Şüpheli kadın ölümleri Meclis gündeminde

DEM Parti Milletvekili Gülderen Varlı, şüpheli kadın ölümlerinin araştırılması için üç bakanlığa soru önergesi verdi

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Gülderen Varlı, son dönemde artan şüpheli kadın ölümleri ve Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) bağlı öğrenci yurtlarında yaşanan şüpheli ölümlerin araştırılması ve aydınlatılması için üç ayrı bakanın yanıtlaması için Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

İçişleri Bakan Ali Yerlikaya, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a verilen önergelerde art arda ortaya çıkan ihmallerin toplumda kaygılara yol açtığı belirtilerek, gençlerin “güvenli” olması gereken yurtlarda yaşamını yitirmesinin kabul edilemez olduğu belirtildi.

Sistematik artış

Şüpheli kadın ölümlerinin paylaşıldığı önergenin gerekçesinde, şu ifadelere yer verildi:

“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2025 yılı ilk on ay verilerine göre en az 237 kadın öldürülmüş, 247 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirmiştir. Verilerde de görüldüğü gibi şüpheli kadın ölümlerin sayısı, katledilen kadın sayısını aşmış ve kadınların yaşam hakkı açısından son derece kaygı verici bir tablo ortaya çıkmıştır. JINNEWS’in Ekim 2024 verilerine göre, 25 kadın ve 1 çocuk katledilmiş, 8 kadın ve 3 çocuk şüpheli biçimde yaşamını yitirmiştir. Türkiye’de kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin sistematik biçimde artarken, bu vakaların önemli bir bölümünde etkin soruşturma yürütülmediği, delillerin toplanmadığı ve adalete erişilemediği görülmektedir. Cezasızlık politikaları, ihmal ve eksiklikler ile soruşturmaların etkin ve şeffaf yürütülmemesi kadınları her türlü şiddete maruz bırakmakta ve yaşam hakkını tehdit etmektedir.”

‘Adalet mekanizması işlemiyor’

Önergenin devamında Rojin Kabaiş’in aydınlatılmayan ölümü ve KYK’de şüpheli biçimde yaşamını yitiren Mizgin Ertekin hatırlatılan önergede şunlar belirtildi:

“Türkiye’de şüpheli kadın ölümlerine ilişkin resmî veri tutulmaması, ciddi sorunlara neden olmaktadır. Veriler, çoğu zaman sivil toplum örgütleri, kadın kurumları ve platformlarının çabalarıyla toplanırken; yetkili kurumların gerçeği açığa çıkarmak yerine çoğu zaman etkin soruşturmalar yürütmediği yönünde ciddi iddia ve endişeler bulunmaktadır. Öte yandan şüpheli kadın ölümlerinin artmaya devam etmesinin nedenlerinden biri de şeffaflık ve hesap verilebilirlik eksikliğidir. Kadınların yaşam hakkı yalnızca şiddet nedeniyle değil; etkin yürütülmeyen soruşturmalar, toplanmayan deliller, gizlenen bilgiler ve cezasızlık politikaları nedeniyle de ellerinden alınmaktadır. Her ‘şüpheli ölüm’ adalet mekanizmasının işlemediğini yetkili kurumların sorumluluğunu yerine getirmediğini göstermektedir.”

Önergede bakanlardan şu sorulara yanıt vermeleri istendi:

Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından tutulan güncel ve kapsamlı bir veri sistemi bulunmakta mıdır?
2025 yılı içerisinde şüpheli kadın ölümü olarak kayıtlara geçen kaç vaka bulunmaktadır?
Mizgin Ertekin’in ölümüne ilişkin kolluk birimlerinin olay günü gerçekleştirdiği işlemler nelerdir? Kamera kayıtları, giriş-çıkış kayıtları ve tanık ifadeleri eksiksiz şekilde toplanmış mıdır?
Rojin Kabaiş için adalet talep eden öğrencilerin engellenme gerekçesi nedir? Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Rojin için adalet talep etmek suç mudur?
Kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerde kolluk birimlerinin ihmali tespit edildiği durumlarda bakanlığınız tarafından hangi yaptırımlar uygulanmaktadır?
Şüpheli kadın ölümleri vakalarında delil karartılması veya soruşturmanın gereği gibi yürütülmemesi yönünde yapılan şikâyetler Bakanlığınıza ulaşmış mıdır? Bu şikâyetlerle ilgili bir inceleme yürütülmüş müdür? Bu incelemelerin sonuçları kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?
Öğrenci yurtlarında meydana gelen şüpheli ölümlerle ilgili Bakanlığınız bünyesinde son beş yıla ait tutulmuş herhangi bir istatistiki veri bulunmakta mıdır?
Son beş yılda öğrenci yurtlarında yaşanan şüpheli ölüm sayısı kaçtır?
Mizgin Ertekin’in yaşamını yitirdiği yurt binasına ilişkin denetimler en son ne zaman yapılmıştır? Bu denetimlerde tespit edilen eksiklikler var mıdır?
Rojin Kabaiş dosyasına ilişkin Bakanlığınızın yaptığı çalışmalar nelerdir?
Devlete bağlı veya özel yurtlarda kadın öğrencilerin can güvenliğini sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalar nelerdir?
Yurtlarda güvenlik kameraları, giriş-çıkış kayıtları ve acil durum bildirim sistemleriyle ilgili standartlar tüm illerde uygulanmakta mıdır? Yurtlara dair iddia edildiği gibi güvenlik zafiyeti var mıdır?
Bakanlık, yurtlarda meydana gelen şüpheli ölümleri araştırmak üzere bağımsız bir denetim mekanizması oluşturmayı planlamakta mıdır?”