• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Aralık 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

İnadına bir nefes daha fazla almak-Kuvvet Lordoğlu

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
4 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tereddütler hala sürmesine rağmen, İstanbul seçimleri yaklaşık 17 gün sonra kısmen belli oldu. Daha önceki yazımda belirttiğim gibi, bu seçim sonuçları kimi çevrelerin “içine sinmedi”. Belki de tam da bu nedenle önümüzdeki günlerin siyaseten nelere gebe olacağını kestirmek zor.

Bu hafta 1 Mayıs 2019’u kutladık, coşku, sevinç yüzlerden okunuyordu. İstanbul başta olmak üzere kazanılan büyükşehir belediyelerine gelenler, topluluğa çok iyi geldiği atılan sloganlardan anlaşılıyordu. Bu kazanımda HDP’nin çok önemli desteği umarım unutulmaz. Bu dolaylı desteğin milletçi kanatta bir genel başkanın linç edilmesine kadar vardırıldığını geçen hafta gördük. Genel Başkan’a geçmiş olsun.

Hatırladığım hiçbir 1 Mayıs’a İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları katılmamıştı. Bu sefer başkan belki de bir sürpriz yaptı ve gelenleri selamladı, emek dostlarına iyi gelecek birkaç söz de söyledi. Hani nerede ise cümlenin sonunda, gelecek 1 Mayıs’ları Taksim’de kutlama müjdesi vereceğini bile sanmıştım. İyimserliğin de bu kadarı fazla dedim kendi kendime…

Bu gazetenin okuyucularının çok iyi bildiği şeyleri tekrarlamamaya çalışıyorum. Ama sonucun ölüm veya ağır sakatlık ile biteceğini bildiğimiz oruçlarla ilgili bir iki kelam etmez isem, kendimi eksik hissetmiş olacağım.

Nedeni ne olursa olsun bir insanın hayatının ölüm ile sonuçlanmasının engellenmesi için çabalarız. Bu nedenle yollarda siren sesleri duyduğumuz zaman aracımızı kenara çeker bekleriz. Öyle ya da böyle her zaman yaralı birinin kurtarılmasına gayret ederiz. Kurtarılanın kim olduğu, siyasi düşüncesinin ne olduğunun bu noktada hiçbir önemi yoktur. İdam cezalarının bile bu amaçla bir cezalandırma olamayacağı için kaldırılması bir grup milliyetçi dışında geniş bir kesimin üzerinde hemfikir olduğu bir olgudur.

Leyla Güven’in başlattığı grevin 176. gününde olmasının toplumun geneli üzerinde çok az ses getirmesi ve onun çığlığına kulakların kapalı olmasını çoğu kez yapıldığı gibi biz de sadece “üzücü” olarak mı değerlendirmeliyiz? İnsan yaşamının çok acımazca harcandığı bir coğrafyada yaşadıklarımızı unutmadan, bu olgu karşısındaki tutumumuz, kuşkusuz onurlu bir mücadeleyi işaret etmesine rağmen yaşamın bizatihi kendisinin bir mücadele aracı olduğunu anımsamak da gerekiyor. Bir mücadele elbette yapıldığı araçtan bağımsız değildir. Ancak sonu ölüm ile biteceğine emin olduğumuz bir durum karşısında duyarsız olan tarafın “ekmeğine yağ sür(me)mek” gerekmez mi diye düşünmeden edemiyorum? Omuz silkenlerin, bana ne diyenlerin ya da hiç tepki göstermeyenlerin olduğu bir toplum içinde mutlaka yaşamı savunmak ve inadına bir adım daha fazla atmak gerektiğini düşünüyorum. Her insanın yaşamının önemli olduğuna atıf yaparım. Ama zihni birikimin, siyasi geçmişin ve edinilen onca deneyimin kolaylıkla oluşmadığını düşünerek fiziki anlamda yok olmayı kabul edemiyorum. “Bir ölür bin doğarız” gibi sözlerin sadece propagandif etkisi olduğunu ama yaşamın kendisine dokunmadığını, 70’leri 80’leri yaşamış olanların çoğu gibi ben de öğrendim.

Belki bu ve buna benzer birçok nedenle Leyla Güven’in mücadelesinin ve çığlığının toplumun önmeli bir kesimi tarafından duyulduğunu ve anlaşıldığını sanıyorum. Grevin sona ermesinin bu anlamda onu yapana olumsuz bir düşünce olarak yansımayacaktır. Tam tersine Leyla Güven’in ve diğer tutsakların mücadelesi için daha güçlü ve istekli bir tutumu da yansıtmış olacaktır. Yaşam mücadelesine son noktayı koymamak için ve nefes alarak yaşadığımızı, teslim olmadığımızı kanıtlamak için ve henüz zaman var iken, bir taş daha fırlatalım uzaklara doğru….

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Küresel fabrika: Türkiye kapitalizminin yeni yönelimleri

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Türkiye kapitalizmi için 2001 krizi önemli bir moment oldu. Kriz kısa çevrimli bir kriz olarak dikkat çekti ve aynı yıl...

Komünal demokrasiyi yeniden yapılandırmak

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

Demokratik siyaseti ve siyasetin demokratikleştirilmesini tartışırken, yapısı itibariyle anti-demokratik, anti-toplumcu olan partilerin ve elit hatta bir tür aristokrasi olarak örgütlenen...

‘Asgari ücreti reel olarak artıramadık ama biraz sabır üst gelirli ülkeler grubuna girmek üzereyiz’ (!)

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Siyasal iktidarın, 10 milyona yakın (kayıtlı ve kayıtsız) asgari ücretli işçi ve bakmakla yükümlü oldukları aileleri açlık sınırının altında bir...

Açlık bir yazgı değil adaletsizlik

Yazar: Heval Elçi
25 Aralık 2025

Memura emekliye, emekçiye yapılacak zamlar konuşuluyor. Sanki derde deva olacak, insanların alım gücü artacakmış gibi algı yaratılıyor. Hükümet ve kimi...

Yeni yıl ve beklentiler için mücadele

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
25 Aralık 2025

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. Her yeni yıl için yeni umutlar ve yeni dileklerde bulunuyoruz. Yıl sonunda bir yılın muhasebesini...

2026 için beklentiler

Yazar: Aziz Oruç
25 Aralık 2025

Her yılın sonunda yeni bir yılın başlangıcında insanlar umut içinde isteklerini talep ederler. Yeni sene için de özlemini duyduğumuz konuları...

Sonraki Haber

Kapitalizmin yıkıcı yüzü artık daha net görülebiliyor-Yusuf Gürsucu

SON HABERLER

Wan’da tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Aralık 2025

Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Aralık 2025

11 ilde bazı ormanlar arsa oldu

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Küresel ısınma leyleklerin göç alışkanlığını değiştirdi

Yazar: Bedri Adanır
26 Aralık 2025

ÖHD’den mitinge çağrı: ‘Umut ilkesi’ni savunmak barışı savunmaktır

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Aralık 2025

Türkiye’de gelir eşitsizliği derinleşiyor

Yazar: Heval Elçi
26 Aralık 2025

Sümeyye Durgun cinayetinde bir gözaltı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
26 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır