• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Eylül 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Apocu devrimci yol

26 Eylül 2025 Cuma - 00:00
Kategori: Manşet, Veysi Sarısözen, Yazarlar
Apocu devrimci yol

Soru şu: Türk devletine karşı savaşı kim sona erdirdi ve Türk kanunlarına karşı illegal PKK örgütünü kim fesih etti?

Eğer Türk devleti, iktidarı, ordusu, polisi ve yargısı savaşı da biz sona erdirdik, illegal yapıyı da biz dağıttık diyebilseydiler, İmralı’ya gidip, Başkan’dan savaşa son vermesini ve örgütünü lağvetmesini istemezlerdi.

O halde devleti bugünkü noktaya getiren sürece kısaca tekraren, fakat PKK’nin kurulduğu ilk gün hedeflediği “sömürge statüsünden” Kürdistan’ın tüm parçalarını kurtarma hedefi bakımından bakalım.

Kimisi Başkan’ın “Kürt kurtuluş hedefinden” vazgeçtiğini söylüyor ya, biz de kendi görüşümüzü söyleyelim.

Başkan Apo aslında reel sosyalizmin dağılmasıyla birlikte değişen kuvvetler dengesini herkesten önce analiz etmiştir. Ve klasik anlamıyla “milli kurtuluş hareketlerinin” emperyalizme karşı sosyalist dünyayla ittifak halinde silahlı yoldan zafer imkânlarının büyük ölçüde ortadan kalktığını, o güne kadar yürütülen Kürt özgürlük mücadelesinin Kürt inkârını ve imhasını imkânsız kılan fiili kazanımlar elde ettiğini, bu anlamda silahlı milli demokratik halk devriminin o andaki aşamasında hedeflerine fiilen ulaştığını saptadı.

Bu devrim Türkiye’de iktidara geçme hedefine haliyle yönelmemişti, Türk devletinden ayrılmaya ve ayrı bir Kürt ulus devleti kurarak sömürge statüsünden kurtuluşa yönelmişti. Dünya sosyalizminin var olmadığı koşullarda PKK artık ayrılma ve devlet kurma amacına ulaşamayacak ve savaş her iki taraf açısından ve her iki tarafa ağır zararlar vererek devam edecekti, ya da emperyalist merkezlerden birinin bir diğerine karşı savaşının bir parçasına dönüşecekti.

Başkan reel sosyalizmin çözülmesiyle birlikte, savaşın her iki tarafa verdiği yıkıcı zararları sona erdirmek ve Kürt özgürlük mücadelesinin iki emperyalist merkezden birinin aleti olmasını ve yürütülen mücadelenin emperyalizmin şu da bu kampına hizmet etmesini önleme amacıyla stratejisini değiştirdi.

Dört parçaya bölünmüş Kürt halkının, o güne kadar elde edilen kazanımlara dayanarak sömürgesi oldukları ülkelerin “demokratik cumhuriyetlere” dönüştürülmesi,  bu demokratik cumhuriyetlerle her parçanın, her parçayla da demokratik cumhuriyetlerin demokratik entegrasyonuyla “sömürge statüsünü” sona erdirme stratejine yöneldi. Bu strateji ayrılma ve ayrı devlet stratejisi yerine “sömürge” statüsüne başka yoldan son verme stratejisiydi.

Savaşın devam etmesi ise bu devletlerin demokratik cumhuriyetlere dönüşmemesi, sömürge statüsünü devam ettirmek için karşılıklı entegrasyona yanaşmaması, yani Kürt halkının Kürt sorununu barışçı ve legal mücadele ile çözmesinin önündeki engelleri kaldırmaması, tam tersine savaşı tırmandırarak, inkar ve imha hedefini devam ettirmesi yüzünden sürdü.

Şimdi durum açıktır: Türk devleti Ortadoğu’da meydana gelen ve bölgede güç dengelerinin ABD ve İsrail lehine değiştiği ve devletin çok yönlü krizlerle sarsıldığı koşullarda savaşta zafer kazanma umudunu yitirmekle kalmadı, savaşı devam ettirdiği takdirde 60 milyonluk Kürt halkının farklı ittifaklara yönelme ihtimaliyle karşı karşıya kaldı. “Beka” dedikleri tehlike budur.

İşte karşı karşıya olduğu bu tehlike karşısında, “norm dışı” illegal ve gizli yapı dirense de, “norm devlet” Başkan Apo’yla müzakere masasına oturdu. Şu ana kadar somut bir adım atmasa da, silahlı savaşın sona ermesinin ve örgütsel yapının feshi karşılığında, Kürt sorununu barışçıl ve legal yollardan çözmenin önündeki Anayasal, yasal ve idari engelleri kaldırmayı kabul etti.

Bu, ilkesel anlamda Başkan Apo ve PKK’nin 1993 yılından beri izlediği stratejik çizginin kabulünden başka hiçbir anlam taşımamaktadır. “Barış ve Demokratik Toplum” hedefine kavuşulduğu zaman, Kürt halkı yeniden barışçı ve legal temelde yapılanacak olan şimdiki muazzam gücü sayesinde demokratikleşen Türk devletiyle ve Türk devleti de Kürt halkıyla demokratik entegrasyona girecektir. Böylece “sömürge statüsü” ortadan kalkacak, Başkan Apo’nun ilk gençlik döneminde gördüğü “Türk sömürgeciliğinden kurtuluş” rüyası, şartlar gereği bir başka yoldan gerçekleşmiş olacaktır.

Bu ülke koşullarına uygun orijinal başarıdan ders çıkarmak için şu notu düşerek yazımı sonlandırayım.

Devrimci partilerin hedefe ulaşmak için en başında çizdikleri yol, “dümdüzdür ve aşamaları, mücadele ve örgüt biçim ve yöntemleri açık seçiktir” Ama hayat yolu bin bir virajla, uçurumla, fırtınalı sularla doludur, viraj ala ala, dağların etrafından dolana dolana, selleri aşa aşa, önce çizilmiş yoldan çok farklı bir yolu, her defasında farklı örgüt biçimleri ve mücadele yöntemleri ile aşmayı zorunlu kılar. Böyle zahmetli bir yolu göze alamayanlar ya bu zahmetli yoldan hedefe ulaşmayı göze alamaz, hedeften vaz geçer ya da devrim arabasını saatte iki yüz kilometre hızla virajlara sokar devirir, virajı alabilse bile önüne çıkan kayalıklara toslar, oradan de ki çıktı, bu defa arabayı fırtınalı sularda batırır ve hedefe asla ulaşamaz. Birincilere “gerçekçi ama devrim kaçkını”, ikincilere “cesur ama maceracı” denir.

Başkan Apo hedef olarak sömürgecilikten kurtuluşa giden yola koyuldu, yarım yüzyıllık virajları, dağları, selleri ustalıkla aştı ve hedefine ilk çizilen yoldan değil de farklı bir yoldan, Kürdistan devrimini sömürge olmaktan kurtulmanın, kendini kurtarırken Türkiye’yi ve tüm Ortadoğu’yu da savaş cehenneminde yok olmaktan kurtarmanın eşiğine getirdi. Arkasında döneklerin utanılası ve yenilenlerin kutsanası mezarları var.

Eşiği aşmak, kurtuluşu gerçekleştirmek, artık Türk ve Kürt halkının, Arap ve Fars halkının, tüm Ortadoğu halklarının mücadelesiyle mümkün olacak.

“Son şans” işte budur.

…

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bilinen Dünyanın Sonu

Sonraki Haber

Besta’dan Akbelen’e ekolojik yaşam ahlakını örmek

Sonraki Haber
Besta’dan Akbelen’e ekolojik yaşam ahlakını örmek

Besta’dan Akbelen’e ekolojik yaşam ahlakını örmek

SON HABERLER

Ortadoğu dönüşürken iktidar hâlâ 20. yüzyılda mı?

Demokratik entegrasyon ve pozitif barış

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Eylül 2025

Besta’dan Akbelen’e ekolojik yaşam ahlakını örmek

Besta’dan Akbelen’e ekolojik yaşam ahlakını örmek

Yazar: Heval Elçi
26 Eylül 2025

Apocu devrimci yol

Apocu devrimci yol

Yazar: Heval Elçi
26 Eylül 2025

PKK, Serxwebûn ve Mazlum Doğan…

Bilinen Dünyanın Sonu

Yazar: Heval Elçi
26 Eylül 2025

Çin olmadı Eskişehir’i ABD’ye verelim

Çin olmadı Eskişehir’i ABD’ye verelim

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
26 Eylül 2025

Ortadoğu’da demokratik modernite çözümü

Ortadoğu’da demokratik modernite çözümü

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Eylül 2025

Hassasiyet mi dediniz?

Hassasiyet mi dediniz?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır