• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Ekim 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Hakan Tosun cinayeti ve cevap bekleyen sorular

18 Ekim 2025 Cumartesi - 09:46
Kategori: Güncel, Manşet
Hakan Tosun cinayeti ve cevap bekleyen sorular

Gazeteci Hakan Tosun’un öldürülmesine dair yürütülen soruşturmaya dair belirsizlikler sürüyor, gözaltına alınan şüphelilerin ailelerinin geçmişte koruculuk yaptığı, ticaretle uğraştığı ve polisle yakın ilişkileri olması şüpheleri arttırıyor

Gazeteci ve çevre aktivisti Hakan Hakan Tosun, İstanbul’un Esenyurt ilçesinde oturan annesinin evine giderken uğradığı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Uzun zamandır doğa katliamlarına karşı yürüttüğü mücadeleyle tanınan Hakan Tosun’un öldürülmesine ilişkin sır perdesi aralanmış değil. Hakan Tosun, özellikle maden ve enerji projelerine karşı yürütülen yerel direnişlerin sesi olmuş, doğa savunucularının yaşadığı baskıları sık sık gündeme taşımıştı. Yaptığı haberlerle bölgedeki şirket çıkarlarını ve yerel yönetimlerin ihmallerini sorgulayan Hakan Tosun, bu alanda sayısız habere ve belgesele imza atmıştı. Hakan Tosun’un öldürülmesi hem gazetecilik hem de ekoloji mücadelesi çevrelerinde büyük bir infial yarattı.

Ailesi, meslektaşları ve arkadaşları Hakan Tosun’un öldürülmesinin “tesadüf olmadığını” belirterek, saldırının arkasındaki faillerin ortaya çıkarılmasını ve sürecin karanlıkta bırakılmamasını istiyor. Gazetecilik örgütleri ve çevre platformları, Hakan Hakan Tosun’un yaşamını savunduğu değerler uğruna yitirdiğini vurgulayarak “Gerçeğin ve doğanın sesi susturulamaz” diyerek “Hakan Hakan Tosun’a ne oldu?” diye soruyor.

27 saat sonra bulunuyor

Hakan Tosun 10 Ekim sabahı her zaman yaptığı gibi evden çıkıyor. Gün içinde arkadaşları ve haber kaynakları ile yaptığı görüşmelerden sonra akşam saat 22.00 gibi annesini arayarak “Anne, ben geliyorum” diyor. Bu, annesiyle yaptığı son diyalog oluyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT işletmesi kayıtlarına göre Hakan Tosun saat 22.23 sularında Cevizlibağ Metrobüs durağında Akbil basıyor ve Esenyurt’a geçiyor. Hakan Tosun’dan bu saatten sonra iletişim kesiliyor ve kendisinden bir daha haber alınamıyor.

Aradan saatler sonra ailesi ilk önce yakın çevresine ve Hakan’ın arkadaşlarına Hakan’ın nerede olabileceğini soruyor ama sonuç alınamıyor. 24 saat sonra ise aile önce Esenyurt Mevlana Mahallesi Polis Amirliği’ne, daha sonra da Nurtepe Polis Amirliği’ne “kayıp” başvurusunda bulunuyor. Yapılan başvurulardan sonuç alınamazken bu kez Hakan’ın dostları sosyal medya ve basın üzerinden “Hakan Hakan Tosun nerede?” diyerek çalışmalara başlıyor. Bu çabalar sonuç veriyor ve Hakan 27 saat sonra ağır yaralı bir şekilde Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi’nde olduğu polis tarafından aileye bildiriliyor.

Tanıklar 112’yi arıyor

Edinilen bilgilere göre olay yerinde olaya tanık olan yurttaşlar 112’yi arayarak olayı bildiriyor. Avukatlardan alınan bilgilere göre Hakan Tosun saat 00.28 civarında saldırıya uğruyor. Saat 00.40 civarında 112’ye saldırı ihbarı ediliyor, 01.00 sularında olay yerine polis ve ambulans ekipleri geliyor ve saat 01.30 civarında da Hakan Tosun hastanede yoğun bakım servisine alınıyor. Ancak Hakan’ın kimliği üzerinden çıkmıyor. Kimliği olmadığı için hastane kayıtlarına “kimliksiz şahıs” diye kaydediliyor.

Kimlik tespiti neden geç yapıldı?

Aileden alınan bilgilere göre Hakan’ın kaybolması kamuoyuna yansıyınca polis hastaneye gelip parmak izi ile kimlik tespitinde bulunuyor ve bu şekilde aileye haber veriyor. Hakan Tosun’un kız kardeşi Öznur Tosun, “Polis kimlik tespitini neden daha erken yapmadı, neden 27 saat bekledikten sonra yaptı?” diye soruyor ve ekliyor: “Biz kardeşimi her yerde ararken o 27 saat boyunca kimliksiz, sahipsiz bir şekilde burada bekletilmiş. Oysa ki kardeşim kimsesiz değil” diyerek yaşananlara isyan ediyor. Hakan’ın kim ya da kimler tarafından saldırıya uğradığı gizemini korurken hastanede üç gün boyunca verdiği yaşam mücadelesini kaybediyor.

Olay bu noktadan sonra “Hakan Hakan Tosun’a ne oldu?” sorusu etrafında şekillenmeye başladı. Ancak Hakan’ın öldürülmesine ilişkin ne savcılıktan ne valilikten ne de emniyetten bugüne kadar tek bir açıklama yapılmış değil.

 Saldırganlar telefonla ifadeye çağırılmış

Hakan henüz hastanede yaşam mücadelesi verdiği saatlerde Hakan Tosun’a saldıran 24 yaşındaki A.Ş., ve 18 yaşındaki A.M. adlı iki şüphelinin gözaltına alındıktan sonra tutuklandığı haberi avukatlar tarafından kamuoyuna duyuruluyor. Saldırıya ilişkin savcılığın soruşturma başlattığı bilgisi avukatlarca paylaşılırken, yine avukatlardan alınan bilgilere göre olaya karışan A.Ş. ve A.M. evlerinden gözaltına alınmadı, polis tarafından telefonla aranarak ifadeye çağrıldı. Bu olay polis tutanaklarına ise “Şüpheliler karakola gelerek teslim oldular” şeklinde yansıyor.

Hakan Tosun’a yapılan saldırı basın ve sanal medyada yer buldukça soruşturmaya dair ayrıntılar da gelmeye başladı. Şüphelilerin poliste ve savcılıkta verdiği ifadelerin tamamen ezberletildiği görülürken, şüphelilerin ifadelerinde Hakan’ın “sarhoş ve çıplak” olduğu yönündeki iddialar ise güvenlik kamerası görüntüleri ile yalanlandı.

Soruşturmadaki belirsizlik

Savcılık soruşturmasının hangi kapsamda yürütüldüğü belirsizliğini koruyor. Bu sessizlik, yaşananlara dair kamuoyunda artan soru işaretlerini büyütürken kamuoyunda cinayete dair tepkiler ise büyümeye devam etti. Bu tepkilerin dindirilmesi için ise polis tarafından olay anına ait bir dakikalık kamera görüntüleri basına sızdırıldı. Görüntüler tamamen montajlanmış ve “emniyet güçleri çalışıyor” imajı vermek için sızdırıldığı yorumlandı. Ancak polisin sızdırdığı montaj görüntüler, şüphelilerin polise verdiği ifadeleri çürütüyor.

Polisin sızdırdığı görüntülerde Hakan’ın ara sokakta sakin bir şekilde yürüdüğü görülürken, diğer karede ise 3 kişi tarafından saldırıya uğradığı görülüyor. Bir sonraki karede ise saldırıyı gerçekleştiren şüphelilerin ters kelepçeli bir şekilde polis oHakan Tosuna götürüldüğü görülüyor.

Eşyaları polis merkezinde bulundu

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Hakan Tosun’un eşyalarının ne olduğu ya da kimler tarafından alındığı bilinmiyor. Oysa ki polisin sızdırdığı görüntülerde Hakan yolda yürürken sırt çantası net görülüyor. Ancak Hakan’ın eşyalarının ne poliste ne de savcılıkta tutanak altına alındığı görülüyor. Hakan Tosun ailesinden aldığımız bilgiye göre olayın üzerinden beş gün geçtikten sonra Hakan’ın eşyalarının Mevlana Polis Merkezi’nde olduğu ortaya çıktı. Aileye, 15 Ekim akşamı polis merkezinden telefon edilerek eşyaların teslim alınabileceği söylendi. Yine avukatların verdiği bilgilere göre aileye teslim edilen eşyalar arasında Hakan’ın çantası ve bazı kişisel eşyaları bulunuyor. Telefonu, fotoğraf makinesi ve hafıza kartlarının ise savcılığa gönderildiği belirtilirken Hakan Tosun’un cüzdanı ve kimliği hâlâ kayıp.

Bu durum, soruşturmanın yürütülme biçimine dair yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Hakan’ın eşyalarının günler sonra Mevlana Polis Merkezi’nde ortaya çıkması ve kimliğinin hâlâ kayıp olması, “Polis delil mi karartıyor?” sorusunu akıllara getirdi. Aile ve avukatlar, sürecin başından bu yana yaşanan belirsizliklerin giderilmesini, eşyaların akıbetiyle ilgili detaylı bir açıklama yapılmasını ve soruşturmanın şeffaf biçimde yürütülmesini talep ediyor.

Kamera kayıtları  

Ulaşılan 10 dakikalık kamera kayıtları saldırının şiddetini gözler önüne seriyor. Hakan Hakan Tosun’un annesini ziyaret etmek için Mehmet Akif Ersoy Mahallesi 1826. sokakta yürüdüğü görülüyor. Bu sokağın başında kaldırımda bir süre oturan Hakan Tosun’un yanına 3 kişinin yaklaştığı görülüyor. Görüntülerde bir kargaşanın olduğu görülürken bunun bir kavga mı olduğu net görünmüyor. Daha sonra bu 3 kişiden ikisi motosiklete, bir kişi de siyah renkli bir otomobile binip buradan uzaklaşıyor.

Kayıtlarda Hakan Hakan Tosun’un 1824. sokağa girdiği ve yürürken sendelediği görülüyor. Hakan Tosun sokağın ortasına geldiğinde ise motosikletli iki kişi ve siyah renkli otomobil burada önünü kesiyor. Şüphelilerden biri motosikletten inerek Hakan Tosun’un yanına gidiyor ve kafa bölgesine ne olduğu belli olmayan bir cisimle vuruyor. Hakan Tosun yere düştükten sonra da bu şüpheli ona vurmaya devam ediyor. Ardından otomobilden inen diğer şüpheli yerde yatan Hakan Tosun’a tekme attıktan sonra onu omuzlarından tutarak başını yere vuruyor ve Hakan Tosun bir daha düştüğü yerden kalkamıyor.

Katiller olay yerine geri döndü

Görüntülerde saldırganlar olay yerinden ayrıldıktan sonra çevredeki yurttaşlar yaralı Hakan Tosun’un yanına geliyor. Ancak bir süre sonra motosikletli iki kişi olay yerine tekrar dönüyor. Saldırganlardan biri motordan inerek çevrede toplanan yurttaşların yanına gittiği görülürken diğer şüphelinin motorunu başka bir sokağa park ettiği görülüyor. Hakan Tosun’un başına giden şüpheli çevrede toplanan yurttaşlara bir şeyler söylüyor, ardından toplanan yurttaşların dağıldığı görülüyor. O sırada şüpheli olan şahıs yerde yatan Hakan’ın üzerine eğilerek üzerinden bir şeyler alıyor.

Aile kamera kayıtlarını aldı

Hakan’ın yaşam savaşını kaybettiği haberi duyulduktan sonra gözler saldırının yaşandığı Esenyurt Mehmet Akif Ersoy Mahallesi 1824. sokağa çevrildi. Olaydan üç gün sonra mahalleye gittiğimizde mahallenin işlek ve 7/24 hem MOBESE kameralarıyla izlendiği hem de her esnafın önünde güvenlik kamerası olduğu görüldü. Olay yerinin hemen yanında ve saldırı anını en net görüntüleyen kamera kaydının saldırı şüphelisi A.M.’nin babasının aldığı öğrenildi.

Saldırganın ailesinden tehdit

Esnaf S.Y.  olaya dair şunları aktardı:

“Olayın olduğu gecenin sabahında önce polis geldi, güvenlik kamerası kayıtlarını izledi ve kayıtları almadan gitti. Polis gittikten kısa bir sonra ise A.M.’nin babası ve yakınları geldi ve bana ‘Oğlumuz bir olaya karışmış ama onun bir suçu yok. Senin dükkânın kameraları olayı çekmiş, kayıtlara bakacağız’ diyerek benden kamera kayıtlarını istediler. Kalabalık geldikleri için bir şey yapamadım, onlar da kayıt cihazını komple sökerek aldılar.”

S.Y. bu olayın duyulmasının ardından polisin tekrar geldiğini ve kayıtları istediğini belirterek anlatımına şöyle devam ediyor:

 “Polis yeniden dükkâna geldiğinde kayıtların şüphelinin ailesi tarafından alındığını söyledim. Bunun üzerine polisle birlikte onların dükkânına gittik. Kayıt cihazını onlardan aldık ama polis yaptığı incelemede hard diskin temizlendiğini ve kayıtların silindiğini gördü. Bu olaydan sonra şüpheli A.M.’nin ailesi tekrar dükkâna gelerek ‘Bu meseleye çok karışma, bizim nasıl bir aile olduğumuzu sen biliyor musun? Polislere bu olayı anlatma’ diyerek tehditlerde bulundu.”

Ailenin mahallede başka esnafları da tehdit ettiği ve saldırının olduğu yeri gören başka kamera kayıtlarını almak istediği belirtildi.

Tanık gözaltına alındı

Bu olayın ardından Küçükçekmece Savcılığı, S.Y. hakkında “delil karartma ve yardım yataklık” iddialarıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında S.Y. 13 Ekim akşam saat 23.00 civarında polis tarafından gözaltına alındı. S.Y. önce Kıraç Polis Merkezi’ne götürülür. Burada birkaç saat bekletilen S.Y. saat 02.00 sularında Mevlana Polis Merkezi’ne götürüldü. Burada ifadesi alınan S.Y. daha sonra Esenkent Polis Merkezi’nde parmak izi alınarak savcılığa sevk edildi. Savcılığa çıkarılan S.Y. adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

S.Y. bırakıldıktan kendisinden iki ayrı ifade alındığını aktardı. İlk ifadesinin kayıt altına alındığını, diğer ifadesinin ise kayıt altına alınmadığını belirtti. S.Y. ifade adı altında Mevlana Polis Merkezi’nde bulunan polislerin kendisine “Bu işe çok karışma, olay senin üzerine kalır. En az 10 yıldan fazla ceza alırsın” diyerek tehdit edildiğini ifade etti.

Kim bu aile?

Saldırının ardından gözaltına alınan iki şüphelinin bağlı bulunduğu aile, olayın yaşandığı mahallede uzun süredir “nüfuzlu” olarak anılıyor. Aile hakkında edindiğimiz bilgilere göre, aslen Ağrılı olan ve bölgede uzun süredir yaşayan bu kişilerin Ağrı’da uzun süre koruculuk yaptıkları belirtiliyor. Mahallede “belalı bir aile” olarak tanımlanan grubun elektrik-elektronik, inşaat ve plastik işleriyle uğraştığı, aynı zamanda emniyetle yakın ilişkileri bulunduğu yönünde çok sayıda tanık beyanı var. Ancak bu ilişkilerin niteliği, Mevlana Polis Merkezi ile aralarındaki temasın neye dayandığı ve olay günü kamera kayıtlarının neden polis yerine aile tarafından toplandığı hâlâ netlik kazanmış değil. Tüm bu sorular, soruşturmanın kapsamına dair yeni tartışmaları beraberinde getiriyor.

Emniyetten açıklama  

İçişleri Bakanlığı’nın hem soruşturmayı yürüten savcıdan hem de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden olaya dair bilgi istediği belirtildi. Olayın üzerinden 6 gün geçtikten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü’nden açıklama geldi. Açıklamada “İstanbul ilinde gazeteci Hakan Hakan Tosun’a yönelik meydana gelen saldırı olayıyla ilgili olarak olayın tüm yönleriyle araştırılması için iki polis başmüfettişi görevlendirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

Cevap bekleyen sorular

  • Hakan Hakan Tosun’a kim ya da kimler saldırdı?
  • Saldırının arkasındaki motivasyon nedir ve faillerle olası bağlantılar neden kamuoyuna açıklanmıyor?
  • Hakan Hakan Tosun neden 27 saat boyunca kimliksiz olarak hastanede bekletildi?
  • Hakan’ın kaybolan kimliği, cüzdanı ve kişisel eşyalarının akıbeti nedir?
  • Polis tarafından basına sızdırılan montaj görüntüleri neden şüphelilerin ifadeleriyle çelişiyor?
  • Olay yerindeki güvenlik kameralarına neden şüpheli ailenin el koymasına izin verildi?
  • Kamera kayıtlarının silinmesiyle ilgili neden etkin bir soruşturma yürütülmedi?
  • Tanıklar ve çevredeki yurttaşlar neden tehdit edildi?
  • Tanık ifadelerinin baskı altında alınmasına neden göz yumuldu?
  • Tüm bu süreçlerde kamuoyuna neden şeffaf bir açıklama yapılmadı?

Etkin soruşturma yürütülmedi

Gazeteci ve çevre aktivisti Hakan Tosun cinayetinde birçok soru cevap bekliyor. Çevre aktivistleri, Hakan Tosun’un yaşamına son veren saldırının sadece bir bireyin kaybı olmadığını, gazetecilik, ifade özgürlüğü ve ekoloji mücadelesinin doğrudan hedef alındığının somut bir göstergesi olarak yorumluyor. Hakan’ın gazeteci dostları, olayın ardından yaşanan belirsizlikler, soruşturmanın yürütülme biçimi ve kamuoyuna yansımayan detayların “Hakan Hakan Tosun’a ne oldu?” sorusunu hâlâ yanıt bekleyen bir mesele hâline getirdiğini belirtirken, tüm kamuoyu “Hakan Hakan Tosun’a ne oldu?” sorusuna cevap bekliyor. Avukatlar, bu sorunun cevabının etkili yürütülecek bir soruşturma ile verilebileceğini söylüyor.

Haber: Erdoğan Alayumat / Yeni Özgür Politika 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Yunan gazeteci ‘Tehlikeli kişi’ denilerek Türkiye’ye alınmadı

Sonraki Haber

Kürt Dil Kurumları: Kürtçe eğitim ve yargı dili olmalı

Sonraki Haber
Kürt Dil Kurumları: Kürtçe eğitim ve yargı dili olmalı

Kürt Dil Kurumları: Kürtçe eğitim ve yargı dili olmalı

SON HABERLER

Madencilik projelerine karşı eylem: Eskişehir maden çöplüğü olmayacak

Madencilik projelerine karşı eylem: Eskişehir maden çöplüğü olmayacak

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Gençlerden Amed’de ‘Özgürlük’ yürüyüşü

Gençlerden Amed’de ‘Özgürlük’ yürüyüşü

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Cizîr 1. Kadın Govend Festivali’ne çağrı ziyareti yürüyüşe döndü

Cizîr 1. Kadın Govend Festivali’ne çağrı ziyareti yürüyüşe döndü

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Kutlu ve Akbalık’ın Pirsûs’taki taziyesine kitlesel ziyaret

Kutlu ve Akbalık’ın Pirsûs’taki taziyesine kitlesel ziyaret

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Ankara’da ‘Süreç ne aşamada?’ paneli: Komisyonun görevi yasal zemini hazırlamak olmalı

Ankara’da ‘Süreç ne aşamada?’ paneli: Komisyonun görevi yasal zemini hazırlamak olmalı

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

ESP yöneticilerine hapis cezası İstanbul ve Amed’de protesto edildi

ESP yöneticilerine hapis cezası İstanbul ve Amed’de protesto edildi

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ekim 2025

Hasta tutsaklar Keskin ve İnci için tahliye talebi

Hasta tutsaklar Keskin ve İnci için tahliye talebi

Yazar: Bedri Adanır
18 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır