm olmaktı. Bölgenin sorunlarına çözüm olmaktı. 40 yıldır bir sorun var ve bu sorunlar hepimizi etkiliyor. Bugün bu sorunun bize etkisini, çözümünü ve önerilerini tartışacağız. Sonrasında da kamuoyuna paylaşacağız” dedi.
‘Son 40 yılın değil yüz yılın meselesi’
Amed Barosu Başkanı Nahit Eren ise yıllardır Kürt meselesine ilişkin çözüm önerilerini, itirazlarını sürekli kamuoyuyla paylaştıklarını belirterek, “Diyalog konusunda demokratik zeminde barışçıl bir şekilde çözülmesi için çağrıda bulunduk. İlk defa bu kadar kalabalık olarak bir aradayız. Umarım bu salondan verimli bir tartışma çıkar. Ortak bir kararla çıkacak sonucu herkes önemser. Sorunun aktörleri de bu sorunu önemser” ifadelerini kullandı.
Eren, “Bu kalabalık, Kürdistan’ı aynı zamanda toplumun beklentilerini dile getirecek. Neden bu toplantıyı yapıyoruz? Kürt meselesinin sadece seçim dönemlerinde gündeme gelmesinde hepimizin rahatsızlığı var. Özellikle 2015 sürecinden sonra sanki yokmuş gibi davranılan, sadece güvenlik sorunuymuş gibi algılatılan durumu da kabul etmemek için buradayız. Bu mesele son 40 yılın değil 100 yılın meselesi, ‘güvenlikçi mesele’ değil, toplumun meselesi” dedi.
‘Temel sorunların mihenk noktasıdır’
Çözüm süreçlerinde yaratılan ortamı hatırlatan Eren, “2012 yılında toplumun umutlar bağladığı maalesef nihayete evrilmedi, sonuçlanmadı. Bizler, STÖ temsilcileri, bu konuya dair konuşabilmeli mi? Bana göre herkes bu konuda sorumluluk almalı. Kürt meselesi bu ülkedeki temel sorunların mihenk noktasıdır. Bu ülkenin temel sorunlarının çözümsüzlüğün de Kürt meselesi var. Öyle bir noktaya geldik ki hak ve özgürlükler meselesini dile getirme Kürt meselesiyle aynı duruma geldi” diye belirtti.
“Bugün hep birlikte sonuç almak adına bir aradayız” diyen Eren, “İtirazlar da olabilir ama bizler hiçbir aktörün sorumluluğunu üstlenmek ya da herhangi bir aktör yerine yaklaşmak durumunda değiliz. Bizler bu bölgede, bu meseleyi iliklerine kadar hisseden insanlar olarak bu meselenin çözümü için bir araya geldik. Daha çok taşın altına elimizi koymalıyız. İktidar yetkililerinden daha çok sorumluluk duymalıyız. Çünkü acıyı en yakından hisseden bizleriz. Bu mesele sadece seçim ve güvenlik sorunu değil. Bu öteleme siyaseti ve şiddet çözüm değil. Artık bu sorunlar demokratik zeminde diyalog ve barışçıl zeminde çözülmeli. Biz bu nedenle bir araya geldik, bizlerin bu niyetinin tek başına sonuç vermeyeceğini biliyoruz. Umarım bu neticenin iktidar nezdinde karşılığı olur. Biz bu çatışmalı süreçten yorulduk. Gücümüz onlara yetecek, biz bu konuda iddiadayız. Bu sorumluluğu alan herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. Sonuç bildirgesinin 26 Şubat Pazartesi günü açıklanması bekleniyor.
Kakmak: MA
