• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Eylül 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Yaşam

Dirhem dirhem eriyorlar

17 Ağustos 2020 Pazartesi - 18:51
Kategori: Yaşam
 Eşber Yağmurdereli, Adalet Bakanı’na “Hiçbirimiz bu utancın bir parçası olmak istemiyoruz” diyerek seslendi. DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven ise, “Bir araya gelerek daha çok ses çıkarmalıyız” dedi
Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu, adil yargılama talebiyle 5 Nisan’dan bu yana ölüm orucunda olan ve Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporuna rağmen tahliye edilmeyen avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekti. Timtik’in bulunduğu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yapılan açıklamaya, her iki ismin aileleri ve meslektaşlarının yanı sıra Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Genel Başkanı Leyla Güven,  avukat-yazar Eşber Yağmurdereli, sanatçı Menderes Samancılar, HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Elif Bulut, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Eşbaşkanı Arzu Eylem Kayaoğlu’nun  da  aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
“Adalet sağlansın, Ebru ve Aytaç yaşasın” pankartının açıldığı eylemde, Timtik ve Ünsal’ın fotoğraflarının olduğu dövizler taşınıp, sık sık “Ebru Aytaç yaşasın” ve “Devrimci avukatlar onurumuzdur” sloganları atıldı.
Timtik mesaj gönderdi
Ölüm orucundaki isimlerden Ebru Timtik, eyleme bir mesaj gönderdi. Timtik’in mesajını sanatçı Menderes Samancılar okudu. Timtik, mesajında şunları dile getirdi: “Havalandırma hakkı yok. Hapishanede hücre hapsinde olanlar dahi 1 saat çıkar. Açık hava yaşamsal bir ihtiyaçtır. Biz burada pencereyi bile açamıyoruz. Bir pervane var, cereyanlı hava üfürüyor bize. Tepemizde klimalar sürekli ses. Hava kupkuru. Temizlik için kimyasallar artık rahatsız ediyor.  Günde defalarca hemşire, doktor, gardiyan gelip konuşturuyorlar. Boğazımın ağrısı hiç geçmiyor artık. Konuştukça acı veriyor. Jandarma sizin girdiğiniz camlı kapının ardında duruyor. 24 saat göz gözeyiz. Cımbız, ayna, tırnak makası yok, içeri almamışlar. Hapishanede çok rahatmışım. Sevgiler.”
Mesajı paylaşmasının ardından tek taleplerinin Timtik ve Ünsal’ın ölmemesi olduğunu söyleyen Samancılar, avukatların adil yargılanma haklarının sağlanması çağrısında bulundu.
Koşulları çok kötü
Timtik’i hastanedeki odasında ziyaret ettiğini belirten Avukat-yazar Eşber Yağmurdereli ise, Timtik’in içinde bulunduğu koşullarının iyi olmadığını ifade etti. Yağmurdereli, “Hapishaneler yaşama açısından her zaman zaten olumsuz ortamlardır. Ama bu arkadaşlara uygulanan müeyyidelerin daha da ağır olduğu ortaya çıkıyor” dedi.
Adalet Bakanı’na çağrı
Cumhuriyet tarihi boyunca yargının hiçbir zaman duruma düşmediğini dile getiren Yağmurdereli, “Mesleğimin 50’inci yılındayım. 50 yıldır izlediğim bir sistemde, yani adil olma beklentisinin hiçbir zaman gerçekleşmediği ve bu şartlarda da gerçekleşemeyeceği çok yakından anlaşılıyor. Ama yine de mücadelemiz devam ediyor ve devam da edecek. Adalet Bakanı Sayın Gül’e sesleniyorum; en azından bu insanlar bırakılsın. Hava alamadıklarını söylüyorlar. Özgürce hava alabilsinler. Hava almak insanın en doğal asgari yaşam şartıdır. Hava alma noktasında bile böyle mağduriyetler içinde bulunan insanlara uygulanan yöntemlerin adil olmaması bir yana insani olmamasını da açıkça söylememiz gerekiyor” dedi.
Büyük bir utanç
Yaşanabilecek kötü bir durum karşısında hukuk devleti olduğunu iddia eden Türkiye açısından utanılacak bir durumun olacağını vurgulayan Yağmurdereli, şöyle devam etti: “Hiçbirimiz bu utancın bir parçası olmak istemiyoruz. Onun için en kısa zamanda adalet bakanının bu meseleye el atmasını rica ediyorum. Görüşmemizde Ebru’ya da ifade ettim, adil yargılanma talebi demokrasinin en vazgeçilmez unsurudur. Bu eyleminizde siz bu ihtiyacı topluma dillendirdiniz ve toplum ikna oldu. Kendi açımdan da şunu söyledim. Siz görevinizi yerine getirmiş bulunuyorsunuz. Bu eylemin başarıya ulaştığını kendisine ifade ettim.”
Dirhem dirhem eriyorlar
DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven da konuşmasında ölüm orucunda olan avukatların çığlığını duyarak hastane önüne geldiğini ifade etti.
Kendisinin de ölüm orucunda olan avukatlar gibi adalet ve hukuk talebiyle “tecrit insanlık suçudur, ortadan kalkmalıdır” diyerek 200 gün açlık grevinde kaldığını anımsatan Güven, “Kuşkusuz bu eylemler önemlidir. Avukatlar bedenleri dirhem dirhem eriterek topluma bir mesaj veriyor. Yarınlara daha güvenle bakabilmemiz için ‘adalet’ diyorlar. Bu ülkede ana muhalefet lideri ‘adalet’ diyerek, bir ay yol yürüdü. Bu ülkede HDP ‘adalet ve demokrasi’ diyerek günlerce yürüyüş yaptı” dedi.
Acılar ayrıştırılamaz
Tüm bunlar olurken eksik bir şeylerin olduğuna dikkat çeken Güven, bu eksikliğin ise ötekileştirilmeye çalışanların bir araya gelmekte yaşadığı sorunlar olduğu söyledi.
Güven, “Acılar birdir, acıları ayrıştıramayız. Oğlunun cenazesi kargoyla gönderilen anne ile Ebru ve Aytaç’ın annesinin arasında bir fark olmadığını bilmek zorundayız. Biz cezaevlerinde ölüme terk edilen on binlerce politik tutsağın farkının olmadığını bilmek zorundayız. Tecride ‘hayır’ derken de, ‘Ebru ile Aytaç yaşasın’ derken de bir olacağız. Biz ancak bu ruhu yakalarsak bu mevcut faşizan iktidarı durdurabiliriz. Evet, çok açıkça söylüyorum; Türkiye’de faşizm var. AKP-MHP iktidarı nezdinden bu ülke halklarına faşizm dayatılıyor. Ama Türkiye halkları bunu hak etmiyor” ifadelerini kullandı.
Birlikte hareket etme zamanı
“Yanımda 12 Eylül’den bugüne kadar faşizmden çok ağır bedel ödemiş olan Eşber abi var. Eşber abi bir tarih gibi yanımda duruyor” diyerek 12 Eylül koşullarını hatırlatan Güven, sözlerini “O devrimci ruh mutlaka kazanacak. Türkiye’de hak edilen demokratik ve özgür yaşamı mutlaka kuracağız. Ebru ve Aytaç’ı yitirmeden bir araya gelerek daha çok ses çıkarmalıyız. Devlete bu sesi duyurmalıyız. Devlet sağırları oynayarak böyle bir olay yokmuş gibi yaklaşıyor. Bugün bu hastanenin önünde 50 bin olursak, devlet bunu yok sayamaz. Dolayısıyla diyorum ki; geç olmadan el ele yürek yüreğe verip, tecride ve her türlü baskıya da hayır diyelim. Bu mümkündür. Bunu yapabiliriz. Buna gücümüz var. Yeter ki yan yana duralım. Bu ülkenin tarihine yeni bir kara leke geçmesin. Gelin Ebru ve Aytaç’ı yaşatalım. Gelin gerçek adaleti sağlayalım. Buna ihtiyacımız var. Bu ülke bir mozaiktir. Bu ülkede yıllardır Kürtler yok sayılıyor. İşte bunların hepsine dur demek ortak bir mücadele ile mümkündür. Diğer arkadaşlarımızı yaşatamadık ama bu arkadaşlarımızı yaşatabiliriz. Yeter ki birlikte hareket edelim” diyerek noktaladı.
MA
PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

İktidar tutuklama furyasına devam ediyor

Sonraki Haber

Covid-19: Test için saalerce kuyrukta bekletiliyorlar

Sonraki Haber

Covid-19: Test için saalerce kuyrukta bekletiliyorlar

SON HABERLER

İspanyol STK’lerden Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ çağrısı

İspanyol STK’lerden Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
12 Eylül 2025

Komünal örgütlenmenin ana aktörü yerel yönetimler

Komünal örgütlenmenin ana aktörü yerel yönetimler

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Doğa haykırıyor: Yarın geç!

Doğa haykırıyor: Yarın geç!

Yazar: Heval Elçi
12 Eylül 2025

Eski sözcük

Eski sözcük

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir

Savaş siyasi olarak örgütlenmiş kolektif cinayettir

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
12 Eylül 2025

Dêrsim’de eğitim hakkı sözde mi?

Dêrsim’de eğitim hakkı sözde mi?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Ortadoğu dönüşürken iktidar hâlâ 20. yüzyılda mı?

Ortadoğu dönüşürken iktidar hâlâ 20. yüzyılda mı?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır