• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
22 Mayıs 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Elinde olsa bizi bırakmazdın sen

23 Eylül 2018 Pazar - 00:01
Kategori: Yazarlar

“Canım babacığım, 30 yıl oldu bizi bırakıp gideli… Elinde olsa, bizi bırakmazdın. 30 yıldır seninle her gün konuşuyorum. Benim için her şeyin üstünde olan bir kişisin, babamsın… Sen sadece bizim değil, çok sevdiğin ülkenin babasız çocukların da babasısın…”

Temmuz 2009’da, Dicle Anter’den Meryem Göktepe’ye ve Kemal Türkler’in kızı Nilgün Türkler’e kadar siyasi cinayetlerde babasını, yakınlarını yitirmiş olanların katıldığı bir etkinlikte bunları söylüyordu Ayçil Yurdakul… Cevat Yurdakul’un kızı…

Çok küçüktü o günlerde muhtemelen. Annesi Ülker Yurdakul, “Çocuklar daha kötüsünü yaşadı” diye anlatıyor: “Evden silah seslerini duymuşlar. Pencereden bakıyorlar ki babalarının arabası. Acar, babasının o haliyle karşılaşmış maalesef. Uyuyor zannetmiş. Sarsmış…

O esnada çekip almışlar. Ayçil’i tutmuşlar, gidememiş babasının yanına…”

Cevat Yurdakul… Adana Emniyet Müdürü… Halkın polisi… Yıllar sonra, 2006’da yine faşistlerin katlettiği bir savcı olan Doğan Öz’ün kızı Bengi Heval Öz’ün sorularını yanıtlarken 28 Eylül 1979 sabahını şöyle anlatıyordu Ülker Yurdakul: “Cevat benden sonra babamla birlikte Reşatbey Mahallesi’nde oturduğumuz evden çıkmış. Evin çok az ilerisinde, kavşakta, terörist katiller pusu kurmuşlar.

Keresteciler Çarşısı’nın çok yakınında önceden şoförünü öldürerek gasp ettikleri bir otomobil ile yolu kapatmışlar. Araçtan inen iki kişi ve yaya bekleyen bir kişi aracı çapraz ateşe almışlar. Otomobilde 28 kurşun bulunmuştu. Cevat ilk kurşunu başından ve göğsünden almış. Hemen oracıkta hayatını kaybetmiş…”

Adana’da bir şövalye

Şimdi anlatılsa rivayet sanılır. Bütün bunlar, 39 yıl önce, bir eylül sabahında, Adana’da oldu. 1942 Ordu-Ulubey doğumlu Cevat Yurdakul, henüz 37 yaşındayken Adana Emniyet Müdürüydü. Pol-Der’li miydi değil miydi belli değil ama sıradan bir polis olmadığı kesin. Zor bir çocukluktan gelip yükselmiş, demokrat ve aydın düşünceli bir adam. Ölümünün sebebi de bu zaten. Zamanın Ecevit hükümeti tarafından Adana’ya Emniyet Müdürü olarak atandıktan sonra, boş durmamıştı hiç.

Faşist cinayetlerin dosyalarını yeniden ele alıp failleri yakalamak, işkence olaylarına bizzat hücrelere inerek müdahale etmek, hatta bütün bunlar yetmezmiş gibi şehirdeki karaborsa ve yolsuzluklarla da mücadele ederek stokçu fabrikalara baskın düzenlemek… Tehditler başlamıştı zaten. Ölümünden bir ay önce, Adana’da basın toplantısı düzenleyen MHP Antep Milletvekili Cengiz Gökçek ve Sivas Milletvekili Ali Gürbüz, “Yurdakul görevi bıraksa da yurtdışına kaçsa da yakasını elimizden kurtaramayacak” diyerek işareti vermişlerdi. Daha sonraları askeri savcıların tespitlerine göre, MHP yöneticilerine bizzat Alpaslan Türkeş’ten gelen ‘Yurdakul’u öldürün’ emriyle 27 Eylül günü MHP İl Merkezi’nde bir toplantı yapıldı. Aynı gece, ‘muhtar’ diye bilinen infaz çetesi şefi Sezai Durmaz’ın evinde cinayet planlandı. Cinayet ekibi Halil İbrahim Altınışık, Mustafa Gülnar ve Kadir Akgöllü’den oluştu; şoförünü katlettikleri bir taksiyi gasp ederek Yurdakul’a pusu kurdu.

Bugünden bakınca…

Yurdakul’un öldürülmesi Adana’da büyük tepki yarattı. Halkın öfkesinden korkanlar cenazeyi apar topar Ankara’ya ve oradan da Ordu’ya kaçırdılar. Adana’daki polislerin bir bölümü emniyet binası önünde sloganlar atarken, bir gün göreve çıkmayarak telsizleri kapattılar. Telsizlerini açtıklarında ise yalnızca Adana Sıkıyönetim Komutanı’na küfrediyorlardı. Direnişteki 300’den fazla polisten 25’i gözaltına alındı, 14’ü tutuklandı.

Cinayetten 4 gün sonra Adana’ya gelen Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Adana Emniyet Müdürlüğü görevini vekâleten (daha sonra 12 Eylül’de idama götürülen sanıkları bile dövmesiyle şöhret yapacak olan) İl Jandarma Alay Komutanı Osman Çitim’e verdi. Sonrası bildik hikâye… Kendisi de polis olan eşi Ülker Yurdakul, tetikçilerin değil arkadakilerin bulunması için çok uğraştı. 3-4 kişi ceza aldı sonuçta ama emir verenler ve tabii Türkeş de beraat etti. Ceza alanlar da çıktılar daha sonra; kimisi haraç çetelerine katıldı, kimisi eroin işlerine takıldı. Bu arada, devlet, “terör şehidi değil, görev şehidi” olduğu için aileye ödenen tazminatı bile geri istedi. “Cevat Yurdakul, ‘barış içinde, esenlik ve başarı önce halkımın, toplumun sonra benim olsun’ diyen bir düşünce adamıydı.

Onun için katledildi. Barıştan ve esenlikten korkanlar yok ettiler” diyordu amcası Necip Yurdakul. Anlatılsa rivayet sanılır…

Yurtdışına eğitime giden, yüksek lisans yapan, Fransız Filolojisi okuyan bir polisi vurdular o gün. Rivayet gibi hakikaten değil mi… Bugünden bakınca, o kadar uzak görünüyor ki her şey…

Arif Mostarlı

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Acı dört duvara sığar mı?

Sonraki Haber

Devletin Yeni Savaş Konsepti Üzerine Tespitler – IV

Sonraki Haber

Devletin Yeni Savaş Konsepti Üzerine Tespitler - IV

SON HABERLER

Katar ve Mısır’dan savaşı sone erdirmek için yeni öneri

İsrail saldırılarında 63 Filistinli katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Tayyip Temel: Sürecin inisiyatifi Sayın Öcalan’da

Tayyip Temel: Sürecin inisiyatifi Sayın Öcalan’da

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Ahmet’e veda

Kürt potansiyeli

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

AKP nasıl bir süreç öngörüyor?

AKP nasıl bir süreç öngörüyor?

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Kürtlerin pabuçları kirli mi?

‘Terörsüz Türkiye’ sınıfsız Türkiye mi?

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Geldiğimiz dönemeçte tarım siyaseti 

Çayın demi kaçmadan

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

Gelenekten yararlanmak

Edebiyat türlerini harmanlamış bir kitap: Porçakal

Yazar: Yeni Yaşam
22 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır