• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Haziran 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Seyirlik şeyler-Arif Altan

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
3 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Güzel ve gönül çelicidir. Can çekişirken, kıvranırken başında dikilip izlemek, bir başka hissettirir. Keyifli bir tanıklık seyreltir yoğunluğu, dindirir buhranları, çözüp atar pıhtıları. Edilgen hazzın tatlı yayılışıdır, bir ayrıcalıktır. Gidenin ardından henüz hayatta olanın fazladan birkaç cümle kurma imkânı, söyledikleriyle sarhoş olabilme, olduğundan fazla görünme mutluluğudur. Temaşa, akıbeti paylaşmadan katmadır var olanı, yok olmakta olanın deneyimine. Son nefesin titrekliği, karşı koyuşun o son güçsüzlüğü, göz kamaştırıcıdır. Psikolojinin bütünüyle dışarıda bırakıldığı, kurmaca düşlemi gerektirmeyen bir ölüm anı sıcaklığının soğuk tanıklığı, seyirciliğinden fazlasıdır. Ruhun kendini bulduğu müziğin, kokular, izlenimler, imgeler, yansımalar ve gerçek duyumsamalarla bir oluşudur. Bir bütünleşme duygusu. Hiçliğin sınırında, yaşayanın ruhunu ölenin kalıntılarında zahmetsizce var etme, yeniden ifade etme, kendini yok olanın boşluğuna ikame etme ferahlığıdır. Engelsiz bir genişleme, acısız bir gelişme.

İflas eden bir beden, aralıksız ona eklenen bir fazlalık olarak şeffaf çıplaklık, izleyeni de fazlalıklarından kurtarır. Bir arınma seremonisi. Varlığın tümünün yaslandığı bu yok oluş anı, yaşamda hareket eden her şeyin ölenin bu son kıvranışlarında -sadece manzaranın negatifi izleyici için- toplandığı bir keyifli varoluş anı. Kendi gerçekliğini, imha olanın son anındaki katıksız anılarıyla birleştirdikten sonra suçluluğunu suçsuzluğuna bağlamış halde bulduğu bir içtenlik serimi. Hüznün, ama gerçekte hissedilen hüznün uyanışı, kendisini ortadan kaldıran her şeyle yeniden birleştiren hazzın da geri dönüşü aynı zamanda. Patlayan bir dağın görünüşü, kayan toprağın sürükleyişi, su altında boğulan bir vadinin inleyişi, yanan bir ağacın çığlığı, nefessiz kalan bir insanın son veda bakışları… Doğanın çözülüşünde, bedenin sönüşünde izleyeni büyüleyen nadir bir güzellik var, varlığını dahil ettiği dramdan başkalaşmış bir ruh olarak çıktığına inandıranı da peşinden sürükleyen kendine özgü bir çekiciliği.

Sessizlik gibi görünen, doruğuna vardığında, gerilimin gasp ettiğini geri vereceğini uman izleyicinin dikkat keskinliği. Bir zamanlar korku duyulan ölüm, artık tahrip edicisiyle birleşmeyi özleyen heyecanın ta kendisi. Titremeler ve ürpertiler yoksunu sönmüş öğelerin, ardışık sesler gibi birbirini izleyeceği ritmik, coşkulu yankılardan bir yeniden doğuş beklentisi. Sona gelindiğinde, ölmekte olanın gözlerinden kalbinin derinliklerine bakmış olanı saran parıltılı duygu, bu en kısa, en zor ve en tarifsiz anlardan, kendi varlığının en geniş, en doyurulmuş iç zamanlarını oluşturabileceği vaadinin bildirdiği o mutluluk halesi. Kalabalıkları peşinden sürükleyen bir cinayet romanı okuru gibi, koltuğuna yapıştırıp nefessiz bırakan sinemanın korku-gerilim türünün en iyi yapıtlarından birinin izleyicisi gibi düşünmeli. Fail ile birlikte kurbanın başında durup izlemek, sıcak kanın billur kristaller gibi dökülüşünü dinlemek. Görünür acı, gerçekte nasıl zevk veriyorsa öyle. Soğukkanlı erdemin vermediğini, lezzetli bir günahın haz dolu esrimeleriyle alacağını bilenin o bekleyiş ve heyecan dolu sessizliği içinde.

Her varlığın başına ancak bir kez gelecek olan o muhteşem olayı boşa harcamazsa sadece tecrübe değil çok şey beklediği bu andan hayatın geri kalan zevklerini de çıkaracağını bilir izleyici. Büründüğü sessizlik o yüzden mantıksız gibidir, ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Bir haz dalgası, bir istek fırtınası, heyecanla birlikte gelen bir gevşeme nöbeti sonra. Sönmekte olanın yüzünde beliren o son ürkütücü solgunluğun benzersiz güzelliği, bu anın tanıklığıyla gelen o ölçüsüz çözülme uyuşukluğu. Orada geçici olan kalıcı olanla birleşir. İzleyici, yanmakta olan bir şehrin alevlerini görmek, patlayan bir dağın gürültüsünü, boğulmakta olan bir vadinin sessizliğini, can çekişen bir ülkenin inleyişlerini dinlemek, açlığın kemirdiği bir bedenin son kıvranışlarını incelemek ister. Çünkü ölüm anı, profilinin en özgün çıkıntı ve sivriliklerini kanlı, ama görkemli bir ışıkla aydınlatır. Çağın düzeyini gösteren bu aşağı ruhu, ondaki geniş, kapsamlı kuvveti anlamak gerek. İzlemek tek eğlencesi, saplantısı, geçmek bilmez son tutkusu.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Hüsnü Abi

Nasıl inanacağız?

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Bir süredir toplumda barış umutlarını ortaya çıkaran yeni bir süreç yaşıyoruz. Bu süreç Devlet Bahçeli'nin Meclis’te yaptığı bir konuşma sonrasında...

‘Yaralı Bağlar’ ve ‘çöplük’

‘Yaralı Bağlar’ ve ‘çöplük’

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Türkiye’deki Kürt siyaseti ise, hem legal siyasetin dar sınırlarına hapsolmuş durumda hem de kriminalize edilmenin getirdiği sürekli bir savunma refleksiyle...

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Güneşten yansıyanlar…

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Önder Apo’nun 12. Kongre’ye sunduğu 21 sayfalık perspektiflerinin siyasi sürece olan yankısı kadar, toplumsal tabana yayılması gereken yönü ile yani...

Ahmet’e veda

Politik durum

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Sırrı Süreyya’dan sonra Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ferdi Zeyrek’in talihsiz bir şekilde yaşamını yitirmesi toplumun genelini yasa boğdu. Nitelikli insan...

MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?

MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Devlet Bahçeli’nin daha ilk konuşmasında dile getirdiği ‘Umut hakkı’ konusunda herhangi bir gelişme söz konusu değil. Halbuki, hukukçular bu hakkın kullanımının...

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Yeni bir dönemin eşiğinde: Silahlar sustuktan sonra ne yapmalı?

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Türkiye, tarihsel bir eşikte. Kürt özgürlük hareketinin silahlı mücadeleye son verme iradesini ortaya koyması, sadece taktiksel değil, stratejik bir kırılmayı...

Sonraki Haber

İstanbul’da doğa yağması durmuyor!

SON HABERLER

Hüsnü Abi

Nasıl inanacağız?

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

‘Yaralı Bağlar’ ve ‘çöplük’

‘Yaralı Bağlar’ ve ‘çöplük’

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Dar ve dönemsel çıkarlara takılmamak…

Güneşten yansıyanlar…

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Ahmet’e veda

Politik durum

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?

MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Yeni bir dönemin eşiğinde: Silahlar sustuktan sonra ne yapmalı?

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

Sosyalizmin yeni ufuk arayışı

Sosyalizmin yeni ufuk arayışı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır