• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Jineolojî'nin Sözü

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

9 Eylül 2025 Salı - 00:00
Kategori: Jineolojî'nin Sözü, Manşet
Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Barışın toplumsallaşması, ancak toplumun kolektif bilinci ve eşit temelli örgütlenmesiyle güvence altına alınabilir. Kadın öncülüğü, hem yerel hem küresel düzeyde toplumların adalet ve eşitlik temelleri üzerine inşa edilmesini sağlar

Hasret Yelboğa

1 Eylül Dünya Barış Günü sadece savaşların sona erdiğini hatırlatan bir tarih değil; aynı zamanda toplumsal eşitliğin, özgürlüğün ve barışın inşasında kadınların oynadığı merkezi rolü fark etme günüdür. Bu yıl da 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, Amed başta olmak üzere birçok kentte sokaklar farklı kimliklerin, dillerin, kültürlerin ve renklerin buluştuğu eşsiz bir dayanışma alanına dönüştü. Kadınlar pankartlarıyla, sesleriyle ve direngen varlıklarıyla barışı yükseltirken alanı yalnızca bir yürüyüş mekânı değil; özgürlük ve eşitlik hayallerinin somutlaştığı bir mekân hâline getirdiler. 1 Eylül de kadınların barış taleplerini görünür kıldığı, birlikte örgütlendiği ve mücadelede öncülük ettiği bir an olarak tarihe geçti. Yankılanan sloganlar yalnızca bölgesel bir talep değil; aynı zamanda dünya kadınlarının ortak barış çağrısının da bir parçasıydı.

Tarih boyunca erkek egemen sistemler, toplumu tek tipleştirmeye, ötekileştirmeye ve kadınları karar süreçlerinden dışlamaya dayanmıştır. Bu dışlanma, yalnızca kadınları değil, toplumun tamamını özgür ve eşit bir şekilde örgütlenmekten alıkoyar. Oysa barış, yalnızca ateşkes ve silahların sustuğu anlarda sağlanamaz; kalıcı barış, herkesin eşit katılımıyla ve kolektif bilinciyle yaratılır. Örgütlü katılım ve toplumsal irade, adaletin ve eşitliğin güvence altına alınmasının temelidir. Kadın öncülüğü, barışın sürekliliğini sağlayan en kritik güçtür.
Toplumsal yaşamın her alanında, siyasal karar süreçlerinden kültürel üretime, yerel örgütlenmeden uluslararası dayanışmaya kadar barışın temel taşlarını inşa eden öncüler, kadınlardır. Onların katılımı olmadan, alınan kararlar toplumsallaşamaz ve kalıcı bir barış mümkün değildir. Kadınların yok sayıldığı sistemler, yalnızca toplumun bazı kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılar, eşitsizliği sürdürür ve barışın ışığını gölgeleyecek sonuçlar doğurur.
Toplumsal barışın inşası, çoğu zaman kriz ve çatışma dönemlerinde başlar. Savaş, ekonomik krizler ve baskının en yoğun olduğu anlarda bile, kadın öncülüğü toplumun tamamını savunur. Karar alma süreçlerine dahil edilmeyen toplumlar, dar bir bakış açısına ve eşitsizliğe mahkûmdur; oysa kadın öncülüğü, farklılıkları eşitleyen, kapsayıcı ve dönüştürücü bir perspektif sunar. Böylece toplumsal kararlar yalnızca yüzeysel çözümler değil, herkes için adalet ve özgürlüğü sağlayan temeller üzerine inşa edilir.

Bu bağlamda dünyanın farklı coğrafyalarında kadınlar, topluma yönelik şiddete karşı direniyor. Ortadoğu’dan Hindistan’a, Kuzey Afrika’dan Rojava’ya kadar kadınlar, eşitsizliğe ve baskıya karşı örgütleniyor; kolektif mücadeleyle toplumsal değişim yaratıyor. Bu direniş, yalnızca yerel veya ulusal bir çaba değil; küresel dayanışma ağı oluşturan bir güç haline geliyor. Farklı coğrafyalardan gelen deneyimler, ortak bir bilince dönüşerek, barışın evrensel temellerini güçlendiriyor. Kadınlar, toplumsal adaletin ve eşitliğin teminatını oluşturuyor. Kadın öncülüğü, yalnızca kendi haklarının savunulmasıyla sınırlı kalmaz; toplumsal ve kültürel alanları dönüştürerek adaletin ve eşitliğin teminatını oluşturur. Bu öncülük, barışın inşasında kritik bir rol oynar; alınan her kararın kapsayıcı, adil ve sürdürülebilir olmasını sağlar.

Ortadoğu’daki deneyimlere baktığımızda; Rojava’daki kadınların “Jinwar Köyü” deneyimi barışın kadın eliyle inşa edilebileceğini gösteriyor. Bu deneyim, barışın sadece siyasal antlaşmalarla değil, günlük yaşamda eşitlikçi, özgürlükçü ve dayanışmacı pratiklerle de inşa edilebileceğini göstermektedir. Jinwar, kadınların özne olduğu bir yaşamın hem mümkün hem de kalıcı olabileceğini dünyaya kanıtlamıştır.

Dünya genelinde ise Kolombiya’daki barış kadın ağları (Peace Women’s Networks) gibi örnekler ve Liberya’da Kadınlarının Barış İçin Kitlesel Eylemi (Women of Liberia Mass Action for Peace), Leymah Gbowee öncülüğünde, kadınlar beyaz giyerek günlük barış gösterileri düzenledi ve ağır iç savaşın sona ermesinde kritik rol oynadılar. Kadınların öncülüğünde barış gerçekleşti. Filipinler’de Bangsamoro bölgesinde ise Kadın İç Arabulucular- Hızlı Eylem ve Seferberlik Platformu (Women Insider Mediators – Rapid Action and Mobilization Platform), farklı etnik ve sosyal geçmişlerden gelen kadınları barış süreçlerine dahil etti ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçladı.

Tarih ve deneyimler gösteriyor ki; kadınlar olmadan barış, toplumsallaşamaz; yerelleşemez. Barış, salt devlet politikaları veya geçici anlaşmalarla sağlanamaz; toplumsal kazanımlarla ve kadınların örgütlü katkısıyla güvenceye alınır. Kadınların öncülüğü olmadan toplumsal barışın ışığı yanmaz, özgür bir toplum düşünülemez. Toplumsal karar alma süreçlerine katılım sağlandığında, ekonomik, sosyal ve kültürel yaşam da eşit temeller üzerinde yeniden inşa edilir. Kadın öncülüğü ile geliştirilen politikalar, yalnızca mevcut eşitsizlikleri ortadan kaldırmakla kalmaz; aynı zamanda toplumun tüm katmanlarını kapsayan bir barış ve adalet mekanizması yaratır.
Sonuç olarak, Türkiye’de kadınların barış sürecine güçlü ve sürekli katılımı olmadan sürdürülebilir, kapsayıcı ve adil bir barış mümkün değildir. Kadınların sesinin duyulması ve süreçte aktif özne olarak yer alması, toplumsal barışın temellerinin sağlam atılmasını güvence altına alır. Kadınlar olmadan barışın gerçekleşmeyeceği, hem tarihsel deneyimlerden hem de küresel örneklerden açıkça görülmektedir.

Barışın toplumsallaşması, ancak toplumun kolektif bilinci ve eşit temelli örgütlenmesiyle güvence altına alınabilir. Kadın öncülüğü, hem yerel hem küresel düzeyde toplumların adalet ve eşitlik temelleri üzerine inşa edilmesini sağlar. Barış ve özgürlük, kadın öncülüğü olmadan salt bir ütopya olarak kalır; kadın öncülüğü ile birlikte bu ütopya, gerçek bir toplumsal dönüşüme uğrar.
Dünya Barış Günü, kadınların öncülüğünde barışı hatırlamak, kutlamak ve büyütmek için bir mücadele günü olarak öne çıkmaktadır. Toplumsal yaşamın tüm alanlarını kapsayan kadın öncülüğü, barışın kalıcılığı ve toplumun özgürleşmesi için vazgeçilmezdir. Kadın öncülüğü olmadan barışın ışığı yanmaz; eşit ve özgür bir yaşam kurulamaz. Bu tarih, tüm toplumları kadın öncülüğünde eşitlik ve özgürlük mücadelesine davet etmektedir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Sonraki Haber

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Sonraki Haber
Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

SON HABERLER

Doğan: DEM Parti heyeti İmralı’ya gidecek

Doğan: DEM Parti heyeti İmralı’ya gidecek

Yazar: Aziz Oruç
9 Eylül 2025

Prof. Wallis: Öcalan’ın çağrısını ve barış sürecini destekliyorum

Prof. Wallis: Öcalan’ın çağrısını ve barış sürecini destekliyorum

Yazar: Aziz Oruç
9 Eylül 2025

Küçük Prens, yeni baskısıyla raflarda

Küçük Prens, yeni baskısıyla raflarda

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

Musa Anter gazetecilik ödülleri başvuruları yarın son

Musa Anter gazetecilik ödülleri başvuruları yarın son

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Eylül 2025

Kongo’da cenaze törenine saldırıda 50’den fazla sivil katledildi

Kongo’da cenaze törenine saldırıda 50’den fazla sivil katledildi

Yazar: Bedri Adanır
9 Eylül 2025

Niğde’de trafik kazası: 2 kişi hayatını kaybetti

Niğde’de trafik kazası: 2 kişi hayatını kaybetti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
9 Eylül 2025

Kayyım atanan meclis üyelerinden toplantı: Krediler nereye harcandı?

Kayyım atanan meclis üyelerinden toplantı: Krediler nereye harcandı?

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır